Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Kasım '08

 
Kategori
Siyaset
 

Kimlerin “Eli” ile egemenliğimizi kullanıyoruz?

Kimlerin “Eli” ile egemenliğimizi kullanıyoruz?
 

Hatırlatmak bakımından Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Egemenlik” başlığı altındaki 6. Maddesini bir kez daha buraya alarak anlatmak istiyorum.

“VI. Egemenlik

MADDE 6. – Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.

Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.

Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.”

Egemenlik, bu maddeden de anlaşılacağı gibi “Kayıtsız şartsız” bize, yani “Millete” ait. Bizler “Millet” olarak egemenliğimizi, seçerek işbaşına getirdiğimiz “Yasama organı” yani TBMM eliyle kullanırız. Yasama da hiç kuşkusuz, yine aynı anaysa gereğince içinden çıkardığı “Yürütme” yani “Hükümet” ile görev ve hizmet yapar.

Diyeceksiniz ki “ Arkadaş… Biz bunları ezbere biliyoruz artık, ne gereği var şimdi bunları hatırlatmanın ve yazmanın…”

El hak, doğru…

Ancak görünen o ki “egemenliğin” halen kendilerinde olduğunu sanısına kapılan, “Vekil” olduklarını, aldıkları görevleri “Millet” adına yaptıklarını fark etmeyenler var, sözüm onlara zaten…

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki en önemli “Komisyonlardan” biri de “Bütçe ve Plan Komisyonu”dur. Bu komisyon, her yıl, bir sonraki yılın “Devlet bütçesi”ni hazırlar. Eğer “Millet” olarak anlayabilirsek, o bütçenin uygulanacağı yıl, millet olarak ne alacağımız veya alamayacağımız aslında ayan beyan ortada görünür.

Görünmesine görünür de milleti “Aptal” yerine koyarak doğal gaz zammını “Formüllerle” anlatmaya, daha doğrusu kandırmaya çalışan hükümet ve onun genel müdürü olmazsa tabi…

Bütçe ve plan komisyonunda, her milletvekili kendi bölgesi için bir şeyler yaptırma çabası içinde gayret gösterir. Görevleri ve seçmenlerine verdikleri sözlerin de gereğidir bu, anormal karşılanmaz. Başarırlar ya da başaramazlar, orası başka…

Bu komisyonda ayrıca, geçen senenin hesaplaşması da yapılır. Bu “Hesaplaşma”nın devamı da bütçe görüşmeleri sırasında genellikle görülür.

Dolayısıyla, Plan ve bütçe komisyonu ve oradaki çalışmalar oldukça önemlidir.

İşte o görüşmelere başlandı ve kavgalar, gürültüler de beraberinde başladı.

Hem “İbretle” hem de “Dehşetle” bu görüşmeleri izliyoruz.

“İbretle” izliyoruz, çünkü bu toplantılarda kimin ne yaptığını anlıyoruz, anlamaya çalışıyoruz. Bizim için “Kişi” ve “Siyasi parti” değerlendirmesi oluyor…

“Dehşetle” izliyoruz, çünkü yaşanan olaylar derdimizi çözmeye yetmiyor.

Muhalefet “Hesap” soruyor, iktidar ise “Soru sordurmama, hesap vermeme” gayreti içine giriyor. Peki o zaman biz sormaz mıyız “Beyler… Hani sizin şeffaflık ilkeniz” diye?

Biz Zahit AKMAN üzerine tartışma çıkıyor, ortalık “Kel Ali’nin bağı”na dönüyor maşallah.

RTÜK Başkanı olan Zahit AKMAN üzerinde bu kadar şaibe varken, o kişinin orada ne işi var?

Milletvekilleri bunu soruyor, iktidar partisi ise yumruklara sarılıyor.

Demek oluyor ki o Zahit AKMAN adındaki kişi üzerinde, millet olarak duyduğumuz endişelerimizde haklılığımız var ki bu kadar saldırgan olunuyor.

Zamanınız olursa, komisyon çalışmalarında yaşananları iyi izleyin, birçok şeyi anlamanıza yardımcı olacaktır. Ve yine iyi izleyin, önümüzdeki yıl “Ekonomik” olarak nasıl geçecektir, bu komisyondan çıkacak ve genellikle de meclis genel kurulunda kabul edilecek “Bütçe” gösterecektir.

Bur arada…

Zaman zaman “Boks maçı” da izlemiş olursunuz, görürsünüz “Egemenliğimizi” kimlerin eliyle kullanıyoruz.

05 KASIM 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..