Konak Belediyesi

Türkiye'de en sevilen meslek devlet memurluğu. Devlet memurluğunun güzel yanı ise ''sorumsuz sorumluluğu''nun olması. Aslında sorumluluk kavramı kısıtlı bir makama ait. Ancak o makamlar işleyişin günah keçileri. Çünkü ''top atılan'' onlar. Diğerleri için ise (ki büyük bir kitle) ''vallahi ben bilemiyorum şefim, amirim, müdürüm bilir'' teranesi revaçta. Oh ne ala! Topu at gitsin. Yahu kardeşim işi sen yapıyorsun. Maaşı sen alıyorsun. Yanlış oldu mu? Müdür kontrol etseydi oluyor. Zihniyete bak. Müdür elbette kontrol ediyor. Nereye kadar. Bu kadar abuk subuk iş yoğunluğunda.

Aslında zihniyet Osmanlıdan geliyor. Anadolu coğrafyasında, en önemli şey askerlik ve devlet memurluğu. Bilim, ticaret hakgetire. Savaşlar sonrasında çıkarı artanlar; askerler, devlet memurları bir de ulema. Zenginleşen hep onlar. Anadolu halkına getirisi; hep yoksulluk, hep yiğitlerinden yoksunluğu.

İzmir, kent kültürünü Rum ve Musevilere borçlu. 19.yüzyılda nüfus yoğunluğu bu kesime ait. Ticaret, sanayi ve kentleşmenin mimarı da onlar. Eski yapılaşmayı kataloglardan görebilirsiniz. Bir de şimdiki haline bakın.

Yapılaşma ile birlikte kurallar manzumesine dikkat çekmek gerekiyor. Herkes istediği zaman aralığında elde kazma, kürek inşaat yapabilirmi? Yapamaz. Kuralları var. Bu coğrafya Vahşi Batı mı? Bir el silah sesiyle elegeçirdiğin yere kazmayı vurasın. (1980 öncesi Narlıdere hariç) Pek fazla abartmadan söyleyeyim İzmir'de bu iş malesef böyle. Tüm izinler alındığı halde!

''Aykome'' izin vermiş. Yeni binanın pis su borusunun ana kanala bağlanmasına. Burada herşey normal. Müteahhit ne yapacak? Apartman çıkışından itibaren asfaltı kırarak ana kanala ulaşacak. Buda mantıklı. Ama ne ile kazacağı burada problem.

Adam ''darbeli matkap'' ile 2 metrelik mesafeyi kazmaya çalışıyor. Daracık sokak, matkapın sesi malum. Kaşıkla mapus tüneli kazma misali, sabah 08.00, akşam 17.00 kazılan mesafe 1 metre. Olacak gibi değil. Sıcak bir yandan gürültü bir yandan. Müteahhit de göz açtırmayan birisi herhal, işçiler mola vermeden 9 saat çalıştılar. İş bitmedi olan sokak sakinine oldu. Yarına ne olacak şimdilik meçhul.

Konak Belediyesinde 37 adet Müdürlük var. Bu gün bir kısmını aradım bu gürültü için. Hepsi topu birbirine attı. Yukarıda bahsettiğim ''memur zihniyetiyle'' verilen cevaplar havada kaldı sorun çözülmedi. Birtek şunu anladım. Sokakta kazı yapıyorsanız ve izniniz var ise, kazıyı hangi araçla yapmanız kimseyi ilgilendirmiyor? DİNAMİTLE bile yolda kanal açabilirsiniz.

AYKOME'yi aradığımda ve matkapla asfaltı delmeye çalıştıklarını anlattığımda hayrete düştüler. Kompresör ile 10 dakikada yapılacak işin bu şekilde uzamasının müteahhitin fakirliğine yordular ve ilk defa böyle bir şikayetle karşılaştıklarını söylediler. Neyse! Yarın; yolun geriye kalan bir metresinin gürültüsüne hazırlanalım. Sıcağa rağmen uykumuzu alalım.

Üzüldüğüm konu; Konak İlçesi'nin göbeğinde bu şekilde kazı işleminin yapılması ve tüm yetkililerin şikayete rağmen duyarsız kalması. Belediyede Müdürlükler arasında rekabet mi var ki kendi alanı olmasa da yardımcı olamıyor. Şikayet yapılıyor ve o müdürlüğü ilgilendirmiyorsa çalışanın eline mi yapışıyor şikayeti ilgili yere iletmek. Herkes ''sorumsuz sorumluluğundanmı'' çekiniyor. Koordinasyon eksikliğimi var. Varsa yardımcı olalım. Böylece ufak tefek şikayetlerle ''Memuru'' meşgul etmeyelim.

Herkese soruyorum böyle bir şikayet ile Belediyenin hangi Müdürlüğü ilgilenir. Bilenler arasında yapılacak kura sonucunda sınırsız kazı ruhsatı verilecektir. İlgilenenlere duyurulur.