Kuraklık ve Beyin Kuraklığı

Uzun zamandır mevsim normallerinin üzerinde seyretmekte olan hava sıcaklığı nedeniyle bazı uzmanlar tarafından önümüzdeki yıllarda da hava şartları böyle devam ederse kuraklığın yaşanabileceğini ve bir an önce tedbirlerin alınması gerektiğine vurgu yapımaktadır.

Durum böyle iken, nihayet yarından itibaren iki gün yağmurla birlikte olması gereken soğuk hava dalgasına gireceği tahmin edilmektedir.

Umarım gelecekte ekonomiyi de olumsuz şekilde etkileyecek olan kuraklığı yaşamayız ülke olarak ve bol yağmurla barajlardaki su seviyeleri üst seviyelere çıkar.

Kuraklığın çözümü için teknolojiden de yararlanılarak yağmur sularının biriktirilmesi ve arındırılarak içme suyu haline dönüştürülmesi çalışmalarının gündemde olduğunu biliyoruz.

Kuraklık, bilim insanları tarafından çözüme ulaştırılabilmekte ve fazlaca da korkulacak bir şey değildir. Asıl korku duyulacak olan şey insanların beyin kuraklığıdır.

Beyinde kuraklık hasıl olursa toplum nice olur?, düşünmek dahi istemem doğrusunu söylemek gerekirse.

Beyin kuraklığı demek; doğruları düşünememek, hayata ve olaylara negatif bakmak değerlendirmek, sığ düşüncelerle kendini hapsetmek narsizt olmak, en önemlisi başkaların başarılarını sindirememek demektir kısaca.

Beyin kuraklığı yaşayan kimselerde en çok başkalarının başarılarını sindirememe ile birlikte başarılarnı ne şekilde engellemeye çalışacağını düşünür. Gece gündüz yedi yirmidört saat onu düşünür çünkü üretken yapıya sahip değildir. 'Bende yok, onda da olmasın' mantığıyla hareket eder devamlı olarak. Eğer o engellemeyi kendisi başaramaz ise başkalarını kullanarak dolaylı yollardan engellemeye çalışır. İlla engelleyecektir. Engelleyemezse içindeki kötü duygularını besleyemeyecektir.

Siz siz olun, böyleleriyle sakın uğraşmayınız, uğraşarak zamanınızı heba etmeyiniz, yaşamdan kopmalarını da istemeyiniz, ya alzaymır ya da kısmı felç olmasını isteyiniz, nefes alsınlar yaşasınlar.

Bu gibi kişilerin beyin kuraklığını düzeltmeye çalışmayınız hatta düzelmesini beklemeyiniz çünkü tedavisi yoktur.