Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Temmuz '08

 
Kategori
Güncel
 

Kredi kartından aidat alınabilir

Kredi kartından aidat alınabilir
 

Kredi kartı aidatına karşı çıkılıyor ama kullanılmadan da yapılamıyor.


Öncelikle belirtmekte yarar var; bankacı olmadığım gibi banka avukatı falan da değilim.

Bankalarla ilişkim “mudi” olmaktan öte değildir.

35 yıllık bu ilişkimizde birçok defalar çeşitli ücretler ve kesintiler nedeniyle kendilerine itirazlarım oldu.

Hiçbiri hukuki düzlemlere taşınmayan itirazlarımı “haklı” neden ve zeminlere oturtmam nedeniyle tamamında haklı görüldüm ve geri ödeme yapıldı.

Kredi kartları için ödediğim “yıllık aidat” ücretlerini ise doğru buluyorum.

Ortada bir “hizmet” varsa bunun bir de “bedeli” olacaktır.

Kendi adıma; karşılığında hiçbir “hizmet”, “mal” almadığım ve/veya bir “menfaat” sağlamadığım halde birçok yere ödeme yaptım, yapmaktayım.

Örnek mi?

Mesleğimi ve işyerimi daha iyiye götürmek adına bir çalışma yapmadığı, bana yararlı bir etkisi olmadığı halde yıllardır “Esnaf ve Sanatkar Sicil Memurluğu”na sadece işyeri açtığım için “yasal zorunluluk” olduğundan “aidat” ödemekteyim.

Kapıcısından, asansöründen, merdiveninden, ortak alanlarından, aydınlatmasından vs. hiçbirinden yararlanmadığım halde sadece altında işyeri açtığım için “yasal zorunluluk” olduğundan apartman yönetimine “aidat” ödemekteyim

Bırakın fazlasını; verdiğim kadar bile emekli maaşı alamayacağım, doğru dürüst sağlık hizmeti veremeyen “Bağ-Kur”a bile sırf işyeri açtığım için “yasal zorunluluk” olduğundan “prim” ödemekteyim.

Hepimiz hayatın bir kesitinde -veya halen süregelen- bunlar gibi haksız ve/veya anlamsız ödeme(ler) yapmışızdır. Yasal dayanak (zorunluluk) yüzünden itiraz bile edememişizdir.

Bedelini ödemeden hizmet alınamayacağını, alınırsa bunun “angarya” olacağını ve bu durumun birçok açıdan (kanun, vicdan vs.) uygun karşılanmadığının bilincindeyim.

Zaten bir hizmet verilmeden talep edilen ve/veya zorla alınan paraya “haraç” denilmekte olup “angarya” gibi bu da suçtur.

Bu yüzden; başta kredi kartı kullanım ücretleri olmak üzere bankacılık hizmetleri için alınan “makul” ve “haklı” ücretlere itiraz etmediğim gibi edenleri de anlayamıyorum.

2-3 bin YTL kredi için bile başvuru formlarının doldurulup, 1-2 gün ön onay beklenip kefil(ler) getirilip, onaylar alınarak; 100-200YTL istihbarat-dosya bedeli ödenip, 40-50YTL hayat sigortası-damga vergisi kesintisi yapılan bir sistemde; 10-15 bin YTL limitli kartı cebime koyup istediğim anda -limitim kadar- âyni veya nakit krediyi kullanabiliyor; dağda, ovada birçok yerde POS cihazları bulabiliyorsam bunun bir bedeli olmalı.

Bundan ayrı; yolda kalırsan çekici, kapıda kalırsan çilingir, camın kırılırsa camcı gönderen; aldığın mal kırılırsa, çalınırsa sigortası olan; sağlık danışmanlığından sinema bileti, uçak bileti teminine kadar birçok ekstra hizmet sağlayan bir sisteme üye olmanın bir bedeli olacaktır (Sadece bu hizmetleri veren ‘asistans’ firmalarının yıllık “aidat” ücretleri bile daha fazladır).

Aynı durum cari hesaplar için de geçerlidir. Para yatırıp çekerken, havale-eft yaparken; bankanın binasını, personelini, cihazlarını, bankamatiklerini, dekontlarını, zarflarını, bilgi işlem sistemini kısacası bankanın “varlığı”nı kullanıyorsak karşılığını ödemeliyiz.

Ha; kartı kullanınca işyerinden zaten komisyon kesiliyor, zaten oradan kazanıyorlar diyorsanız, o da “işyeri”nin “hazır müşterili” bir sisteme dahil olma bedeli.

Konuya bir de bu açıdan bakılmasında fayda var.
 
Toplam blog
: 9
: 807
Kayıt tarihi
: 12.07.08
 
 

Erciyes Üniversitesi’nde başladığım Elektronik Mühendisliği eğitimini Yıldız Üniversitesi’nde tamaml..