Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ocak '16

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kırlangıç misali

Kırlangıç misali
 

Sen hiç gelmeyeceksin. Ben hep bekleyeceğim. Bir kuşun yuvadan alınan yavrusunu, bir ceylanın aslan tarafından yavrusunun yendiğini bilip dönmesini beklemesi gibi. Ben de bekleyeceğim. Bir şey kaybetmem aksine sonunda belki kazanabilirim, seni. İmkansız mı diyorsun sevdiğim. İmkansıza inanmayan sen imkansız olduğunu mu söylüyorsun ? Buna beni alıştırıp inanmamamı mı söylüyorsun? Sevdiğim her şeye alıştırdın beni, en çokta kendine. Hayatım oldun, hayatım gitti. Damarlarımda akan kan oldun, gittin. Gözlerimin içine, ruhumun en derinine indin, gittin. Sen anlamaz mısın halimden ?

Zaten yaşanılır bir tarafı olmayan hayatta beni bir başıma koyup gitmek yakıştı mı sana ey yar ? Her şeye birlikte karar verip, birlikte uygulayacaktık. Birlikte bir hayatı paylaşmıştık. Tek başına karar verip gidemezdin. Bu hayat bizimdi. Sen bilemezsin. Her gün heyecanla elimde en sevdiğin orkidelerle evimize dönüyorum. Kapı ziline basıyorum, açarsın belki diye. Bekliyorum bekliyorum. Uyumuşsundur ya da bana en sevdiğim yemekleri yapıyorsundur diye düşünerek kapıyı ben açıyorum. Yatak odamıza gidiyorum, göremiyorum. Evi geziyorum, sesleniyorum, arıyorum yoksun. Sen, seni aradığım yerde bulamamamın ne demek olduğunu bilemezsin. Sen her gün kalbime bir hançerin saplandığını ama öldürmediğinin ne demek olduğunu bilemezsin, bunun neler hissettirdiğini bilemezsin. En sevdiğin çiçekler ellerimde bari onlar için gel. Bir kerecik görsem kafi. Yanımda olmaman bana yapılan en büyük haksızlık. Bunu yaşatmaya hakkın yoktu. Her sabah kravatımı ben yapıyorum. Sen asla benim yapmama izin vermezdin. Şimdi neden izin verir oldun?

Kahvaltıyı özenle sen hazırlardın ben de izlerdim. Önemini anlatıp dururdun, dirençli yapar insanı iyi bir kahvaltı derdin. Sen gittikten sonra direncim kalmadı benim. Sen gittikten sonra kahvaltı hazırlayan olmadı evimizde. Kahvaltımı sen yedirirdin bana. Sen gittikten sonra kahvaltı yapmadım, yapamadım. Bin parçalık puzzle' ın duruyor hala. Ben kazandım. Ben senden önce bitirdim. Ama sen benden önce gittin. Oysa bitirmek için hevesle uğraşan sendin. Gitmeden önceki gece doktorundan iki gün için izin isteyip eve gelmiştin, gizlice birkaç parçasını eklemiştin puzzle'ının. Tebessümle izlemiştim. Şimdi söylemek istedim. Sen yine gel yine izleyeyim seni gizli gizli. Sen gel puzzle' ını tamamla zafer senin, sen de benim ol. Dokunduğun her yere şimdi ben dokunuyorum, seni hissedebileyim diye. Senden sonra bana uğrayan olmadı hiç. Senden sonra ben de kendime uğrayamadım. Geçenlerde kazağını buldum. Çok sevindim, çok ağladım hıçkıra hıçkıra. Seni görmüş gibiydim. Giydim hemen en sevdiğin var ya hani kırmızı ve mor çizgili olan. En sevdiğin iki renk. Senin en sevdiğin iki renk benim hayatım oldu şimdi. Senden bana kalan tek şey bu. Yoktun ben giydim. En sevdiğimin üzerinde daha güzeldi. Kokunu çektim içime. Sanki yanımdaydın. Unutmuşum kokunu affet, içim sızladı. Ve çıkaramadım, çıkaramam.

Çıkarırsam eğer sen hayatımdan tekrar çekip gitmiş olacaksın. Fotoğraflarımız komidinin üzerinde her akşam onlara bakarak seninle konuşuyorum ve gözlerimden akan yaşlara mani olamıyorum, affet. Ağlamaktan, ağlamamdan hoşlanmadığını biliyorum, son anında bile bunu tekrarlayıp durmuştun. Gelip gözyaşımı sil isterdim. Ben yapamıyorum. Senden sonra hiçbir şeyi yapamıyorum. Kukla gibi yaşamam gereken hayatı yaşıyorum ya da yaşamıyorum bilemiyorum. Bekliyor musun beni orada ? Yanına gelmek için her gece dua ediyorum. Sen de yanına gelmem için dua ediyor musun ? Beni özledin mi ? Ben çok özledim seni. Ben sensiz yapamıyorum, sen bensiz yapabiliyor musun oralarda ? Uçup gittin tek başına ki söz vermiştik her yolculuğa birlikte çıkacaktık seninle. Her şeyimiz, her anımız birlikte olacaktı. Daha bir çok hayalimizi gerçekleştirecektik. Ama sen beni bir başıma bıraktın. Sen benim olmadığım bir yolculuğa çıktın, bu haksızlık. En sonunda birlikte bu yolculuğa çıkacaktık. Sen beni yapayalnız bırakıp gittin, diğer yarım. Sensizlik dolu her yerim. Seni görmemek ne büyük azap. Ben her gece senin hayalinle baş başayım. Seninle karşılıklı kahve içmeyi özledim. Ben senden sonra kahve içemedim. Gözlerine bakmadan içemem. Senden sonra kendime gelemedim.

Kendime gelirsem eğer sana gelemediğim için kahrolurum. Yokluğun beni uyuşturuyor yavaş yavaş. Zayıfladım, gömleklerim ütüsüz, saçım sakalım karışmış. Belki gelir kızarsın diye sevmediğin şeyleri tekrarlayıp duruyorum. Yaşadığım şey hayat mı bilmiyorum. Eskisinden de durgunum, konuşmuyorum kimseyle, konuşanları da duymuyorum, farklı sesler duyarsam senin sesini unutacağım diye korkuyorum, herkes yabancılaştı. Çok acı çekiyorum. Her gün bekliyorum seni. Umudum var mı, emin değilim artık. Kendimi senin geleceğine inandırmak istiyorum sadece. Bir gün çıkıp geleceksin, biliyorum diyorum. Ama bilmiyorum. Ben hiçbir şey bilmiyorum. Bildiğim tek şey seni çok özlediğim. Sen gelmeyeceksen ben yanına geleceğim en sonunda. Biz birlikte bir bütündük. Bir kırlangıç misali uçup gittin. Ardında diğer yarını bıraktın. Sitemliyim sana. Her anım seni düşünmekle geçiyor, artık rüyalarımda da seni göremiyorum. Ses tonunu unutuyorum yoksa sen de beni mi unutuyorsun ? Unutma beni. Hayatım, geleceğim, umudum, her şeyim sen. Sana kavuşacağım günü, seni kaybettiğim deniz manzaralı evimizin terasında bekliyorum. Seni seviyorum.

 
Toplam blog
: 8
: 260
Kayıt tarihi
: 11.09.13
 
 

28 Şubat 1997 tarihinde Diyarbakır'da doğdum.Hemşireyim.Arkadaşlarım tarafından sevilen, uyumlu, ..