Kölelikten ve Kongre’ye

Kölelikten Generalliğe ve Kongre’ye

İnsanlar, çalışarak, gayret ederek, cesur olarak, girişken ve cebbar olarak kaderlerini değiştirebilirler. Şans kapılarını açabilirler. Daha iyi bir hayat, daha iyi yerlere gelebilirler.

Bunun için elbette akıllı olmak gerekli.

Bunun için, çok ama çok çalışkan olmak gerekli.

Bunun için bir hayli cesur olmak gerekli.

Elbette hayat her zaman şansız bir dünya vermez insana.

Hayat şans kapılarını açar arada ve marifet o kapıları denemekten geçer.

Yok ben yapamam demek acizlik olduğu kadar, güvensizlikle ve kabul edilmişlikle olduğu yerde sayar, bir adım ileriye gidemez.

Köle olarak gelmişse kişi, köle olarak ölür.

Ya da biri çıkar,

“Sonunda ölüm varsa da ben bunu yapacağım.” Der.

1861’li yılları düşünelim lütfen.

İç savaş var.

Robert Smalls adındaki bir köle o zamanlarda çok önemli bir atılım yapıyor.

Ne yapıyor?

Amerika Konfedere Devletleri’nin gemisini Amerika Birleşik Devletleri’ne yani Kuzey Birliği’ne kaçırıyor.

Düşünün o tarihleri.

Düşünün bir kölenin durumunu.

İnsan olarak bile sayılmadığı zamanlar.

Ve cesur bir köle Gemi Kaçırıyor.

Bu nasıl bir iştir?

Bundan sonrası tam anlamı ile roman tadında bir hayat.

Ben bir yazar olarak müthiş bir roman yazarım bu Robert Smalls’in yaptıklarından ve hayatından!

Adamcağız durmamış.

İlerlemiş.

Neler ve ne gibi başarılar göstermiş olmalı ki, başka bir geminin kumandasına verilmiş.

Şaşkınım.

Bitmedi. Birde onu General yapmışlar.

Devamı var.

Bu kölenin en büyük avantajı okur yazar olmasıymış.

Öyle olmasaymış, 5 yıl boyunca Kongre’de hizmet edebilir miymiş?

İşte hayat böyle bir şey.

Bizde bir söz vardır;

“Nereden – Nereye”

Gayret edersen, çalışırsan, cesur olursan. İnançlı biriysen. Neden olmasın ki. Sen yeterki iste…

Nazan Şara Şatana Araştırmaları…