Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Ekim '07

 
Kategori
Güncel
 

Kınalı kuzular

Kınalı kuzular
 

Bir televizyon kanalında Çanakkale Savaşını canlandıran bir dizinin adıydı: Kınalı Kuzular. Eski bir Anadolu geleneği, kına yakmak. Allah’a; bizi tehlikelerden koruması ve şükür için kestiğimiz kurbanı kınalarız. Allah’a kurban olsun; kestiğimiz hayvan, diye. Gelin olacak kızı kınalarız, eşine bağlı olsun, ona kurban olsun diye. (Aynı nedenle damadında ellerine yakılır ) Vatan savunması için gidecek evlatlarımıza da kına yakarız "vatana kurban" diye...

Askerliği güneydoğuya çıkan çocuklarımız özellikle.... Allah onların ana babalarına, sevdiklerine Eyüp sabrı versin... Başına bir şey gelmeden askerliğini yapıp gelenlere ne mutlu. Ya gelemeyenler ya onlara hiç yakışmayan o tabutların içinde gelenler... Bir evlat ne zorluklarla büyüyor, hele günümüzde. Anne baba için hep denir ya "yemedi yedirdi, giymedi giydirdi" diye. Ancak anne baba olanlar hele ekonomik gücü sınırlı olan anne babalar bilir bu sözün doğruluğunu.

Birazcık eve geç gelse yüreğinin atışları hızlanır, pencerelerden ayrılmasın. Yüzünün rengi değişse telaşlanırsın. Yanlış yapsa, hatalı olsa da gözündeki yaşa dayanamaz affedersin. Sen annesin, babasın. O senin canından, yüreğinden bir parçadır. O acı çekeceğine ben bin mislini çekeyim dersin. O yaşasın, ben hazırım bin ölmeye dersin. Evlat bu... Allahım, düşmanıma vermesin evlat acısını. Hikmetinden sual olunmaz güzel Allahım, bu acıyı tattırıyor bazı kullarına. Dayanma gücü versin Rabbim o ana babaya. Her genç ölümü; yıkar anne babayı, yakınlarını. Hastalıktan, kazadan, çeşitli nedenlerden ölenler. Hepsi de yürekleri cayır cayır yakarda gider.

Ya vatan için, vatanı korumak adına gittikleri yerden dönmeyenler.

Ben öyle düşünüyorum ki 40.000 olduğu söylenen şehitlerimizin bizim üzerimizde hakları var. Biz rahat rahat yaşamımızı sürdürürken onlar gencecik bedenlerini vatan topraklarına siper ediyorlar. Biz ne yapıyoruz... Alıştırdılar bizi. Her gün "Şırnak’ta şu kadar, Hakkari’de bu kadar asker şehit oldu" haberlerini dinliyoruz. Şehit cenazelerini, ağlayanları görüyoruz. Diğer haberler arasında, sıradan habermiş gibi izliyoruz. Birkaç dakika sonra unutuyoruz. Oysa başka haber başka program olmamalı. Nasıl Marmara depreminde günler, haftalar, aylar boyu deprem görüntüleri, haberleri izledik. Millet olarak yüreklerimiz yandı. Her terör olayından sonra da millet olarak birbirimize kilitlenmeliyiz. Bayrak asarak veya toplanıp "Şehitler ölmez, vatan bölünmez" demek yetmiyor. Bir MB yazarının dediği gibi: "Kurtuluş savaşının ikinci perdesi başlıyor" Hala uyuyoruz ... Hiç olmazsa ölen yavrularımız boşuna ölmüş olmasın. Her olaydan sonra; emekli general mi olur, tarihçi mi olur, bilim adamı mı olur. Onların önerileri dinlenmeli televizyonlarda. Hem halk bilinçlenmeli hem de birilerine “Biz kolay lokma değiliz” mesajı verilmeli. Köşe yazarları bu konuda bildiklerini okuyucu ile paylaşmalı.

Bizi kapalı-açık, Kürt, Türk, alevi, sünni diye birbirimize düşürüp Osmanlılardan bu yana bir türlü ele geçiremedikleri güzel ülkemizi bölüp muratlarına erecekler.

Can Dündar’ın NTV deki programındaki konuşmacılardan birisinin söyledikleri dikkat çekiciydi: "Teröristle değil, terörle mücadele etmeliyiz. Terörist için de düzenli bir orduya gerek yok. Tek tek yerlerini tespit edip imha edilebilir. Ayrıca teröristin hepsini temizlesen bile eğer terörizmle mücadele edemezsen her zaman yeni teröristler çıkacaktır. Bu gün kürt, yarın hizbullahçı...

"Korkunun ecele faydası yok" Sam amcadan ne zamana kadar korkacağız. Elinden geleni ardına koymasın. "Ölümden öte köy var mı?" Çanakkale’de, Yemen’de, Anadolu’da, atalarımız yedi düvelle savaşmadılar mı...

Onlara, günümüzdeki şehitlerimize çok şey borçluyuz. Biz de bizden sonrakilere müstemleke durumunda bir ülke bırakmamak için oyuna gelmemeliyiz. Kürtlerinde çoğu farkında oyunun Türk’lerin de... Amaçlarına ulaşamayacaklar biliyorum. Ama, nasıl bir bedel ödeyeceğiz; bunu kestirmek zor.

Onurlu, huzurlu yarınlara ulaşmak umut ve dileğiyle...

 
Toplam blog
: 307
: 1382
Kayıt tarihi
: 08.08.07
 
 

Emekli Türkçe öğretmeniyim.Şimdi Marmara Üniversitesi bünyesinde bulunan, Atatürk Eğitim Enstitüsü ..