Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Mart '11

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Kişisel gelişim . 3 : Toplumu tanıma

Kişisel gelişim . 3 : Toplumu tanıma
 

Kendini niye geliştirmek istiyorsun ki? Yarın bir gün toplumun karşısına çıkacaksın ve toplumla karşılaşacaksın ve toplumla hesaplaşacaksın… Toplum içinde güçlü, akıllı, işbilir, yapabilir veya yaptığını satabilir insanlara ihtiyaç var; o zaman ne yapacaksın? 

Zaten toplumun içindeyiz, diyebilirsin bana… Evet, doğru. Toplumun içindeyiz. Annemiz, babamız, ailemiz, sonra komşular; sonra arkadaşlar ; okul ; mahalle , köyümüz, kentimiz… Çevre böyle uzayıp gidiyor… Hepsi toplumu oluşturuyor. Diğer bir deyimle “Çevremiz…” 

Aslında, farkındaysan, toplumla bazı alışverişlerimiz var. Herkes bizden bir şeyler bekliyor. Yani toplumun bizden beklentileri var… Örneğin, annem benim mühendis olmamı istiyor… Babamsa bir Avukat… Çoğu kez bana pek bir şeyler sormuyorlar; sanki sormuş gibi hareket ediyorlar… Herkesin beni toplumda görmek istediği bir mevki var… Daha şimdiden orada oturuyormuşum gibi hareket ediyorlar… Oyuncaklarım ona göre alınıyor… Elbiselerim ona göre… Öğretmenimin benden beklentisi var… O benim bir “Ressam” olmamı istiyor! Okulun koçu ise , bir futbolcu olmamı … Bense gülüp geçiyorum ! 

Evet, bir alışveriştir sürüp gidiyor... İçinde yaşadığımız toplumun bazı özellikleri var. Her toplumun özellikleri, beklentileri aynı değil… Babam Polis olsaydı, herhalde ben de bir polis olmak isteyecektim… Babam Dişçi ise, acaba ne olmak isteyebilirdim? 

Toplum durmadan bize isteklerini söylüyor… Beklentilerini açıklıyor. Ama çoğu kez, “Kardeşim, acaba sen ne olmak istiyorsun?” Diye sormuyorlar... 

Ben toplumun beklentilerine cevap vermeye mi çalışmalıyım, yoksa kendi içgüdülerimin peşine mi düşmeliyim.? İşte büyük bir soru… 

Ben onlara nasıl, “Ben adam olmak istiyorum…” ; “Ben mutlu olmak istiyorum…” diyebilirim.. . Herkes gülüp geçer bana… Çünkü öyle bir mevki, öyle bir kat yok ki… Gerçekçi olmak gerekir değil mi? 

Aslında toplum biraz insafsız… Herkes birbirini çiğnemek istiyor. Herkes sanki büyük bir yarıştaymış gibi hareket ediyor. İnsanların çeşitli, beklentileri var, hırsları var, oyunları var, ikiyüzlülükleri var… İnsanlar her zaman göründüğü gibi değil… Ama yine de öğütleriyle, sözleriyle bize hayattan bazı ipuçları verirler:
“"Vakit nakittir".
"Dağ ne kadar yüce olsa, yol üstünden aşar",
"Can tümceden aziz",
"Akıl için yol birdir",
Günlük hayatta öyle Atasözüyle filan idare edemeyiz. Öyle bir bilinç geliştirmeliyiz ki, o bilinç bize yolboyu ışık olsun, iz göstersin. 

Her şeyden önce topluma bakmalıyız. Onu tanımaya çalışmalıyız. Bundan kaçmak yok. Gidip kendimizi odamıza ebedi olarak kapatamayız. Çıkıp onlarla hesaplaşmalıyız. Bu toplumun bize hazırladığı koşullar neler? Neler yapmalıyız ki onun beklentilerini karşılayabiliriz? Toplumun beklentileri, benim kendime biçtiğim değerden çok mu fazla, çok mu yüksek? Gerçekçi olmak gerek ... Toplumun beklentileri neler, ben neredeyim? Bunu en iyi ben bilebilirim, annem babam değil… Onlar ancak hayal görebilirler… Bir bilen daha var mı. Evet, okulun Psikoloğuna, Rehberine danışabilirim. 

Özellikle ilköğretimin ikinci döneminde, Okul Rehberleri öğrencilerin yeteneklerini, hayattan beklentilerini öğrenmek için, onlara ciddi bir takım testler verebilirler. Aslında vermelidirler, ama yeteri kadar Profesyonel Rehber Psikolog olmayınca bu işi durmadan aksamaktadır. Fakat siz kendinizi tanımada, bu konuda daha hassas davranabilirsiniz. Israrla bu işin üzerine gidebilirsiniz. Ben neyim? Nelere yeteneğim var? Toplumda ne olabilirim; ne olsam mutlu olabilirim… Bunu daha sorumlu bir ağızdan öğrenebilirsiniz.
Toplum, bir “Gayya Kuyusu”dur. Orada herkes birbiriyle tepişir, bir üst kata çıkmak için, çoğu kez birbirini yemeğe de hazırdır. Bu savaşım için kendi silahlarınızın ne olduğunu bilmeye ihtiyacınız vardır ; aynı zamanda karşıdakilerin silahlarını da bilmek zorunluluğundasınız. Kiminle yarışıyorsunuz, onların üstünlükleri neler, zayıf yönleri neler... Ne yazık ki gizli bir yarış, savaş her yerde var. 

Belki patronlar, “Bizde yarış yok, imece var…” diyebilirler. Bakmayın siz onlara , yine de gelip sonunda sizin “Performans”ınız ölçmek isteyeceklerdir… O zamana kadar daha mükemmelleşmelisiniz… İçinde bulunduğunuz toplum sizden ne bekliyor, o beklentilere göre bazı sertifikalar almalısınız… Bazı beceriler daha geliştirmelisiniz… 

Ama yarışa girmek istemiyorsanız… Bir kenar mahalle bakkalı olmak istiyorsanız, ufak bir hayat sürmek istiyorsanız. Siz bilirsiniz . Ama unutmayın, mahalledeki bakkallar arasında bile rekabet vardır…! 

Ah o toplum... O toplumu tanımak için biraz “Toplumbilimci” mi olmak lazım… Evet, biraz.. Kendimizi nasıl tanımak gerekiyorsa, toplumu da tanımak gerekiyor. Onun dinamikleri nelerdir ? Nasıl hareket eder? 

Önemli olan denge. Farkındaysan, toplumda çeşitli güçler arasında bir denge söz konusu. Aslında hiç kimse o dengenin bozulmasından hoşlanmaz ama, bozulur… denge bozulur ama, yine kurulur... O kadar endişe etmemek gerekir… 

Toplum nedir? Toplum , insanlar… Beklentiler, yarışma, mücadele, anlaşma, , , böyle gidiyor... Ama nasıl? Öğrenmek lazım ... Çünkü yarın bir sınava gireceksin, işte o sınavda toplumun senden beklentileri yazılı… Onları karşılayabilecek misin? 

Kuralı unutma : Zaman sana uymazsa, sen zamana uy… Bir diğer söyleyiş şekliyle, toplum sana uymuyorsa, sen topluma uy… Uyum süreci asıl bu işin özü. Uyum bir bakıma zekanın da belirtisidir. Çok akıllı insanlar toplumu kendisine uydururlar. Ama normal zekalı insanlar, kendileri topluma uyarlar… Kurallar esas değil mi? Onları bileceksin ve uyacaksın… Kolay kolay kuralları değiştiremezsin… Öyleyse ..Ne? 

 

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..