Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ocak '15

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Köksüzlük üzerine

Köksüzlük üzerine
 

google


Köksüzlük, adı üzerinde, ‘bağlanmama’ (disengagement) anlamına gelir.

Bu konuda 2 anasav mevcut:

Bir: Varoluş bağlanmak ve kimlikliliktir.

İki: En azından sınıf-dışı bir varlık olarak entellektüel için köksüzlük özgürlük demektir ve tersi de.

Varolan bütün kimlikler faşistçedir, çünkü kendilerini ölümüne dayatırlar, yani ona uymadın mı küllüm mafiş olursun, ailende bile annen, kıskanç dişi kaplan olup seni yer (alıntı: Alkatraz Kuşçusu).

Köksüzlük ise, kendi tanımı üzerinden kendi-değil demektir. Hafif şizofrenlik demektir. Özgürlük demektir. Mülksüzlük demektir. Oto-anarşizm (kendi biyografin için olmak üzere) demektir.

Bu açılım 1750-2000 arasındaki sosyolojik kültürel moddaki toplum için tanımlıydı. 1945-1957 ertesiki türsel yol çatallanması için köksüzlük, kendiliğinden verili bir tanım oldu artık. Yani, köksüz değilsen, meta-hümanist olamazsın demektir.

Bazı insanlar, zihinbilimsel yapıları nedeniyle neredeyse doğuştan köksüz olurlar. Bazıları ise, her yerden kovula kovula, kimliksiz kaldıkları için köksüz olurlar.

Köksüzlük, her yıl uluslararası yolculuk yapan 1 milyar kişiyi kapsamaz.

Köksüzlük; çoğu casusu, entelejensiyayı, uluslararası iş yapan işadamlarını, diplomat çocuklarını, yani ittirerek ve taşıma suyla köksüz kalanları kapsamaz.

Köksüzlük bir bakıma bilinçli bir yeğlemdir.

Bir anekdotla konuyu bağlayayım:

Bir zamanlar Almanya’da çıkan, ‘Koxuz’ adlı bir dergi vardı. Onlara köksüzlük ile ilgili bir metin göndermiştim. Metni reddetmişlerdi. Gerekçeleri ise, o kadar köksüz olmadıkları idi.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..