Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Aralık '09

 
Kategori
İlişkiler
 

Kızdığınız Birisine Eşek Demekle Onu Ödüllendirdiğinizin Farkında mısınız..?

Kızdığınız Birisine Eşek Demekle Onu Ödüllendirdiğinizin Farkında mısınız..?
 

Öner Samanlı, aramızda binlerce diplomalı, diplomasız eşek var dedi...(GAZETELER)


Hiçbir zaman, eşeği hayvan olarak bilinen eşeği, aşağılamayınız. 

Aşağılanacak olan,  

Canlı olup da, hayvan ve bitki kategorisinde yer almayan, hatta nice nice diplomaları bile bulunanlar olabilirler… 

Yıllardır yaptığımız genel bir hatadır,  

Eşeklik yaptı….. 

Eşeklik yaptı abisi,  

Eşeklik yaptı amcası,  

Bir eşeklik yaptı…. 

Yooooo. 

Eşeklik yaptı da deyip geçmeyin! 


İnsanoğlu tabi ki, evcil ya da ehlileştirilebilir hayvanlardan daha çok fayda sağlar.

Ama o insan çoğu kez düşünemez bile, yakın çevresindeki bu yaratıkların, ne kadar faydalı olduklarını ve hayatı insanlar için nedenli kolaylaştırdıklarını..!

Öylesine ki diğer insanları tanımlamada çoğu kez kullanılır bu tür tanımlar. 

Mesela algılaması zayıf olana kuş beyinli deriz.  

En aşağılayıcı olarak da eşek gibi, köpek gibi, kedi gibi deriz. Oysa bu üç hayvan en eski evcilleşen ve insanla iç içe olan hayvanlardır. 

Birde insanca bile yadırganmayan, hayvani tanımlamalarımız vardır. 

Aslan gibi… 

Kartal gibi…. 


Köpek, kedi ve kuş artık evlerde insanla eş değer hatta daha kıymetli baş köşelerde. 

Eşek yakın değil her an ve her zaman insanoğluna… 

Neden bu dört ayaklılar öylesine yakinen aramızda değiller…? 

Çünkü iki ayaklılarından, o kadar çok var ki aramızda…. 

Diplomalı üstelik birçoğu…. 

Payeli, payandalı… 

Öyle Merzifon’dan da gelmesi şart değil hani,  

Sonra kimsenin Merzifon’a, hakaret hakkı da yok, eşek konusunda… 

Yıllar önceymiş o… 

Dayanıklı, semiz eşekler Osmanlı ordusu için Merzifon yöresinde yetiştirilirmiş, hayvan-ı selim bu yörenin havasında daha semiz olurmuş… 

Yoksa eşek altında buzağı aramanın da alemi yok… 

İki ayaklıların çoğunluğundan ötürü belki de, eşek yaşamımızdan yavaş yavaş çekilmiştir. Çekilmiştir ama insanlar yine de kendi ilerlemesinde bu kadar önemli rol oynayan eşeği, yinede kendilerini aynalarında göremeyerek hemcinslerine hitap olarak kullanmaya devam ediyorlar.

Lütfen bu vefalı ve onurlu, yalan dolan bilmez, hayvanı incitmeye kimsenin hakkı yok… 

Nasıl ki siz küspe ve samandan anlamıyorsanız, o da; 

Tabiî ki hoşaftan anlamayacaktır..! 

Sonra geç karşı yakaya,  

Eşek hoşaftan ne anlar…! 

Kanaatimce küspeden senin anladığını anlayacaktır…! 

Sevmediklerimize de onun adını kullanarak hitap etmeyelim. Çünkü 

karşıdakine hakaret etmek isterken övmüş olmuyor muyuz..?

Her ne kadar insanoğlu türlü akılsızlıkları eşeklikle nitelendirse de en güzel gözlere sahip bu sevimli hayvan, yerine göre çoğu insandan daha da akıllıdır...

Eşek, iyi bir yol arkadaşı olmakla birlikte iyi de bir yol mühendisidir:
 

Yokuşları en fazla yüzde yedi eğimle ve kısa mesafelerde virajlar alarak çıkar. 

Bu duruma inanmayan bir akademisyen gurubu topoğrafik aletle ölçüm (nivelman) yaptırmışlar, sonuç şaşırtıcı olmuş… 

Eğim yüzde yedi..!

Bu konuda meşhur bir Kayseri fıkrası vardır:  


1950'li yıllarda Amerikalı mühendisler gelmiş Türkiye'ye. Bir kısım imar çalışmalarına rehberlik ediyorlarmış. 

O zamanlarda yol güzergâhını belirleyecek alet yok, eleman yok.

Bayındırlık mühendisleri eşeği yokuşa sürüyorlar, arkasından, elemanlar şeritmetre çekiyor ve eşeğin ayak izlerine kazık çakıp istikamet belirliyorlarmış . Bunu gören Amerikalı mühendis, pratiği kavrayamamış ve sormuş:

- Ne yapıyorlar böyle..? 


- Rampada yolun güzergâhını belirliyorlar.

 

- Anlayamadım?

 

- Eşek yüzde yedi eğimin üstüne çıkmaz, biz de eşeğin izinde kazık çakıp rampada yol güzergâhı belirliyoruz.

 

Deyince Amerikalı katılarak gülmeye başlamış. Yatışınca da sormuş:

 

- Peki, eşek bulamayınca ne yapıyorsunuz?

 

Kayserili bozgun... cevap vermiş: 


-Amerika'dan mühendis getirtiyoruz.

Eşek iyi bir kılavuzdur: 

Gittiği bir yolu hiç unutmaz ve o yoldan şaşmaz. 

Onun için siyasette de zaman zaman kullanılması hiç de doğru değildir. 

Doğru ve yolunda gider… 

Bu nedenle deve veya katır kervanlarının önüne daha önce bu yoldan gitmiş bir eşeği kılavuz olarak koyarlar.

Evet, eşek akıllıdır... 

Düştüğü çamura bir daha, asla düşmez. 

Eşek bir defa çamura düşer! deyimi bundandır.

Eşek, iyi iz sürücüdür: 

Kuyuya bile düşse, üzerine atılan topraklardan silkindikçe yükselerek yukarıya çıkabilmeyi becerebilen bir canlıdır, ama statüsü hayvandır. 

Kendinden önceki eşeklerin izlerine basarak yürür. 

Kaçakçılar eskiden, kıymetli eşya yüklü at ve katırları, mayın döşeli sınırdan kazasız belasız geçirmek için Menzil Eşeklerinden istifade ederlermiş...

Mayın tarlasına önce bu menzil eşeklerinden birini sürerlermiş. Birinci eşek mayına basıp parçalandıktan sonra diğerini gönderirler, o da parçalanırsa bir diğerini.... Sonra giden her eşek, öncekilerin izlerinde ilerlermiş, ta ki, mayın tarlasında bir gedik açılıncaya kadar...

Canlarını feda ederek kaçakçılara yol açan bu fedakâr eşeklere Menzil Eşeği denmesi bundandır.

Gördünüz değil mi eşek gibisi yokmuş. Ama çevremizde eşek diye gördüğümüz insan gibi varlıklara eşek yerine başka bir tanım bulsak iyi olur. 

Yoksa inanın gerçek eşekler incinir.

Onları iyi tanıyalım. 

Gerçek hayvan statülü eşeklerin kimseye zararı olmaz, üstelik faydalıdırlar. Ama hayvan ve bitki statüsünde olmayan bu diğer eşek nağmeliler ise çıkarlarına ters düşüldüğünde zararlıdırlar. 

Bunların diplomalarının seviyesinin yüksekliğince, bu zarar oranı da yükselir. 

Günün Sözü Bizden:  

Bugün seni eşek yerine koymuşlar ise de yerinme, belki eşekoğlu eşeksinde haberin yoktur… 

 
Toplam blog
: 295
: 3087
Kayıt tarihi
: 22.08.08
 
 

Prof.Dr. Öner Samanlı, yıllarını eğitim ve öğretim faaliyetlerine adamış, birçok bilimsel makalen..