- Kategori
- Güncel
Kuraklık kaderimiz mi bizlerin?
M.ö 341 orta asya baykan gölünün turc denen bölgesinde yaşayan yerleşik kavimleri huzursuz ve umutsuz kılan sorunlar ve tabii olaylar çekilmez hal ve boyut almıştı. Geçim kaynakları hayvancılık olan bu insanlar gereksimlerini karşılayamaz su ve otlakların yok oluşuna anlam veremediler. Herşey altüst olmuş yaşam çekilmez boyutlar almıştı. Ya burada dogdukları topraklarda kuraklıktan yok olacaklardı ya da yeni yurtlar edinmek için çıkılacak yolda. Tabii ki ikincisini seçtiler. İyi eğitilmiş at ve binicileri işte bu kuraklık yüzünden çıktılar yola. Yürüdüler yürüdüler ve yürüyüş devam etmekte..
Her şer de bir hayır vardır. Kuraklık denen olgu olmasaydı buralarda işimizde olmazdı. Yürüdüler büyüdüler yurtlar ve medeniyetler kurdular. Her milletin kaderini tayin eden böyle mihenk taşları vardır. İşte bizi Anadolu'ya iten sebeplerden başlıcası..
Küresel ısınma adıyla sürekli gündeme gelen bu değişim mi yoksa eskilerden gelen bir süreç mi? İşte bunun çarelerini düşündügümüz ve projeler ürete durdugumuz şu zaman diliminde çaresizlik ve umutsuzluk çekilmez ve yaşanmaz hal alırsa ne olacak..
Yine mi yollara düşecegiz sorusu da gelebilir. Dünya öyle boş ve geniş degil aklımız estiginde yola koyulacagımız bir yerse hiç degil. Ya öyle ise bulundugumuz yerin degerlerini ve bizlere sundugu zenginliklerin farkını kaybedince degil, her zaman duymak ve duyurmak, yurdumuzun her degerine sahip çıkmaktan başka çaremiz yok... Her zamankinden daha çok çalışarak gelecegimize sahip çıkmak istiyorsak daha ne duruyoruz. HEMEN ŞİMDİ YOLLARA DÜŞMEDEN DAHA DUYARLI VE TEMİZ BİR YURT İÇİN HAREKETE GEÇELİM... Bu topraklara minnet borcumuzu ödeyelim...
ihsan zeybek