Kumarbazda kişilik kalır mı?

Hiçbir kafa karışıklığı yaratmadan söyleyeyim. Kumarbazdan kastım, kumar oynarken varını yoğunu ortaya koyandır. Ölümüne şans oyunları bağımlısıdır kumarbaz…

Elindeki her şeyine, cebindeki son kuruşuna kadar zar atanda, tüm varlığını Rus ruletine kaptıracak kadar çılgınca kumar oynayanda kişilik kalır mı?

Pokerde, barbutta, kılıç’ta; her şeyini ortaya koymak, her ay maaşının yarısını şans oyunlarına yatırmak mesela, normal bir ruh halini mi gösterir? Kumarbazlık; alkol ve uyuşturucu bağımlılığından bile daha zor tedavi edilmiyor mu? Bu hastalığın kesin tedavisi var mı? Bildiğim kadarıyla yok.

Hem, kumar oynamak; başkasının parasına göz dikip, elinden almak değil mi? Ama efendice, ama hileyle, eloğlunun kazancına dolaylı yollardan ortak olmaktır kumarın özü…

Zarların üzerinde gezinip, yeşil kadifelerle örtülü masalara bel bağlayıp, pokerden, okeyden medet umup, ganyan bayisinde jokeyle birlikte ata binen!, her dönen küreye bağımlı insan; sağlam ve güçlü bir kişiliğin sahibi olabilir mi? İnsan şahsiyetini kumar kadar zayıflatan kaç illet tanıdınız bugüne dek?

Belki “ Alkol“ belki “uyuşturucu ya da seks bağımlısı olmak“ diyeceksiniz.

Tamam, hepsine eyvallah! Ama unutmayın ki, bütün bunlar, bir şekilde tedavi edilebiliyor. Ama kumarın; ne şifası var ne ilacı, ne kesin tedavisi mümkün ne de doktoru…

Kumarda kimseyi gözü görmeyen, bazen kendinden bile geçen insanda; kişilik kalır mı? Sanmam.

Kumar öyle bir illet ki, iliğini kemiğini sömürür; ne ev-bark, ne iş-güç ne yer-yurt bırakır insanda.

Hal böyleyken, kumarbazın kişiliğinden bahsetmek ne mümkün. Kumar, insanlık bırakmaz ki adamda. Neyin varsa alır götürür senden.  Ne eş dost ne sevgili ne çoluk çocuk ne mal mülk kalır geriye.

Anca ölüm kurtarır kumarcıyı desem, o da yalan! Toprağın altında bizi neyin beklediğini bilen var mı?

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.