Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Aralık '08

 
Kategori
İnançlar
 

Kurban et bayramı değil Allah' a yakınlaşmaktır!

Kurban et bayramı değil Allah' a yakınlaşmaktır!
 

Takva


“Sizin kurbanlarınızın ne etleri, ne de kanları Allah’a ulaşır” diyor Yüce Allah Kuranı Kerim’inde ve kendisine ulaşacak olanı söylüyor “Allah’a ulaşacak olan sadece kalplerinizdeki takva duygusudur!”

(Hacc, 37)

Demek ki etlerin ve akan kanın ötesinde bir şey var kurbanda.

Etler ve kanlar gitmiyor yüce huzura; huzura giden “Takva” yani “Allah’a bağlılık” idrakimiz.

Bir başka ayette ise “O gün ne mal fayda verecektir ne de evlat..Ancak Allah’a tertemiz bir kalple gelen müstesna..”(Şuara, 89) denilerek O gün yani büyük muhasebe günü, mahşer aydınlığında geçerli olan şeyi tanımlıyor.

Aranan şey, tertemiz, arı, saf, duru, Allah’a bağlanmış, teslim olmuş bir kalp…

Kurbanlarla, haclarla, namazlarla, tekbirlerle insan işte o kalp kıvamını oluşturmaya çalışıyor aslında.

Kılınan namazın, söylenen tekbirin, gidilen haccın, kesilen kurbanın amacı Allah’ın huzuruna tertemiz bir kalple gidebilmek değil mi?

İslam’ın “zikrullah” diye bir tanımlaması var.

Zikrullah “Allah’ı anmak” demek ve bütün ibadetler zikrullah algısı içerisinde mütalaa ediliyor.

Zikrullah bilinci Allah’ı her davranışımızın içinde bilme, hiç unutmama, her nefes alışımızda Allah’ın bir izinin bir gölgesinin olduğu bilincine sahip olmaya deniyor.

Bu nedenledir ki “ibadet” diye nitelenen Müslüman davranışları, şekli boyutundan ötede daha derinde bir iç anlam ve misyon taşıyor.

İbadetin, ibadet edenin, ibadet ederken ibadet edilenin huzuruna çıkarcasına alıp götürmesi, Yaratıcı ile yakınlık tesis ederek, şah damarında ilahi bir nabız atışı hissettirmesi gerekir.

Kurbanın eti ve kanı ulaşmıyor bu yüzden Allah’ın huzuruna, ulaşan kurbanı kesenin “takva”sı…

Takva Allah’a yönelik saygı; Allah’ın hoşnutluğunu kaybetme endişesi demek.

Kurban kesen insan Allah’a yönelik saygı ve sevgisinde zayıflama ve Allah’ gücendirme endişesi ile titreyen bir “ruh kıvamı”na sahip olamıyorsa etler ve kanlar Yüce Huzura çıkmayacağına göre o kurbandan yüceliklere yükselen ne olur?

Hac ibadeti ile kurban ibadetinin iç içe aynı zaman diliminde olmasının bir iç derinliği vardır.

Hac Allah’ın çağrısına icabettir.Yüce Makama, huzura yürüyüştür.

Kurban ile insanın yanında huzura götürebileceği şey kalp temizliği, takva ise Allah huzuruna yürürken, ziyarete giderken yanınızda götürebileceğiniz şeye ulaşmanın ibadetteki ruhi derinliğe sahip olmakla mümkün olduğunu söylemeye gerek var mı?

Allah Resulü’nün namazla, oruçla ilgili de uyarıları var.

Ruhi derinliği kaybolmuş bir namazın eğilip kalkmaktan ve yorgunluktan; ruhi derinliği olmayan bir orucun aç kalmaktan ibaret olduğunu bildiriyor Allah Elçisi..

Kurban “yakınlaşmak” anlamına geliyor.

Kurban yakınlaştıran, yaklaştıran ibadetin adıdır.

Yaratılanı Yaratıcıya yani Allah’a yaklaştıran bir araç…

Yoksul ile zengini yaklaştıran bir paylaşım..

Çocuklar ile yaşlıları, akrabaları, dostları, komşuları, aileleri birbirine yaklaştıran vesile …

Kurban edilecek hayvana karşı zaman zaman bedevileşmemizden kaynaklanan hoyratça davranışlar ibadete gölge düşüren hoyratlıklardır.

Gerçekte kurban edilecek hayvan bir Müslüman’ın en çok sevdiği hayvandır.Bu yüzden kurbanı bir et yığını, alelade bir hayvan olarak görmez.Seçilmiş, kutsanmış Allah için sunulacak bir armağan güzelliğine bürünmüştür o.

Kurban itina gösterilen , ikramda bulunulan nezaket, sevgi ve saygı içerisinde bizim medeniyetimizin bir güzelliğidir.

Kurban öncelikle teslimiyeti, Allah’ın emrine boyun vermeyi anlatıyor.

Kurban Allah karşısında insanın acizliğini itiraf etmesidir aslında.

Kurban özünden verebilmek, tutkulardan soyutlanabilmektir bir anlamda.

Kurban verilen nimete şükretmeyi kalpte yaşamak ve şükretmenin nimeti başkalarıyla paylaşmak anlamına geldiğini idraktir.

Kurban kalbi korumak için dünyevi yönelişlerden pişmanlıktır.

Kurban bu dünyada her şeyin emanet olduğunu ve Allah’ın dışındaki hiçbir şeye sevginin sınırsız olamayacağını vurguluyor.

Kurban kesen insan bu ibadetiyle insani duygularını kurban etmeyi ve faniliğe bağlanmanın yetersizliğini daha iyi anlıyor.

Kurban beşeri ve dünyevi isteklerin ve nefsin bu sebeple kalbe yaptığı baskıyı önleyerek gönü koruma altına almaktır; yani takvadır.

Bu yüzden kurbandan arta kalan bize ne etidir, ne derisidir…Kurbandan bize kalarak işimize yarayacak olan sadece takva duygusudur…

Kurbandaki amaç bir et şöleni yapmak ve bolca et yemek değildir..

Müslüman’ın kurban kesmesindeki amaç kalp huzuruna, kalp duruluğuna, kalp temizliğine ulaşmak, manevi arınmayı gerçekleştirmektir.

Allah’ın Resulü kestiği hayvanın dağıtılmasını emretmiş ve akşamleyin hane halkına “Kurbandan ne kaldı?” diye sorduğunda eşi Aişe “Sırt kemiği hariç hepsi dağıtıldı” demişti. Allah Resulü “Desene sırtı hariç hepsi bizim oldu!” diyerek Müslüman’ın kurban anlayışını ortaya koymuştu.

Kurbanı paylaştıkça onun sahibi oluyoruz.

Kurbanı paylaştıkça kalp temizliğine sahip olabiliyoruz.

Kurbanı paylaştıkça Allah’a yakınlaşıyoruz.

 
Toplam blog
: 178
: 1496
Kayıt tarihi
: 01.10.07
 
 

Balıkesir doğumlu.1990 İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Mezunu. Balıkesirspor Kulüp Yöneticili..