Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Mayıs '11

 
Kategori
Anılar
 

Kireç söndürmek

Kireç söndürmek
 

Resim internetten alıntı


Yaşamamış görmemiş olana; tasvir etmek…

Zor iş…

Kireç söndürmeyi anlatmak…

Hitabetin; kalemin, anadilin, dizilerden kaptığın jargon ne kadar güçlü olursa olsun haybeye…

Yaşı tutanlar bilirler. Tutmayanlar için…

Hâlâ öyle mi bilmiyorum ama eskiden; evin temelini kazmadan önce arsanın bir köşesinde; inşaata, bir çukur kazılarak başlanırdı.

Kireç çukuru.

Taşa benzeyen yamru yumru, irili ufaklı bembeyaz o şeyler çukura atılır, daha sonra çukur suyla doldurulurdu. Hangi oranda sormayın. Hemen ardından çıkan duman, hava kabarcıkları, fokurdayan kütle, fokurdamanın çıkardığı sesler ilgimi çekerdi.

Soğuk su: Kireçle temasa geçer geçmez ortaya çıkan tablo beni büyülerdi. Kireci fokurdatan suyun: Kireci söndürdüğüne inanamamıştım.

Çocuk aklı…

Bir de kirecin bozulma halleri işte ona hiç aklım ermemişti.

Korumasız çukurun etrafında oynamak yasaktı. Neymiş efendim tehlikeliymiş. Nasıl olur? Bembeyaz, kocaman bir çanak içinde, yoğurdu anımsatan… Kaymak neden tehlikeli olsundu?

Büyüklerin uydurması… Olmadığını öğrendiğimde epeyce zırlamıştım.

Kötü bir hikâye…

Tertemiz görünümlü o beyaz kaymak…

Su masum; masum su: Kirecin iliğine işleyerek baştan çıkartan…

Saliha’nın canını yakmıştı.

Çukur kazan; kazılan çukurda; kireci alevlendiren, çukurun etrafında koruyucu önlem almayanlar: Tabii ki suçsuzlardı…

Oynayacak başka yer bulamamışlar mıydı?

Mahallenin veletleri…

O zamanın zamanelerinin, dershaneleri ve bolca oyun parkları yoktu.

Şimdiki zamanda; semtler parklardan geçilmiyor.

Çocuklar? Onlar nerede?

Tombul tombul; okul servisinde, okulda, dershanede, macdonaltta, evde dizüstünde geleceğe hazırlanıyorlar.

Kireç gibi bembeyaz yüzleriyle…

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Alev Meisel/ İzmir

 
Toplam blog
: 584
: 853
Kayıt tarihi
: 01.03.07
 
 

Dinleyenin olmadığı yerde anlatmanın önemi! Nasıl YAZAN oldum. 'Yalnız doğar, yalnız göçer' eskile..