- Kategori
- Türkiye Ekonomisi
Kriz, memurun peşini bırakmıyor
Hamdolsun geçinemiyoruz!
Ekonominin toparlanmaya başladığı, 2010 yılının krizden çıkış yılı olacağı yönünde haber ve demeçler savruluyor ortalıkta.
Yaldızlı laflar kulağa hoş geliyor, insanın ruhunu okşuyor gerçekten. Bir an için de olsa rehabilite bile ediyor. Ama biraz sorunu araştırıp üzerindeki yaldızı kazıyarak bakıldığı zamansa insanın tüyleri diken diken oluyor, isyanları oynuyor.
Türk-İş’in, Eylül 2010 Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırmasına göre, 4 kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için gerekli olan ve "açlık sınırı" olarak da adlandırılan asgari gıda harcaması 846 lira 63 kuruş olurken, yoksulluk sınırı 2 bin 758 TL’ye ulaştı. Eylül’de mutfak enflasyonu aylık yüzde 3.75, 12 aylık yüzde 12.91 artış gösterdi.
Araştırmalara göre, 8 yıllık AKP hükümetleri döneminde bütün halk kesimleri gibi memurlar görülmemiş boyutlarda fakirleştirildi. Memurun maaşının reel alım gücü 8 yıllık AKP iktidarı döneminde büyük oranda düştü. Maaşlar enflasyon karşısında güneşteki kartopu gibi eridi, büyüdüğü söylenen ekonomi maaşlara yansımadı.
KAMU SEN’in araştırmasına göre, son bir yıl içinde yüzde 6, 3 oranında arttı, ancak aynı dönemde TÜFE yüzde 8, 3 ve gıda fiyatları yaklaşık yüzde 12 oranında yükseldi. 2009 yılı ağustos’unda maaşıyla 75 kg dana eti alabilen memur bugün ancak 57 kg dana eti alabiliyor. Kaybı 18 kg. Yani emekçi şimdi 18 kg daha az dana eti alabiliyor. Emekçinin maaşı aynı dönemde 810 kg fasulyeye yeterken bugün 619 kg’a denk geliyor. Kayıp, 191 kg. Yani 191 kg daha az fasulye…
Deniyor ki, -yersen!- ekonomide 2010 yılının ilk çeyreğinde yüzde 11, 7; ikinci çeyreğinde ise yüzde 10, 3’lük büyüme gerçekleşti ama bu büyüme memur maaşlarına küçülme olarak yansıtıldı. Memur maaşları enflasyon karşısında yüzde 2; gıda fiyatları karşısında ortalama yüzde 6 eridi. Nedeni ücret politikalarının çarpıklığıdır.
Eğer gerçek bir büyüme varsa aşağıdaki çizelge büyümeden pay alamamanın, hatta reel olarak gerilemenin aynasıdır.
Memur maaşlarındaki gerçek erime | |||||
ÜRÜN |
2009 |
2010 |
ERİME |
DÜŞÜNCELER | |
Dana eti |
Kg
|
75 |
57 |
18 |
|
Peynir |
117 |
106 |
11 |
| |
Limon |
603 |
419 |
194 |
| |
Kavun |
1672 |
1390 |
282 |
| |
Karpuz |
3387 |
1800 |
1587 |
| |
Şeftali |
703 |
575 |
128 |
| |
Kabak |
1308 |
1123 |
185 |
| |
Fasulye |
810 |
619 |
191 |
| |
Salatalık |
1283 |
1088 |
195 |
| |
Mutfak tüpü |
30 |
27 |
3 |
| |
Elektrik |
kw |
5504 |
5200 |
304 |
|
|
|
|
|
|
|
KAMU SEN araştırmasında çare olarak “ücretliler geçinme endeksi” önerilmektedir. Şöyle denmektedir: “Özellikle son yıllarda uygulanan ücret politikaları nedeniyle mağdur hale getirilen kamu görevlilerinin, kendileri ve ailelerinin insanca yaşayabileceği bir ücret seviyesine kavuşmaları için, günlük kullanmak zorunda oldukları harcama kalıplarını temel alan bir ücretliler geçinme endeksi hazırlanması zorunlu”
İnsanlarımız anlık ve dar çıkarlarını bırakıp programlı, uzun ve orta vadeli çıkarları bağlamında tutum belirlemeye başladığı anda demokratik süreçler işlemeye başlayacak ve emekçinin durumu da düzelme yoluna girecektir. Çünkü o zaman seçim sandıkları makarna paketleri ve kömür çuvallarının üzerine kurulamayacak.