Kızılnehir’de Çadıra Vuran Damla’nın yerinde...

Çanta taşıyan bakanlar türedi, vallahi şaka değil!

Başbakan’ın çantasını taşımak siyasi istikbali garanti ediyor demek!

Bakanlar, milletvekilleri başbakanın çantasını taşırlarken fotoğraf veriyorlar.

Geçen gün, geçen gün dediysem lafın gelişi dün yani. 12.12.2012 şeyisinde, Başbakan toplu açılış yapacak; açılış düğmesine basmadan Bakan Eroğlu’nu çağırıyor yanına. Bakan eli göbeğinin üzerinde bağlanmış başı önde ‘emret padişahım’ der gibi dururken, Başbakan Bakan’ın kulağına bir şeyler fısıldıyor!

Kürsüye dönünce konuşmaya başladığında ne söylediği anlaşılıyor Başbakanın; Yozgat’taki Musabeyli Barajına ‘Cemil Çiçek’ adını vermiş. Bakan gereğini yapacak tabii. Çiçek barajı, demograsilerde olur böyle şeyler. Başbakan ne dediyse o, o kadar!

İyi ki o soydaş olduğumuz iddia edilen Kızılderililerin adlarını vermemişiz yurttaşlarımıza; adam vekil olacak adı da baraja verilecek, misal; ‘Amuda Kalkan Boğa Barajı!

Korkusuz Ruh pikniğe gidiyor, komşusu ‘Meraklı Karga’ soracak; “Korkusuz Ruh nereye ?” Tabi bizimki esprili bir dille  cevap verecek “Amuda Kalkan Boğa Barajı’nın düt yanında trompet çalmaya diyeceğim de demiyorum, tabi piknik yapmaya gidiyorum. Ateş suyu içeceğim!”

Tabi bu isim verme furyası sürerse yol, köprü, tünel vb. yerlere de ad vermek mümkündür. Diyaloglar şöyle gelişir herhalde: “ Çayır Buğusu Tünelinden geçtim, Kızıl Nehir’de Çadıra Vuran Damla’nın yerinde mola vereceğim”, “Agresif Gergedan’ı terk edip Panter Pençesi ile yeni bir hayat kuran Yaralı Ceylan, Agresif Gergedan’ın akrabaları tarafından saldırıya uğradı. Adliye kapısında beş bıçak darbesi alan Yaralı Ceylan hayata veda etti”, “Oturan Boğa artan şiddet olayları üzerine...”

Çantacı bakanlardan söz nereye evrildi.Manitu aklımızı korusun! 

...