Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Ekim '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Komşularla “Sıfır Problem”!

“Komşu” derken, önce yurt içinde dip dibe yaşadığımız komşularımızdan yola çıkarsak Türk-Kürt, Müslim-Gayri-müslim, efendime söyleyeyim, AKP’li ve AKP karşıtı olanlar diye ayrımlar, ayy pordon, açılımlar yapılırken orduyu tutanlar ve tutmayanlar olarak da ayrıldıktan sonra medyanın da yandaş ve karşı olanları tarzında bir ayrım yapıldıktan sonra; ki, bakın artık türbanlı-türbansız konusuna bile girmiyorum, öyle başladı ya… Güya…

Kendi içimizde bölündük; “Elhamdülillah” denildi!

Ülke güllük-gülistanlık!

Raporlar öyle diyor; raporların yalancısıyım!...

“Herkes bizi kıskanıyor!”; vallaha bürokratlar öyle diyor!

“Ekonomimiz muhteşem!”, “Çekemiyorlar!” mış…

Ben demiyorum!

Yetkililer diyor! Vallaha!...

Sınır komşularımızla sıfır problem konusuna gelirsek; vallaha ben demiyorum, yetkililer diyor ki: Harika!

******

Hımmm... Burada bir gerçek var ki: Vatandaş ile hükümet arasında bir anlaşmazlık var!

Zira, kime sorsanız “Tüm komşularımız ile ilişkilerimiz bozuldu” der; haa, elinize mikrofon alırsanız demezler; öyle yanına oturup da sohbet ederseniz, ancak, derler…

******

Şimdi, normal şartlar altında, biz neden düşman yarattık kendimize?

Hayır, yani, ülkemizde her şey acayip muhteşem de, liderlik etmeye mi kalkıştık?

Liderlik etmeye kalkışıldı, bu doğru!

Ancak şartlar normal değildi; bir heves, bir tutku; efendime söyleyeyim bir hırs; bir bedel belki, uğruna, vatandaşlar harcandı!

Harcanıyor ve harcanacak!

******

Suriye’nin iç işlerine karıştık, sanki bizim iç işlerimiz pek yolundaymış gibi, aldık Suriyelileri yerleştirdik; yerleştirmekle de kalmadık, kendi vatandaşlarımızın sahip olamadıkları yaşam standartlarını oluşturduk!

Yetmedi, şekerim, üniversite kapılarını ardına kadar açtık!

Kaç gencimiz “Suriye” vatandaşı olup da, Türkiye’ye kaçsam diye plan yapıyor!

Anlayın yani!...

******

Komşularımızla sıfır problem denilen United States of America olmasın sakın?

Sınır ötesi deyip geçmeyin, komşudur bir bakıma; hani yani okyanusu falan görmezseniz!

******

Şekerim, “Yuh artık!” demeyin; kapı komşusuna “Düşman” olarak bakan göz-yürek, “Komşu” olarak okyanusları da aşar, nihayet!

******

Hal böyleyken, savaş çığlıkları atmak pek bir anlamlıdır!

Aslında var ya; “Neden biz değil de Suriyeliler bizden çok hakka sahip oluyorlar? diye soramayanların küskünlüğü ve de hırsı, normal olarak, “Öç alma” duygusuyla şahlanıyor!

“Neden bu hale geldik” diye soramayanlar çoğaldıkça onlara hedef gösterenler de olacaktır; “Hedef şaşırtmaca” diye bir yöntem vardır; yerseniz!

******

Çoğu zaman da yenir, lezzetlidir!

Kendini bulamayan, kendi ile barışamayan ve sesini yükseltmekten korkan insanların yaşadıkları toplumlarda acayip talep vardır: Kuyruğa bile girerler!

******

Eee, peki, diyelim ki savaşa girdik, hangi niyet ve neyin savaşına diye soran da mı olmayacak?

Kimin savaşı, birader?

Ayşe Teyze bir şey söyle…

Kurtuluş savaşında sırtında mermi taşımak gibi değil bu işler: Siyasal savaş!...

******

Şöyle bir sakin olalım ve düşünelim: Savaş istiyor muyuz?

Evet ve hayır olarak düşüncelerimizi ayıralım.

Neden “evet” dediğimizi bir düşünelim…

Neden “Hayır” dediğimizi de…

Elimize bir kağıt alalım ve bir tarafına “Evet” bir tarafına da “Hayır” yazalım; gerekçelerimizi sıralayalım:

Savaşı istiyorum – İstemiyorum; çünkü...

******

“Çünkü” ler önemlidir; sizin doğal bakışınızı anlatır; “Paylaşın” diyemeyeceğim, paylaşmaya kalkarsanız konumunuzu, iş hayatınızı, ailenizi falan düşünürsünüz; zeval gelsin istemezsiniz, anlarım!

Kendi içinizde sorgulayın; Hakikaten savaşa girmeli miyiz?

******

Şahsi fikrimi soracak olursanız; hoş, sormasanız da yazacağım, “beceriksiz” demek naif kalacak, lakin fazlasını söylemek de “Hükümete karşı terör örgütü oluşturmak” olarak kayıtlara geçecek olduğundan ben az diyeyim siz çok anlayın…

Yine, yani, bir düşünün derim…

Askerlik yaşına gelmiş oğlunuzu, torunlarınızı falan…

Düşünürken “Neden bu hallere geldik?” diye de düşünün, bir zahmet!

Hani, olur ya, bir gerçek ile karşılaşırsınız; olur ya, kovsanız da gitmez aklınızdan, gözünüzden…

Yani… Bir şey çakar ve “Neden” diye sorgularsın; “Niye” ye cevap ararsın…

İnsanız eni-konu her birimiz dersin, belki, niye insanlar insanları öldürüyor diye düşünürsün…

******

İnsan insanın katili oldukça çok sebepler doğar!

Yeter ki sebep olsun!

İnananlar her daim var!

Yeter ki para olsun!

 

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..