Köçekçe!

Kendisini Bilica'nın tünel kazdığı maçta tanıdık. 2 yıl önce Mustafa Denizli'nin Beşiktaş'ına öyle bir tokat atmıştı ki, ligin sonunda Fenerbahçe'nin 2 dakikalığına da olsa " şampiyonluk sevincine " Bilica'nın penaltı noktasına açtığı tüneli "görmeyerek" ortak olmuştu... O maçta öyle bir yönetim gösterdiki, tribünden  bir fanatik Fenerli'yi koysalar hakem diye onun bile yüzü kızarırdı ama bunun kızarmadı...

O maçta Emre Belözoğlu sahada kaldı, Fabian Ernst ve Toraman oyundan atıldı. Tünel kazan Bilica sahada kaldı, Göçek'in sarı yüzünün lacivert gözü ise bizim belleğimize kazındı..

O günden bugüne bu adamın sarı yüzüne bir de kırmızı göz eklendiğini de dün teyit etmiş olduk...

Meğersem bir göz lacivert, diğer göz kırmızı imiş... Fener istemiş bir göz, Galatasaray almış iki göz gibi...

Yüz " sarı " oldu mu, gözlerin birinin kırmızı, digerinin lacivert olmasının, siyah beyaz şerefli karelerde karşılığı 2 yıl önce Kadıköy'de, dün akşam Dolmabahçe'de ortaya çıkmış oldu.

Şeref siyahsa, Hakkı beyazsa, Göçek sarıdır...

Buna kısaca Köçekçe dans diyebilirsiniz...

***

Köçekçe dans önce acaip basit hatalarla başladı, sonra yardımcı hakemin maç sonunda LigTV'ye verdiği skandal açıklamanın süslediği kapı gibi ofsayt golle devam etti, ondan sonra dansın kayışı koptu, maç sonunda Eboue'nin, Melo'nun hedef haline geldiği bir cinnet haline döndü...

Ne demiş yardımcı hakem?

Melo'nun sadece kolu ofsayttı, ama kolu ile gol atamayacağını bildiğimden bayrak kaldırmadım...

Oldu paşam!

Senin keyfine göre kuralı değiştiririz bundan sonra... Adam utanmıyor bunu söylemeye... Görmedim dese, konuyu kapatırız... İnsandır, hatadır, hani bu konuda bir sürü beylik laf var ya, onları bir bir sıralarız... Bu açıklamadan sonra Melo'nun koluyla atacağı golün de verilme ihtimaline ben ikna oldum! 

Adam gördüm ama diyor, bir yerimden element uydurdum, bayrak kaldırmadım diyor...

E o bayrak kalkmassa, element uydurulursa, utanmadan da uydurdum denirse maçın sonu da gelmez, gelmedi, bundan sonra da gelmeyecek, gelmesin de zaten....

***

Bu sezon Beşiktaş, Galatasaray ile 3 maç yaptı... İlkinde 0-0'lık maçta Hugo Almeida nizami bir gol attı, 81. dakikada, Aydınus golü yedi...Arena'daki rövanşta, yine Aydınus, Elmander'in bariz faüllü golünü son saniyede geçerli saydı ve dünkü Köçekçe dans ve bu dansın eveliyatı...

Aklımıza 1996-2000 yılları arasındaki, Mehmet Ağarlı şampiyonluk posterine kadar uzanan o yol geliyor...

Hani şu acaip penaltıların verildiği, rakiplerin sürekli hakem tarafından ezdirildiği, engellerin bir bir yıkıldığı seneler...

Ayıptır...

Yıldırım Demirören "göreve" diyeceğiz, adam zaten görevinin başında... Fenerbahçesini kurtarıyor, Galatasaray'ını kolluyor...

Köçekçe dans izlemek istemiyoruz...

Bir yerinden element uyduran hakemler istemiyoruz...

Kendini kaybetmiş taraftar istemiyoruz...

Quaresma'yı da istemiyoruz...

Beşiktaş'ımızı güçlü, güvenilir ve olgun " geri " istiyoruz...