Kürdistan’ın Dikenleri

Bir tarafta 13 şehit, kan, gözyaşı ve yas. Diğer tarafta ilan edilen ‘sözde özerklik’ ve bu ilanın halaylı, silahlı, zılgıtlı kutlamaları. Her ne kadar, şehit haberlerinin geldiği saatlerde böyle bir ilanın yapılması kendileri açısından çok talihsiz bir açıklama mıydı, yoksa özellikle o saat seçildikten ve haberi geldikten sonramı yapıldı, bunu tam olarak bilme şansımız yok. Ancak, üzgün ve süzgünüz gibi açıklamalar gerçekçi mi, bakın işte bunu pek zannetmiyorum. Hadi ilanı yaptığınız saatlerde haberiniz olmadı. Sonraki saatlerdeki eğlenceler, halaylar, zılgıtlar neyin nesiydi? Bu soruma yürekli bir cevabınız var mıdır ey BDP’liler ! Ey KCK’liler! Ey DTP’liler ! Ey kendilerini Türklükten sıyırıp, asil Kürt ilan edenler !

Bakın, Pkk ile isyancı Kürtlerle ilgili her yazı yazışımda, gelen yorumlarda benim ‘aşırı milliyetçi ve kafatasçı olduğum’ söylendi. Kimileri, devletin ve hükümetin ağzı ile konuştuğumu söyledi, yazdı. Bu yazıdan sonra da yine öyle söyleyecekler. Ama hayır kesinlikle kabul etmiyorum. Benim kendi aklımla hareket edebilecek, kendi dimağımdan seslenebilecek ve kendi görüşlerimi yazıya dökecek kadar bilgim, birikimim ve cesaretim var. Bunu öncelikle ifade edeyim… Ama her şey ortada ve aleni değil mi zaten..

Özerklik ilanı manidardır. Manidar olduğu kadar da, düşündürücüdür. Zira hem silahlı, hem de siyasi başkaldırının da ilanıdır. Önce askerleri şehit edeceksin, sonra ‘demokratik özerklik’ ilan ettireceksin. Bunu nasıl okumak lazım? Daha dün “13 askerin öldürülmesi bizi derinden üzmüştür. BU acı hepimizindir. Özerkliği ilan ettiğimiz zamanlama yanlıştı, hatalıydı” gibilerinden açıklamalar yapılıyorken, bugün “devlet ve asker operasyon zamanını özellikle ayarlamıştır. Demokratik özerklik ilan saatine denk getirmiştir. Ölümlerin sorumlusu devlettir” diyorlar.. Ogün konuşanların, söylediklerinin de ‘timsah gözyaşlarından’ ibaret olduğunun herkes farkında. Rol yapmayı bile beceremiyorlar.. Zaten ne zaman samimi oldular ki

Görünen köy kılavuz istemez diye güzel bir atasözü var bu toprakların. Bunu herkes bilir. Bu paralelde baktığınız zaman, olayları, söylemleri ve eylemlerin fotoğraflarını yan yana, üst üste koyduğunuz zaman, görünen şudur ki, bugün kendilerine Kürt toplumunun önünü açan kurumlar etiketini yapıştırdıkları Kck, Dtk ve buna paralel fikir beyan eden Bdp’de dahil olmak üzere, hemen hepsi, Pkk çizgisinde hareket eden oluşumlardır. Hatta daha da ileriye gideyim, direkt Pkk ve Öcalan tarafından yönetilen ve idare edilen bu sözde kurumlar, Kürt topluluklarını, Kürt halkını derin bir nefret ve kin ile beslemekte, bu halkı bir ayaklanmanın ve iç olası bir savaşın hazırlığına sokmaya çalışmaktadırlar.. Vaziyet ve görünen bu yörüngededir.

Neden böyle diyorum?

Bakın, daha birkaç gün önce, terörist başının ‘taziye’ dileklerini okuduk. Üzgün olduğunu ifade eder gibi sözler sarf etti. Ama hemen akabinde sarf ettiği sözler tam bir çark etmekti. Bu sözleri ile bölgede bir kargaşa hatta iç savaşın olabileceğini ima etti. Ölümlerin, eylemlerin daha da fazlalaşabileceğini söyledi. Birkaç BDP’li de 13 şehidin ardından üzgün(!) olduklarını ifade ettiler. O günden bugüne, hatta dün itibari ile de ‘hain pusularla’ yeni şehitler verdik. Ama karşı taraftan gelen açıklamalarda hep devlet suçludur, bu ölümlerin sebebi devlettir, AKP’dir dendi. Peki neden? Çünkü dağlarda, asker operasyon yapıyormuş. Ölümlerin olmaması için asker silah bırakmalıymış operasyon yapmamalıymış. Operasyon yapıldığı sürece de bu ölümler olurmuş. Barış da hiç gelmezmiş. Siz şimdi bu sözlerden ne anladınız? Adamlar iktire kaktıra, vura, öldüre diyorlar ki “kardeşim, silah benim elimde, ben senden daha avantajlıyım. Ben silah bırakmam ve benim dediklerimi yapacaksın. Dağlara gelmeyeceksin, kışlana çekileceksin. Buraların hakimi benim. Ben Kürdistan’ın kurucusu ve savunucuyum..”

Katılıyor musunuz ? Peki, Öcalan’da adı Kck ve Dtp olan oluşumlarda Kürdistan’ın öz savunma güçleri olacağından ve olmasından bahsediyorlar. Yani ? Yanisi şu. Açık açık “Pkk Kürtlerin ve Kürdistan’ın öz savunma gücüdür. Silah bırakamaz’ diyorlar. Yerseniz..

Katılmıyor musunuz ? Adamlar, gözlerini karartmış, meydanı boş bulmuşlar. Nasıl olsa arkalarında silahlı güç Pkk, siyasi güç Bdp ve dış güç olarak da AB ve ABD var, Koskoca TC devletini niye taksınlar. Bakın bugün Bengi Yıldız ne diyor. Diyor ki “demokratik özerklik ilan edilmiştir. Bu tüm doğu ve güneydoğuyu kapsayacaktır. Bu bölgenin kendi yönetimi, kendi meclisi olacaktır. Biz asla vergi vermek zorunda değiliz. Ama devlet bu bölgeye yardım yapmalıdır. Bu özerk bölge Kürdistan’dır ve buranın kendi polisi, kendi savunma güçleri olacaktır. “

Hala mı bir şey anlamadınız. Kürdistan’ın dikenleri hala bir tarafınıza batmadı mı ? Yoksa, sizde mi o timsahlardansınız? Yoksa “görmeyen-duymayan-konuşmayan” üç maymunu oynayanlardan mısınız ?

../..