Kreşlerde internet yayını

Yaz aylarının sonuna geliyoruz, tatil bitiyor, okul telaşı başlıyor. Kreşler, anaokulları artık kapılarını açmaya başladılar. Tadilatlar yapıldı, boya-badana işleri bitti, oyuncaklar, kitaplar yenilendi. Anne-babalar henüz 3-4 yaşlarındaki çocuklarının ellerinden tutarak, çocuklarına göre en uygun kreşi seçmek için dolaşmaya başladılar. Herkesin beklentisi farklı. Kimi iyi bakım istiyor, kimi eğitime öncelik veriyor, temizlik herkesin birinci koşulu, bazıları da fiyatlardan şikayetçi. Ama birçoğunun ortak isteklerinden biri, kreşlerde internet yayını... Çocuklarının hangi koşullarda bulunduklarını görmek istiyorlar, yani bilgisayar aracılığı ile denetlemek istiyorlar. Hele bazı yurtlardaki taciz ve dayak olaylarından sonra bu tür talepler artmış durumda.

Birçok kreş ve anaokulu sahibi, bu taleplere boyun eğerek kameralarını yerleştirmiş, anne-babaların içini rahatlatmış durumda. Ancak, bazıları da bu olaya şiddetle karşı çıkıyorlar. Geçenlerde görüştüğüm bir anaokulu sahibi, kameralı sistemin tamamen ticari amaçlarla kullanıldığını belirterek, "Gözetlenmek istemediklerini" söylüyor. Bu sistemin Avustralya'da yasaklandığını da belirten anaokulu sahibi, bakın neler diyor:

"Tamamen ticari kaygılarla, güven adı altında uygulanan kameralı sistem, birçok zararı içermektedir. Öncelikle, çocuk pornosunun yaygın olduğu internet dünyasında, bu çocuklarımızın resimlerinin kullanılması tehlikesi vardır. Birçok ülkede bu konu tartışılmaktadır, hatta Avusturalya'da bu nedenle kameralı sistem yasaklanmıştır. Pedagojik anlamda da sakıncaları olan bu sistem, güven duygusunu yok etmektedir. Eğer anne-baba o kuruma güvenmiyorsa, çocuğunu göndermeyebilir. Gözetlendiğini bilen bir öğretmen nasıl verimli çalışabilir? Öğretmenin uyguladığı eğitim sistemi ile anne-babanın kafasındakinin uyuşması beklenemez. Bu şekilde denetlenmek, öğretmenin işini sağlıklı yapmasını engeller. Ayrıca, çocuğa akşam evde, "Bugün seni izledim, şunları şunları yaptın" diye sorulduğunda, çocuğun kafasında neler oluşacağını tahmin edemezsiniz. Anne-babasının onu uzaktayken bile izlediğini bilmek, çocukta güven duygusunu zedeler. Bu nedenle bizler kameralı sisteme karşıyız."

Anlaşılan, bu dönem kameralı sistem bir hayli tartışılacak. Bence de, sistem kendi içinde hatalıdır ve güven duygusunu yok etmeye dönüktür. Çocuklarımızı teslim ettiğimiz eğitim kurumlarını denetlemenin birçok yöntemi vardır. Veliler, günün herhangi bir saatinde okula gidebilirler, diğer ailelerle diyaloglarını geliştirerek bilgi alış-verişinde bulunabilirler, akşamları evde çocuklarıyla oyun oynayarak o günün nasıl geçtiğini öğrenebilirler. Kurum hakkında önceden ayrıntılı bilgi alarak çocuklarını gönderebilirler. Yaşamımızın her anında gözetlenmek, izlenmek içinde yaşadığımız sistemin ne kadar arızalı olduğunun bir göstergesidir. Toplumda sarsılan güven duygusunun yeniden oluşturulması, yitirmeye başladığımız bazı değerlerimize sahip çıkılması gerekmektedir.