Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '10

 
Kategori
Psikoloji
 

Kıskanıyorum

Kıskanıyorum
 

Google görseller


Hayatım boyunca kimseyi kıskanmadım. Ne sevgililerimi, ne arkadaşlarımı, ne başka insanların başarılarını ne de malını mülkünü.. Kıskanmadım. Kıskançlığın bir özgüven eksikliği olduğunu düşündüm ve benim özgüvenim tamdı. Kendimle çok barışıktım, İsteyip de yapamayacağım bir şey olduğuna hiç bir zaman inanmadım.

Sevgililerimi de hiç bir zaman kıskanmadım. Niye ona baktın? Niye onunla konuştun? Kimleydin? Nerdeydin? Sorularını hiç sormadım. Hiçbirinin cep telefonunu karıştırmadım. Aldatılsam dahi kızmadım, küsmedim. Keyfi bilir deyip hayatıma devam ettim. Zaman zaman, niye kıskanmıyorsun, beni sevmiyor musun? şeklinde suçlamalara maruz kalmadım değil. Sırf gönülleri olsun diye kıskançlık numaraları yaptığım da oldu.

Yaşıtlarımın elde ettiği başarıları da kıskanmadım. Arkadaşlarımın sahip olduğu benim olamadığım şeyleri de kıskanmadım. Kıskançlığı hep zavallılık olarak gördüm. Kendimi başkasında olanı kıskanmayacak kadar yüksekgönüllü, özgüveni tam, kendinden emin ve istediğini elde edebilen bir insan olarak gördüm..

Ama şimdi kıskanıyorum. Evet itiraf ediyorum kıskanıyorum. Kimleri mi?

Benim ilgilendiğim konularda benden daha çok şey bilen insanları, çok güzel yazı yazanları, benim olmak istediğim halde olanları deli gibi kıskanıyorum. Yer yerine hal dedim. Çünkü benim olmak istediğim bir yer değil, bir ruh hali.

Bunu ilk olarak Mesnevi'yi okurken hissettim ve Mevlana'yı kıskandım. Nasıl o kadar güzel şeyler yazar ve nasıl bir insan onları yazabilecek ruh haline erişebilir? Bu kıskançlığın çok absürd olduğunu farkettiğimden bununla başa çıkmam kolay oldu. Daha sonra MB de kıskançlıklarım başladı. Çok güzel bir yazı okuduğumda hem hayran oluyor hem de içten içe kıskanıyorum. Bu yazıyı yazarken hangi ruh halinde olabilir? Bu benzetmeleri yapmak için ne hissetmiş ve düşünmüş olabilir diye yazıyı yarım saat inceliyorum, daha doğrusu yazı üzerinden yazanı incelemeye çalışıyorum.

Hayatım boyunca pek hissetmemiş olduğum kıskançlık duygusunu "bilgi ve hal" konusunda hissettiğimi farkettim. Bilgiye bir şekilde ulaşabilirim; bulur, okur ve öğrenirim. Ammavelakin o hale girmek için okumaktan ötesini yapmak gerektiğini biliyor olmak, canımı sıkıyor.

Evet itiraf ediyorum; ben bilgisini ruhuna yansıtmış ve onu söze dökebilecek kadar yetenekli olan insanları kıskanıyorum. Ama şunu da söyleyeyim ki kıskançlığım negatif değil tamamen pozitif duygulara dayanıyor. Beni motive ediyor ve de hırslandırıyor. onlarda görmüş olduğum şeyleri kendimde oluşturmak için çaba sarfediyorum, çalışıyorum..

Bu anlamda kıskanç olmak o kadar da kötü birşey değilmiş. Bana bu duyguları yaşatıp beni motive eden tüm insanlara teşekkür ediyorum. İyi ki varlar ve iyi ki yazıyorlar..

 
Toplam blog
: 117
: 2437
Kayıt tarihi
: 07.02.09
 
 

1970 Tokat doğumluyum. İstanbul Tıp Fakültesi Sağlık Meslek Yüksekokulu Tıbbi Laboratuvar bölümü mez..