Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Haziran '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Korkakların Efendisi

Korkakların Efendisi
 

Efendi,efendi…Yaratmaya çalıştığın  korku imparatorluğunun gerçek hakimi sen misin? Gerçekten…Biliyor musun çok ironik bir yanı var bu işin. “Ben insanları verdiğim demeçlerle, söylediğim sözlerle bir köşeye sıkıştırır,korkutur, dolayısıyla sindiririm” düşüncesine sahip olabilirsin. Ayrıca, bu kişilerin içine  öylesine korku salarsın ki, ağızlarını açıp tek bir söz söylemeyecek duruma gelebilirler.

Önceki seçimlerde apar topar hapishaneden çıkardığın , polis tokatlayan adı gereksiz vekil dolaylı da olsa sana hizmet etmekte. Bunun sende farkındasın, senin en iyi bildiğin şey insanları birbirine düşürmek….

Gel, seninle bir oyun oynayalım. Seninle Başkentin ama senin başkentinin değil Türkiye Cumhuriyetinin Başkentinin sokaklarında bir yürüyüşe çıkalım. Sadece ikimiz, yapabilir misin bunu. Tam yürümeye başladık. Gözlerin fıldır fıldır dönüyor, hayrola. Derken, küçük bir çocuk sırf oyun olsun diye kese kağıdını, naylon torbayı üfledi ve patlattı tam arkanda….Ya da yoldan geçen bir arabanın egzoz borusundan ses geldi.

Nereye kayboldun bir anda... Hah, gördüm seni, en yakın polis arabasının yanında küçücük bir çocuğu, bir genci polise şikayet etmeye mi çalışıyorsun. Ne yaptı sana…Sırf kese kağıdını şişirip patlattı diye mi bu hiddetin …

Yapma, canım…Ne var bunda…Biliyor musun, yığınlar, kalabalıklar çoğunlukla yanıltır insanı. Hem de öyle bir yanıltır ki çıplak dolaştığını -kral çıplak- bile fark edemezsin. Ancak, bir o kadar da gereksiz yere havalara sokar insanı… “Vay be, ben neymişim” diye düşünürsün. Cidden toplanan o yığınların senin boyuna posuna mı gediğini sanmaktasın… Yapma ama, bu kadar saf olma… Bir kısmı gerçekten de senin için gelmiştir, sana inandığı için ama büyük çoğunluğu kulağına kar suyu kaçsın, adını sana duyurabilsin diye…

Korku, yaratmak kolay sanabilirsin. Ekmek parasının derdinde olanları, yalakaları, sözlerinle, hareketlerinle, yaptıklarınla korkutabilmeyi başarabilirsin.

Ama, işin en komik yanı nedir bilir misin. Sözüm ona,  Korku İmparatorluğu kurmak isteyenler, kurduğunu zannedenler var ya…İşte gerçek korkaklar onlardır. Öylesine ki gölgelerinden  korktukları için çevrelerinde etten duvarlarla dolaşırlar ve bunu da karizmatik olmaya ya da başka nedenlere bağlarlar.

Tıpkı silahı yokken ya da arkadaşları yokken, tek başına sokakta korkarak yürüyenler, başlarına bir şey gelmemesi için her şeyi yapmaya razı olanlar gibi.

Korku İmparatorluğu kendine güvensiz, kompleksli, gölgesinden korkan korkakların güç gösterisinden öte bir şey değildir. İç burkan ise şu; eninde sonunda korkularınla yüzleşmek zorunda kalırsın. Ne yapalım, doğanın kanunu böyle...

Ne demişler; “Korkunun ecele faydası yok”. Bu kadar basit.

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 226
: 1337
Kayıt tarihi
: 26.01.07
 
 

1960 İstanbul doğumluyum. Kitap okumayı, yazı yazmayı, resim yapmayı ve yabancı dil'den Türkçe'ye..