Kimse yok mu?

Dün okullarda seçmeli ders olarak konulacak “medya okur yazarlığı dersi” ile ilgili RTÜK ile Özel Okullar Birliğinin işbirliğini öğrenince çok sevindim.

RTÜK ve Özel Okullar Birliğinin gerçekleştirdiği bu girişim çok büyük bir ihtiyaca karşılık geleceği için çocuklarımızın karşı karşıya oldukları tehlikelere karşı bilinç kazanmalarına katkı sağlamakla beraber medyanın ve internetin çok daha etkin ve verimli kullanılması için bilinçlendirme bilgilendirmeyi amaçlamaktadır.

“Medya Okuryazarlığı Dersinin amacı, medya karşısında etkiye en açık, en hassas grubu oluşturan çocukların, medya kurumunun yapısını, işleyişini, kurgulanmış içeriğin bilinçli bir şekilde değerlendirilmesini ve eleştirel olarak izlemesini özetle, medya ile ilgili doğru soruları sorup doğru yanıtları bulabilmesini sağlamaktır. Diğer bir ifadeyle Medya Okuryazarlığı dersi, medyayı doğru okuyan, yaşadığı çevreye duyarlı, ülkesinin sorunlarını bilen medya mesajlarını akıl süzgecinden geçirebilen bireyler yetiştirilmesini amaçlamaktadır.

Medya okuryazarlığı dersi; İletişime Giriş (İletişim, iletişimin süreci ve öğeleri, iletişim türleri), Kitle İletişimi (Kitle iletişimi, kitle iletişim araçları, iletişim ve kitle iletişim arasındaki ilişki, Medya (Medya, medyanın başlıca işlevleri, medyanın ekonomik boyutu, medya ve etik, medya okuryazarlığı kavramı, amacı ve önemi), Televizyon (Etkili bir kitle iletişim aracı olarak televizyon, Türkiye’de televizyon yayıncılığı, televizyon program türleri), Aile, Çocuk ve Televizyon (Televizyon izleme alışkanlıkları, televizyonun olumsuz etkileri, televizyon program analizleri, uyarıcı simgeler), Radyo (Bir kitle iletişim aracı olarak radyo, radyonun olumsuz etkileri, radyo program türleri, radyo program analizleri), Gazete ve Dergi (Gazete ile ilgili temel kavramlar, gazetede haber ve fotoğrafın önemi ve karşılaştırılması, gazete hazırlama uygulaması, dergi türleri ve işlevleri), İnternet (İnternetin özellikleri ve işlevleri, internet kullanımında dikkat edilmesi gereken hususlar) konu başlıklarından oluşacak.”

Çoğumuz özellikle televizyonlardaki şiddet ağırlıklı ve aile değerlerini zedeleyen dizilere, yarışmalarına , sabah programlarına karşı değimliyiz?

Yeri geldiğinde eleştirmiyor muyuz? ŞU televizyonda da izlenecek hiçbir şey yok diyerek atıp tutup mangalda kül bırakmıyor muyuz?

İşte güzel bir fırsat çocuklarımızın daha bilinçli olabilmesi ve seçerek medyayı takip etmesine yönelik bir girişim… En azından onlar bilinçli tüketici olabilme fırsatına sahip olabilecekler ve karşı karşıya oldukları tehlikeler konusunda daha bilinçli olabilecekler..

Ancak bugün kü gazetelerde konunun yer almadığını , bu konunun altını çizen ve sahip çıkan bir televizyon yayını da görmedim…

Acaba bu sektörün işine gelmediği için böyle davranıldığını düşünmek çok mu fesatça bir yaklaşım olabilir…Yani bilinçlenen çocukları memnun etmek öyle vurdulu kırdılı kanlı Revanlı çizgi filmlerle, ya da aptal peri dizileriyle olamayacağı..Bu çocukların 10 yıl sonra gençler olarak sadece maçlarla avutulan, mafya dizileri ile televizyona bağlanan gençler olamayacağı, yirmi sene sonra gelin kaynana ya da star yarışmalarına sms gönderen, nerdeyse saç saça baş başa kavga edilecek acaip aile içi mahremiyeti kamuoyuna açan programları izleyen yetişkinler olmayacağı için mi korkuluyor?

Yani çocukların bilinçlenmesi ve seçici tercihlerle program izlemesi birilerini rahatsız mı etti?

Bu projeye sahip çıkacak birileri yok mu?

Bu projenin hayata geçmesi için çaba harcayacak ve amacına ulaşmasına katkı sağlayacak kimse yok mu?

Pek çok güzel projeye destek veren STK lar bu duruma ilgisiz mi?

Evinde eleştirmenin dışında , bunun için bir şeyler yapacak kimse yok mu???

Bu konudan rahatsızlık duyan her kes bunu çevresine yaymalı ve bu projenin işlemesine küçük de olsa katkı vermeli..

http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/IcerikGoster.aspx?icerik_id=9e0806bf-c9d2-479e-bb48-4fc61d97cce2

http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=62908

http://www.siyasetinsesi.com/index.php?islem=yazar&id=668

GRUPLARIMIZA GÖNDEREREK BU PROJEYE SAHİP ÇIKALIM…