Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '12

 
Kategori
Siyaset
 

Küçük bir araştırma…

Küçük bir araştırma…
 

Bilirsiniz, üç kişi bir araya geldi mi, olmazsa olmaz muhabbetlerin başında “ne olacak bu memleketin hali” muhabbeti gelir. Uzamanı olsun olmasın, kendini her konuda ahkâm kesme hakkına sahip gören halkımızın politikaya ne kadar ilgisi olduğunu bu cümleden anlarız. Bu soruyu sorarız da cevabı hiçbir zaman veremeyiz. Zira cevabı ya bilmeyiz, ya da biliriz ama işimize gelmez.

Memleketin iyi yönetilmesini hep isteriz. Ama bu iyi yönetim şekli sadece bizim istediğimiz, yani işimize geldiği gibi olmalıdır. Yani ne kadar insan varsa hepsine göre bir iyi yönetim şekli olabilir. O yüzden de bir kesimin beğendiği yönetimi diğeri beğenmeyebilir. Göreceli bir durumdur. Ama kesin olan şudur ki yöneticiler adam gibi adam olmalıdır. Bu da görecelidir.

Yönetici nasıl bir adam olmalıdır ki herkesi memnun etsin. Bu imkânsızdır. O zaman herkes ve yöneticiler bazı asgari müştereklerde birleşmeli ve yönetimi o bileşkenler üzerine kurmalıdır.

Mesela vefa çok önemlidir. Bizi biz yapan kurucu iradeye saygı göstermek gerekir. Çağın gerisine değil ilerisine bakmak gerekir. Bir şeyleri birilerinin sırtına basarak değil de çalışarak kazanma yoluna girilmelidir. Kadın erkek demeden insana kişi gözü ile bakılıp yaratanın en değerli yaratığı saygısını göstermelidir. Örneğin kadını bir seks objesi olarak görmemek, alınıp satılacak bir meta olarak kabul etmemek gerekir. Yani beynimizin bacaklarımızın arasında değil başımızda olması gerekir. Okuyan, araştıran, eleştiren insan olmak gerekir.

Bu listeyi daha uzatmak mümkündür.

Peki, bizler nasıl bir insanız? Bunu yaptığımız gözlem ve araştırmalardan bir ölçüde görüyoruz. Ben çeşitliliği çoğaltma adına son günlerde kendi yazdığım yazıların okur sayılarından yola çıkarak bir araştırma yaptım. Çok net bir sonuç vermese da bir seçenek oluşturur diye düşündüm. Şıkların tamamlanması adına en son 7 Aralıkta bir de porno ve seks içerikli yazı yazdım. Bu yazı sırf bu araştırma için yazılmıştır. Sonuçlara bakalım:

Teşekkürler Fırat Aydınus ve PFDK – Spor ve fikir yazısı – 23/Kasım/2012- 142 okuma,

Osmanlı hanedanı kimin ecdadıdır? – Tarih ve fikir yazısı – 29/Kasım/2012 – 356 okuma,

Neden dünyada tekiz? - İnanç ve fikir yazısı – 3/Aralı/2012 – 82 okuma,

Patriotlar neden geliyor? – Politika ve fikir yazısı – 5/Aralık/2012 – 96 okuma,

Halka açık canlı seks dersi – Belden aşağı anlamsız bir yazı – 7/Aralık/2012 – 1388 okuma.

İşte sevgili okur. İnternet kullanabilen kesimin durumu bu. Yani biraz da olsa okumuş kesim bunlar. Sizin anlayacağınız okumuşluk belki cehaleti biraz kaldırıyor ama zihniyet ne yazık ki değişmiyor. Dünyaya bacaklarının arasından bakanların büyük çoğunlukta olduğu bir toplumuz. Doğal olarak o seviyeden baktığımızda gördüğümüz ve etkilendiğimiz manzara da bundan başka olmayacaktır. İşin kötüsü bu zihniyet kök salmış, çok küçük bir azınlık dışında hangi sosyoekonomik ve ya hangi sosyokültür seviyesinde olursanız olun durum fark etmiyor. Liselerin çıkış saatinde okul civarından bir geçin. Okuldan çıkan kız önce eteğini belinden kıvırıyor, dudaklar gözler acil boyanıyor, daha reşit olmamış çocuk vamp kadın oluveriyor. (Tabii ki hepsi değil) Bu örneğe bakarak sakın türbanlı kesimin daha farklı olduğu sanılmasın. Deniz kenarında veya parklarda bir yürüyüş yapın. Sarmaş dolaş gençlerde türbanlı türbansız eşit gibi. Bu davranışlar kötü mü? Tabii ki değil. Genç insanların doğal davranışları. Ancak bunlara bakan gözler bacak arası seviyesinden bakınca işler değişiyor.

Bizce bu ülkede,

Camilerden çok çağdaş okullara,

İmamlardan çok öğretmenlere,

Din adamlarından çok özgür bilim adamlarına,

Tebliğcilerden çok araştırmacılara,

Ümmetçilerden çok halkçılara,

Köleye değil, özgür bireye,

Ülkeyi okyanus ötesinden değil, Ankara’dan yönetecek yöneticilere ihtiyaç vardır. Bu zihniyet ancak okumuşluk ve çağdaşlık seviyesi yükselirse değişebilir diye düşünüyorum.

Bu güne kadar biz uyuduğumuz, köleliği kabul ettiğimiz için birileri istediğini başımıza yönetici yaptı. Biz de seçtik sandık. Uyumaya devam edersek, böyle iki büklüm yaşarsak, dünyayı bacak arası seviyesinden görmeye devam edeceğiz. Tabii birileri de bizim sırtımıza binmeye devam edecekler.

İzmir 2012-12-08

 
Toplam blog
: 1508
: 1688
Kayıt tarihi
: 16.07.08
 
 

Yetmişiki yaşında iki çocuk ve iki torun sahibi bir erkeğim.. Lise mezunuyum. Uzun yıllar esnaflı..