Korumak...

A.Y. ... M.G. ya da son günlerde sıkça gördüğümüz B.Ç. ....

İsimler bazı olaylar ve durumlar karşısında bu şekilde gizli kalır değil mi?

Kimi şiddete maruz kalmıştır, kimi cinsel tacize uğramıştır, kimi öyle bir suç işlemiştir ki!

Hatta televizyonlarda bir çoğunun yüzü bile kapatılır...

İyi de olur...

B.Ç. nin de öyle oldu. Adı verilmedi, yüzü gösterilmedi. Küçücük bir çocuğun hakları vardı. Başından travmaya yol açabilen o üzücü olay geçmişti. Haklarını birileri çiğnemişti ama hiç değilse özel hayatın korunması adına bu haklarına saygı duyuluyordu. Devlet Bakanı Nimet Çubukçu döneminde çıkarılan "Çocuk Koruma Yasası" kapsamında Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından korunuyordu kızımız, annesininde cinsel istismar olayına katılması ve cevaevinde bulunması sebebiyle... Adli Tıp Kurumu bu çocuğa bu olaydan dolayı ruh ve beden sağlığını bozacak bir arıza olmadığı şeklindeki bir rapor verdi. Akşam o rapor ekranlardaydı.

Yazılar küçüktü ama büyüteç tutulmuş okunacak hale getirilmişti. Raporda B.Ç.nin adı (bir kaç kez) açık bir şekilde yazıyordu. Tabiki yazacaktı... Ama haberi yapan, bize ulaştıranların dikkatinden bu kaçmıştı. Tüm Türkiye'ye küçük kızın adını ifşa etmiş bulundular böylelikle... Şimdi neydi bu? Kaç günlerdir basında çıkan haberlerde hemen hemen herkes korumak, vicdanını rahatlatmak, haksızlığa uğrayanın yanında olabilmek adına bu konu hakkında yorumlarını esirgemeden yazarken neden adını saklı tutmuşlardı peki... Neye yaradı onların B.Ç.
yazmaları ya da sadece "kız çocuğu" ifadeleri... Bu kız çocuğunun haklarını koruyabildik mi şimdi???

Yarın şans kaza resmide yayınlanırsa...

..........

nesli57