Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kontrol eden iyilik en büyük şeytandır

Kontrol eden iyilik en büyük şeytandır
 

Bizlere Tanrı gerekmesi (ki bundan emin değiliz)  şansızlığımız gerçekten. Kılavuz kör olana gerekir, gözlerimiz doğar doğmaz açılmıyor mu? Kandırıldık ey insanlık; geriye bakın lanet edin ve tükürün! Sonra kovun bilumum dervişleri, Buda’ları, sarıklı babaları. Ama varmış kutsal, varlık nedenimizmiş, onsuz olmazmışız; tepemizin üzerinde Tanrı denilen bir fedainin kılıcı sallanmalıymış. Bana ne! İyilik dediğin güneş gibi olmalı; şunu yap bunu yap dememeli, karışmamalı, öyle uzakta durup ısıtmalı içimizi gözlerimize ışıklar yayarak.

Gökte bir Tanrı var ya yeryüzünde de bin tanrı peyda olmuş. Elimden tutup tekkeye götüren dervişlerden nefret ediyorum! “Öğretmen” yaşama aykırı, öğretmeyin, kendisi öğrensin. Akıl verdik düşün diye. Dil verdik konuş diye. Göz verdik gör diye. Ne demeye gelmiş bu âleme, öğrenmiyorsa sittirsin gitsin! Tuvalete elinden tutup götüreceğimiz insanın gereği yok; tekmeyi vurun gitsin dereye!

Mürşitlik haz veriyor olmalı ki seninki yürüdü gitti ayaklarını deve dikenleri yırtarak dağ taş. İnsanlara yol gösteren ve yardım eden bütün kurumların kapısına kilit vurun. Çünkü biz bu salatalıklar yüzünden kaybettik yolumuzu. Bir yere gitmek için yalnız başıma yola çıkamıyorum ya! Çünkü doğar doğmaz elimi tutmuşlar ve bir daha bırakmamışlar. Sittir git babam dedemsen de, ben bulurum yolumu! Allah kahretsin! Hala bu aptal zihniyet insanlarımı esir etmiş!

Elime elma şekeri, yüzüme tokat; böyle iyiliğin ben… Tövbe tövbe! Rahat bırakın lan bizi Tanrı’nın soytarıları! Kontrol eden iyiliği bu topraklarda yasak edeceğiz; kimse bize kılavuzluk edemeyecek, yolacağız sakalını bir bir masal dedelerinin. Herkes diyor ki “kendin ol” Lan nasıl olayım, görmüyor musun hepimizin başında bir kâhya, “şöyle yaşa, böyle yaşa” Ki zincirleri de var “Bunu yapacaksın, şunu yapacaksın”  Ey insanlık! Daha biz doğarken köle doğuyoruz bilesin. Aklımız varmış, düşüncemiz varmış; babayı kullanırsın, çıksana erkeksen kara kaplı kitabın dışına! Bütün kitapları yırtacağız!

İyilik tanrıları dünyamızı Âdemden bademe kontrol etti de ne oldu, leşlerimiz köpeklerin ayakları altında, mezarlarımız kayıp. Onlar olmasaydı da keşke bizi dinozorlar yeseydi, karınları doyunca bırakırlardı nasılsa. Kılavuzlar bize yol gösterdi de ne oldu kaybolduk Talas’da, Vaterlo’da, Leningrad’da! Allah belanızı versin hepinizin! Allah da zaten sadece bela okumamız için var sanki!

Uyarıcınız ben Kerim Korkut bir daha gelmeyeceğim dünyaya, iletin mesajımı yaşayanlara; çünkü kıyamete kadar kimse söylemeyecek bunu size. Baldıran otu yemiş alık, şuna bak nasıl da takılmış gidiyor peşine kendisi gibi bir salağın. Bu insandan da bu insanlıktan da hayır gelmez.

Yardım iyilik değildir, hakarettir ruhuma, insanoğlu dilenci karakterli ve onurlu filan da değil söylendiği gibi; yardıma muhtaç ve alçalmayı kabul ediyor. Yoksa elinden tutulmasına izin verir mi? Aç öleyim sakın benim elimden kimse tutmasın! Yardım züldür, zulmettir asil ruhuma, Tanrı gerekmez bana. Elinden tutulan kimse acizdir ve acizlerin yaşamaya hakları yoktur. Bir milyar, evet bir milyar gerekçesiz aciz var bu dünyada ve bunlar herhangi bir nedenle ölsün ey Maltus!

Ey okuyucu! Bu yazdıklarımız dilek tutan tavşan duası değil, ant içmişiz, yapacağız; kurtuluşu istiyorsan yanımızda olacaksın! Geliyor insanlığın yeni düzeni Ağaç Hareketi! Oleeeeeyyyy the moive of the trees!

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..