Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Mayıs '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kopya Yok... Anladık da bu pisliği şimdi kim temizleyecek?

Kopya Yok... Anladık da bu pisliği şimdi kim temizleyecek?
 

Bugünkü gazeteleri şöyle yan yana koyup manşetlerine bir göz attığınız zaman, 31 gün sonra bu ülkede çok önemli bir seçim olduğu izlenimi edinemezsiniz.

Belki partilerin seçim vaatleri, çalışmaları, taktik değiştiriyor. Daha dolaylı ve domino etkili yöntemlerle hareket ediliyor herhalde ki, seçimin son ayına klasik görüntülerden uzak şekilde giriyoruz.

Sadece Türkiye gazetesi başbakan Erdoğan’ın Edirne mitingini göbekten fotoğraflı olarak girmiş ve “Rotamızı Millet Çizdi” başlığıyla, günün doğrudan siyasetle ilgili tek manşetini atmış.

*****

Başbakan’ın İstanbul’a iki yeni şehir projesini manşetten veren 6 gazete var.

Bugün gazetesi “Rüya Şehir Nefes Alacak” şeklinde romantik bir yaklaşım sergilerken Haber Türk “İstanbul’a İki İstanbul Daha” başlığıyla vermiş haberi.

Star daha pragmatik bir yaklaşımla “İstanbul Depremine İki Şehirli Çözüm” manşetini atarken, Yeni şafak “Üç İstanbul” demeyi tercih etmiş.

Vatan gazetesi ise projeleri orada çizildiği için olayı “Michigan Projesi” olarak takdim ediyor. Cumhuriyet’in cevabı ise hazır “Şehri Katletme Projesi”

Bir konuyu farklı algılamak, farklı yorumlamak elbette mümkün ama, her şey bu kadar mı kötülenir ve ille de 180 derece zıt mı algılanır, doğrusu bilemiyorum.

*****

Şifre sorunu ve buna bağlı olarak ÖSYM ve Ali Demir’le ilgili haberleri de 5 gazete manşete taşımış.

Cumhuriyet gazetesi “Savcı Şifreyi Akladı” Güneş gazetesi, “Savcının Sürprizi Takipsizlik” Yeni Şafak “Kopya Yok İhmal Var” şeklinde vermişler haberi.

Radikal ise ünlü dizi Behzat Ç.’yi ima ederek “Ali D. Bir Ankara Komedisi” başlığıyla duyırmayı tercih etmiş.

Hürriyet gazetesinde dün hatırlarsanız “O mail bir bakandan” şeklinde bir manşet vardı. Kılıçdaroğlu’nun “ismi geçen kişiyi iyi bir yere yerleştirin” şeklinde bakandan gelen bir mailin silindiği iddiasını Hürriyet bu şekilde gündeme getirmişti.

YGS şifre iddialarıyla doğrudan ilgisi olmayan bu konu, dolaylı olaral ÖSYM’yi, Ali Demir’i ve hükümeti kıskaç altına almayı amaçlayn bir planın parçasıydı.

O bakan kendi adına, sahte bir telefon görüşmesiyle sahte bir mail atıldığını doğruladı. Ali Demir de durumu YÖK başkanına iletmiş. Bakan böyle bir görüşme yapmadığı gibi, böyle bir mail de atmamış, üstelik bir yeğeni de yokmuş.

Hürriyetin bu günkü manşeti “Bakan Benim, Mail Sahte”

Bu iddialar sanırım savcılar tarafından en kısa zamanda açıklığa kavuşturulacaktır.

Hatırlarsanız vaktiyle Turgut Özal “Anayasayı bir kerecik delsek ne olur” demişti de yer yerinden oynamıştı. Hâlâ da aleyhinde konuşmak gerekince bu söz gündeme getirilir.

Şunu demek istiyorum, bugüne kadar şu veya bu partiden bir bakanın bu tarz bir isteği hiç olmamış mıdır ki, kıyameti kopartıyoruz?

Bunun tasvip edilecek bir durum olduğundan söz etmiyorum. Gerçeklerden, bugüne kadar yaşadığımız nice haksızlardan söz etmek istiyorum.

Bir bakan böyle telefonla, maille mi yeğeni için yardım ister bilemiyorum. Ayrıca böyle bir mailden sayın Kılıçdaroğlu’nun nasıl haberdar olduğunu da kestiremiyorum.

Eğer sayın bakanın dediği gibi onun adına yapılmış sahte bir görüşme ve mail trafiği varsa, bunun hazırlanmış bir tuzak olduğunda şüphe yok.

Allah yardım etmiş de yine komplocular doğru dürüst bir işi becerememişler. Düşünsenize, tam da şifrelerin yandaşlara verildiği iddialarının arasında, bakanın ağzından “şu cevapları bizim çocuklara veriverin” şeklinde bir mail gönderilseydi Ali Demir’e, ne olurdu gerisini siz düşünün... Allah korumuş gerçekten....

*****

Günlerdir bir bardak suda kopartılan fırtınanın gereksiz ve yersiz olduğu sonucunu ifade eden savcılığın “Kopya Yok” kararı var şimdi ortada.

Ama bunu artık manşetten de verseniz, davul zurna da çalsanız, olayı sınav öncesine geri götürmek mümkün değil. Bu kadar insanın beynindeki çalkantıyı telafi etmek imkânsız.

Onun için atalarımız demiş ya, bazı şeylerin şuyuu vukuundan beterdir. Bu yüzden kesin bilgi olmadan şüphe yaratacak olayların uluorta tartışılması vahim sonuçlar doğurur.

Tabii bu tartışmayı açanlar bunu bilmedikleri için değil, tam tersine bildikleri için yaptılar ve seçim öncesi kafaları bulandırıp oy çalmaya çalıştılar.

Çaldıkları oy ne kadar olacak göreceğiz. Bu arada maddi manevi zarar görenlerin duaları da hep onların ensesinde olacak. Zerre kadar vicdanları olsa böyle bir kötülüğü yapmayı düşünebilirler miydi?

*****

Bugünkü gazetelere yansıyan siyaset dışı küçücük bir haberi de sizlere aktarmak istiyorum.

1036 Uçakla kırılan rekor

İstanbul atatürk havaalanı 10 Mayıs 2011 Salı günü iniş kalkış yapan 1036 uçakla rekor kırmış..

*****

Şimdi de 1991 yılı seçimlerine 31 gün kala Milliyet gazetesindeki siyaset haberlerine bir göz atalım.

Sürmanşette Milliyet - Konda araştırmasındaki son durum yer alıyor:

DYP, ANAP’tan 2 puan aldı

DYP % 30’la birinciliğini devam ettiriyor. ANAP 24’e düştü. SHP 19, DSP 14, RP 7, diğerleri 6.

Herkese 2 Anahtar vadeden DYP Kaynaklarını Açıkladı

Her kesime cömertçe vaatlerde bulunan Doğruyol partisinin bunun için nereden kaynak bulacağı soruluyor ve merak ediliyordu.

Ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcısı Tansu Çiller kaynağı nereden bulacaklarını açıkladı.

Önce yapılan vaatleri bir hatırlayalım isterseniz.

İşçilere : Asgari ücret vergi dışı kalacak,

İşsizlik ve sağlık sigortası gelecek,

Üretimden Türk işçisi Avrupalı işçi kadar pay alacak,

İLO standartları oturtulacak.

Ev kadınlarına: İşsizlik sigortası gelecek,

Çocuklara okul öncesi eğitim imkânı verilecek,

Eve modern araç ve gereçler girecek,

Evde iş ve kreş açma imkânı verilecek.

Gençlere: YÖK kaldırılacak,

Köylü gence konut ev gereci, taşıt zirai araç ve makine kredisi verilecek,

İşsizlik sigortası başlatılacak,

Her okula modern kütüphane ve yurtlar kurulacak.

Sanayicilere: İstikrarlı ortam yaratılacak,

Toplumsal uzlaşma sağlanacak,

Kredi maliyeti düşürelecek Teşvikler özendirici olacak

Üretim artışı sağlanacak.

Emekliye: Sosyal Sigorta Kurumları tek çatı altında toplanacak,

Sosyal güvence kapsamı genişleyecek,

İşlemlerde bürokrasi kalkacak,

İşler hızla tamamlanacak.

Çiftçiye: Tefecisiz finansman bulunacak,

Köylü sanayici yaratılacak.

Dünya ölçüsünde destek verilecek,

Makineleşme öne geçecek, girdiler ucuzlayacak.

Tüccara: Yeni iş olanakları açılacak,

Yeni finans kaynakları bulunacak,

Ödenmeyen Bağ-Kur primlerini devlet karşılayacak,

Saygınlık kazandırılacak.

Memura: Kararlarda istikrar sağlanacak,

Baskısız yönetim gelecek,

Reorganizasyonla modern işletmecilik gelecek,

Yaşam standardı artacak.

Esnafa: Peşn vergiye son verilecek,

Risk sermayesi Kurumu kurulacak,

Yeni bankalaradestek verecek,

Düşük faizle finansman imkânı sağlanacak.

Genel olarak:

Gelir vergisi oranları düşürelecek

Asgari ücret vergi dışı kalacak

BağKura 1 trilyon prim affı getirilecek

Peşin vergi kalkacak

Enflasyon % 30’lara düşecek,

İstihdam % 5-10 artacak,

GSMH % 7-8 artacak,

İhracat % 20 artacak,

İthalat % 8 artacak,

Dış ticaret açığı % 12 azalacak,

Kamu borçları % 9’dan % 4’e inecek

Reel kredi maliyeti % 34’ten 11’e inecek

Tansu Çiller kaynakları söylemeden atma devri kapandı dedi ve DYP’nin vaatlerinin nasıl karşılanacağını şöyle anlattı:

İlk yıl 20 trilyon fazla vergi toplanacak

İkinci yıl fazla toplanacak vergi 50 trilyonu bulacak

Satılacak KİT’lerden 2 trilyon taze para gelecek

Vakıflaşan KİT’lerle 9,5 trilyonluk yük devletin sırtından kalkacak

Bnkaya gelen paradan devlet aldığı payı kısacak 11 trilyonluk fon sanayie aktarılacak

Enflasyon yüzde 30’a inince bankacılık sistemi 7-12 trilyon daha yeni kaynak yaratacak

Aklınıza yattı, inandınız mı, gerçekten olabilirliğini düşündünüz mü bilmiyorum. Ama o zaman bu vaatler işe yaradı ve DYP gerçekten birinci parti oldu. Üstelik benzer vaatleri savunan SHP ile de koalisyon hükümeti kurdu.

Peki bu vaatler gerçekleşti mi? Gerçekleşseydi bugün böyle mi olurduk? Sayın Çiller’in 1991 yılı için öngördüğü enflasyon oranı ise % 95...

Türkiye’nin nerelere gidip nerelerden geri döndüğünü yaşayanlar çok iyi biliyorlar ama, yine de inatlarından vazgeçmiyorlar.

Tansu Çiller'in bu vaatlerinin arkasında bir “baba” vardı o zaman.. Süleyman Demirel... Şimdi benzer vaatleri Kılıçdaroğlu’ndan dinlerken Demirel’in gerçekten CHP’ye destek olduğuna kanaat getiriyorum.

*****

“Gümbür Gümbür İktidara Geliyoruz”

SHP genel başkanı Erdal İnönü TRT ve Star’ın yanlı yayın yaptığını söyleyerek gümbür gümbür geliyoruz, Aklınızı başınıza alın, yoksa her gün yalancı çıkarsınız, haberiniz olsun, dedi.

“SHP 12 Eylül’ü Sorgulayacak”

SHP İstanbul il başkanı Bozkurt Nuhoğlu, milletvekili adaylarımız bu konuda kararlılar. 12 Eylül’den ve onun sivil uzantısı Anavatan’dan hesap soracağız, dedi.

Olağanüstü Hal Teröre Çözüm değil”

Güneydoğu’daki bütün partilerin il başkanları ve milletvekili adayları, bir taraftan seçime hazırlanırlarken, bir taraftan da bölgelerindeki terör yangınının nasıl söndüreleceği konusunu tartışıyorlar. Olağanüstü hal uygulamasının kaldırılması, halka ılımlı davranılması, işsizlik sorununun çözülmesi konusunda ortak bir görüşe varıyorlar.

ANAP Lekesiz Aday Arıyor

ANAP yöneticileri partiye leke sürmeyecek adaylar belirlenmesi için İçişleri Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü ile işbirliği yapıyor. Başbakanın talimatıyla kim olursa olsun adaylar önce emniyet süzgecinden geçirilecek. İbrahim Tatlıses bu süzgeçten geçerken hakkında olumsuz görüş bildirilip veto edildi.

İbrahim Tatlıses Seçim Bürosu

Şanlıurfa’dan bağımsız adaylığını koyan ünlü türkücü seçim karargahını açtı. İbrahim Tatlıses, “Yedi kıtada şöhret, sınırsız bir servet, amacım Şanlıurfa’ya hizmet” sloganıyla seçim çalışması yapacak.

“İktidar Olmazsa Demirel Bırakır”

DYP’nin kaybedeceğini söyleyen Pakdemirli, iktidar olamayınca Demirel’in politikayı bırakacağını öne sürdü. Bu durumda DYP kadrolarını bize katılmaya davet edeceğiz ve onları aramıza alacağız dedi.

Dört Liderin Burç Savaşı

Seçimde sağda birbiriyle çekişen Mesut Yılmaz, Süleyman Demirel ve Necmettin Erbakan akrep burcundan, solun birbirini hırpalayan iki lideri Erdal İnönü ile Bülent Ecevit İkizler burcundan…

RP’nin Kadın Adayı

Refah Partisi’nden İstanbul milletvekili adaylığına başvuracağını söyleyen Avukat Sibel Eraslan, milletvekili olup mecliste de başörtüsünü çıkarmayacağını söyledi.

O günün siyaset dışı bir haberiyle bugünkü yazımızı da noktalıyoruz.

Konserve Gibi Sınıf

Yeni öğretim yılı yine sancılarla başladı. İnanılması zor ama bir sınıfın mevcudu tam 120 kişi...

*****

Yarın yeniden buluşabilmek umuduyla...

 
Toplam blog
: 859
: 979
Kayıt tarihi
: 21.06.06
 
 

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunu, ekonomik..