Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Şubat '14

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Kötü adam sendromu

Kötü adam sendromu
 

kötü adam sendromu


Yanlış adamlara aşık oluyorsunuz ama onlar hep doğru şeyler söylüyorlar değil mi? Doğru şeyler derken sizi tavlamak için gerekli olan sihirli sözcükler diyelim:)
Şaka bir yana kötü adamları sevmemizin birkaç sebebi olabilir diye düşünüyorum. En önemli neden sanırım bilinçaltı kayıtlarımızla ilgili. Mutluluğu, iyilik ve güzelliği haketmediğimizi düşünüyor olabiliriz. Bu durumda seçtiğimiz adamlar da bize tam da bunu kanıtlar nitelikte olacaktır. Yeterince iyi olmadığımızı düşünmek cezalandırılma isteği doğuruyor olabilir. Düşünsenize milyonlarca aklı başında, iyi eğitimli, çaresiz olmayan kadının sevgilisinden ya da kocasından dayak yediği halde neden hala onlarla birlikte oldukları başka türlü nasıl açıklanabilir ki?
İkinci sebep bu ayıların basbayağı heyecan verici olmaları. Belirsizlik muhtemelen korku hissetmemize ve kalbimizin atmasına sebep olur. Biz de bunu aşkla karıştırıyor olabiliriz. Beynimiz sürekli onların varlığıyla meşguldür. Arayıp aramayacakları, doğum günümüzü hatırlayıp hatırlamayacakları, bizi aldatıp aldatamayacakları asla tamamlanmaz bir bulmacanın içinde gibi hissederiz kendimizi. Sabah kalkıp bulmacanın bir parçasını yerine yerleştiririz, akşama kadar eksik parçalarla uğraşırız. Böylece tüm gün aklımızdan çıkmamış olurlar. Sürekli düşündüğümüz için de yine aşık olduğumuz inancına sahip oluruz. Acaba hakikaten öyle mi? Aşk sadece beyin meşguliyetinden mi ibaret? Çok emin değilim.
Üçüncü sebep kesinlikle hemşire sendromu! Onları düzeltebileceğimize, kurtarabileceğimize inanırız. Bu kötü adamlar özlerinde iyi, kurtarılmayı bekleyen zavallılardır bizim gözümüzde. Biz de onları düşmekte oldukları bu çukurdan kurtarıp içlerindeki iyi yanı ortaya çıkaracak böylece egomuzu okşayacağızdır. Sonunda bize teşekkür edecekler, bizi sırf bu sebeple seveceklerdir. Bence hemşire sendromu “kötü erkekler”e aşık olmamızdaki en önemli sebeplerden biri. Kendimizi önemli hissetme isteği, ihtiyaç duyulan kişi olma isteği hemen hemen her kadında mevcuttur. Bu yönümüz başka açılardan tatmin edilmediği sürece erkeklere hemşirelik yapma isteğimiz inatla devam edecektir.
Evet tespitleri yaptın da çözümün yok mu diyebilirsiniz. Var elbette kendimce yarattığım çözümler. Uygulanabilirliği tartışılır ama hepsine sunacak çözüm önerilerimi şöyle sıralayabiliriz:
Mutluluğu haketmediğine inanan kadınların sorununu bilinçaltı olumlamalarla halledebiliriz diye düşünüyorum. Mesela her sabah ve her akşam “ kendimi seviyor ve onaylıyorum, ben çok değerliyim, mutluluğu hakediyorum” gibi olumlama cümlelerini kendilerine tekrar edebilirler. Bilinçaltı aptal olduğundan bu tür kayıtları gerçek gibi algılayacak, eski kayıtları silerek bu yeni kayıtları yerleştirecektir. Bu olumlamaları aynaya bakarak tekrar ederlerse pek bir şahane olur, ancak etrafta kimse olup olmadığını kontrol etmekte yarar var tabii. Malum insan aynaya bakıp kendini sevdiğini söylerken bek de harika görünmüyor.
Ayıları heyecan verici bulan hatunlar kendilerine hakikaten bir bulmaca alabilirler mesela. Ya da beyinlerini meşgul tutacak aktivite ya da kurslara katılabilirler. Gerçek vahşi hayvanlarla karşılaşabilecekleri doğa yürüyüşlerine katılmak da bir çözüm olabilir ama onu burada belirtmeyeceğim zira tehlikeli olabilir, sorumluluk kabul etmiyorum baştan söyleyeyim.
Ve son olarak da hemşire sendromlular için tek bir çözümüm var. Bir evcil hayvan edinsinler, ya da yakınlarından birinin çocuklarına baksınlar, hiç olmadı hasta arkadaşlarına çorba filan pişirsinler. Kendi çocuklarını doğurup sorunu kökten çözmelerini sağlamalarını önerebilirdim ama bu kez de, biri öküz cinsinden olmak üzere ellerinde bakmaları gereken iki çocukları olacaktır ve bu durumda bu çözümün çok da adil olduğunu söyleyemeyiz.

 

Sonuç olarak “kötü adam iyi kız sendromu”ndan muzdarip olmak istemiyorsanız adrenalini ve dopamini arttıran ekstrem sporlardan, oxytocini arttıran çikolata gibi zevk verici yiyeceklerden uzak durun, yoksa kolunuzda bir öküzle mekanı terkedebilirsiniz benden söylemesi!
 
Bloğum: www. biyolojikanne.blogspot.com
 
Toplam blog
: 15
: 671
Kayıt tarihi
: 20.04.12
 
 

Ankara doğumluyum. Yıllardır formlarda meslek alanına tam olarak ne yazacağımı bilemedim. Filolog..