Komedinin ilk perdesi: Fenerbahçe:0 - Arsenal:3

Maç yazısı yazmak adetim değildir. Zaten bu da maç yazısı sayılmaz. 

2 perdelik komedinin ilk perdesi Kadıköy'de oynandı. Arsenal; ikinci yarıda bulduğu gollerle karşılaşmayı 3-0 gibi net bir skorla kazanarak ikinci maçı "formaliteye" dönüştürdü. 

Böylece, sezona Süper Kupa finalini Galatasaray'a kaybederek başlayan Fenerbahçe; oynadığı 3. resmi maçında da "yenilmekten" kurtulamadı.

Beklenti var mıydı bilmem; ancak "perşembenin gelişi çarşambadan" belliydi. Fenerbahçe'nin bu turu geçmesi hayalden öte birşey değildi.

Zaten UEFA'nın CAS duruşmalarını "hızlı" hale getirmesindeki temel sebep de burda yatıyor.

UEFA'nın hesabına göre;  Fenerbahçe nasılsa elenecekti! Böylece CAS duruşmalarından çıkacak "men" cezaları da fazla "acıtmayacak"tı. 

2 hafta önce "CAS ceza verse bile; bu sezon uygulanmayacak, önümüzdeki sezon uygulanacak" propagandası "yürüttürülen" medya şimdi hangi emir ile çalışacak? Fenerbahçe; verilecek ceza için UEFA Avrupa Ligi'ni gözden çıkarıp bu sene mi cezanın uygulanmasına niyet edecek?Medya bu şekilde mi yönlendirilecek? (Klasik savunma mekanizması bu şekilde işleyebilir ve gayet mantıklı: "Zaten turu geçseydik de gidemeyecektik Şampiyonlar Ligi'ne").

Hayırlısı olsun bakalım. Olsun da...

Dün sabah Mehmet Ayan'ın radyo programı.. Gazetelerin maçtan önceki haberleri okunuyor. Haberde; Ersun Yanal'ın kendisine sorulan soruya verdiği cevap:"Ersun Yanal ismi tartışılmaz"...

Mehmet Ayan bunu okuduktan sonra bombayı aynen şu sözlerle patlatıyor: 

"Sen bu akşam bi 2-0, 3-0 yenilirsen, gerçekten de uzun bir süre tartışılmazsın."

Görünen köy kılavuz istemiyor. Akıllı adamlar olacakları görebiliyor. 

Fenerbahçe yine eleniyor; "AB vatandaşı sporculara serbestlik davaları" kazanılırsa; Galatasaray'a bir yıldız daha geliyor. Arjen Robben mi dediniz? Neden olmasın....