Kitap Okumama Alışkanlığı!

Son yıllarda teknolojinin gelişmesi; telefon, tablet ve internet kullanımının yaygınlaşması ile elimize daha az kitap alıyor ve daha az kitap okuyoruz. 2016 yılında Uluslararası Yayınlar Birliği tarafından açıklanan araştırma sonuçlarında ihtiyaç listemizde kitap 235. sıra yer alıyor ve kitap okumaya ayrılan süre ortalama 1 dakika. Yine aynı tarihlerde Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre günde ortalama 6 saat TV izliyoruz ve 3 saat internete giriyoruz.

2017 yılında basılan kitap sayısının 381 milyon olduğu ifade edilmekte. Kasım ayında düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarı'na katılan ziyaretçi sayısı ise 742 bin kişi. Yazılı ve görsel basında takip ettiyseniz eğer yoğun bir katılım olduğunu görmüşsünüzdür. Özellikle hafta sonları daha yoğun olurken diğer günlerde de hiç boş kalmadı kitap fuarı. Hafta içi ziyaretçilerin büyük bir kısmı otobüslerle getirilen öğrenci yığınları. Yoğunluğun sebebi anlaşılmıştır umarım.

Öğrencilerin kitaplarla tanışması, kitapları sevmesi için yapılan güzel bir etkinlik gibi görünse de oldukça plansız yapılan kitap fuarı gezisi daha çok kitap okumama alışkanlığı kazandırma gibi. Elele veya bir ipe tutunarak öğretmeninin arkasında fuarda gezen ilkokul öğrencileri (belki anaokulu da vardır.) müthiş kalabalığın arasında neredeyse görünmüyorlar. Ortaokul ve lise öğrencileri biraz daha bilinçli gibiler ama ne kadar? 2015 yılında açıklanan PISA sonuçlarına baktığımızda Okuma Becerileri Alanında 428 puan ile Türkiye 72 ülke arasında 50. sıradayız. İşte cevabı: demek ki kitap olsa da okumayınca anlayamıyoruz.

2017 üniversite giriş sınavı ilk basamak sınavında Türkçe testinden 40 soru sorulmuş yaklaşık 2 milyon adayın ortalaması ise 17,2 olmuştu. Basılan bu kadar kitap, bu kadar ziyaretçi ve kitap okumaya ayrılan süre arasında bir ters orantı var gibi. Türk Dili ve Edebiyatı öğretmenlerinin bu sonuçlara ilişkin ifadeleri de aynı yola çıkıyor: OKUMUYORUZ...

Peki neler yapabiliriz, sonraki yazıda inşaallah.