Konuşulanlar...

Yüksek Seçim Kurulunun, İstanbul seçimleri için nasıl bir karar alacağı, kamuoyumuz tarafından merakla beklenmekte.

Bu arada…

Siyaset kurumu içinde farklı düşünceler ve görüşler dillendirilmekte:

Acaba, İstanbul seçimine yönelik olumlu bir sonuç alınamaz ise, siyasal iktidar, “erken seçim” opsiyonunu kullanır mı?

Veya…

Son günlerde takip ettiğimiz gibi, AK Parti içinde sanki “çatlak” sesler var gibisinden bir huzursuzluk üzerinden, kabinede bir değişiklik yapılabilinir mi?

***

Öte yandan… Yine tabiri caizse “siyaset kulislerinden” aktarılan bilgilere göre, Sayın Ahmet Davutoğlu’nun ve Ali Babacan’ın yeni bir parti oluşumu içinde oldukları, Sayın Abdullah Gül’ün de bu oluşuma dışarıdan destek vereceği ifade edilmekte.

Yine, artık kabul etmek gerekir ki, AK Parti açısından senelerin verdiği bir “yıpranmışlıktan” ötürü gerçekten de “erken seçim” kartı oyuna sürülebilinir mi?

Ama bu durumda, söylenenler; yani dört buçuk yıllık uzun bir icraat dönemi sözü, bir kalemde silinmiş olmaz mı?

Bence “siyasal istikrar” ve iktidarın kaybının önlenmesi adına AK Parti, olağanüstü bir gelişme olmadı takdirde, erken seçim gibi bir basiretsizliğe meyletmez.

Şu dört buçuk yıllık süreç içinde, ekonominin ve siyasetin aksayan yönlerine çare aramak, daha “rasyonel” olur; tabii ki “çoğulculuk” anlayışıyla…