Küresel Isınma İspat Edilemedi, İklim Değişikliğini Buna Göre Yorumlamak İçin Henüz Erken

Bu ekolojik felaketi önlemek adına çalışan bilim adamları, bahsi geçen bu savların doğru olmadığını somut örneklerle kanıtlamaya çalışmışlardır. Bu örnekler ise; 

21 yüzyılın en sıcak ayları son 10-15 yıl içerisinde yaşanmıştır. 1990’lı yılların son dört yıl içinde yapılan meteoroloji ölçümlerinin yapıldığı 1860-1996 yılları arasında ölçülen sıcaklıkların en yüksek değerleri gözlemlenmiştir. 1998 yılında son 1400 yılın en sıcak yılı yaşanmıştır. Son 15-20 yılda ölçülen küresel sıcaklıkların ortalaması ise farklı yöntemlerle belirlenen son 600 yılın en yüksek sıcaklık ortalaması olarak kayda geçmiştir. 

Küresel ısınmanın bir diğer önemli kanıtı ise kutuplarda ve yüksek dağlarda (Klimanjero, Alplar ve Himalaya’lar gibi) buzulların erimeye başlamış olmasıdır. (internet)

“Küresel ısınma” büyük laf, kıyamet gibi bir şey. Bu konuda bilim haklı olarak ihtiyatlı davranıyor, iklim değişiklikleri için henüz “Küresel ısınma” denilmiyor.

Belirtilen ve küresel ısınmaya kanıt olduğu söylenen iklim değişiklikleri gezegenimizin yapısal durumundan kaynaklanıyor olabilir. Doğrusu bu değişimler kanıt gibi görünüyor ama bir yandan da başka coğrafyalarda tersi iklimler gözlenebiliyor.

Sera gazlarının atmosferde değişikliğe neden olduğu iddiası sanayileşmiş ülkeleri suçluyor. Eğer dünyada sanayi ilerlediği için küresel ısınma olacaksa sanayiden vazgeçmek mümkün değil.

Ne olduysa son 15-20 yılda olmuş. Oysa sanayi dünyada neredeyse 100-150 yıllık bir olgu. Etkisini ancak göstermiş olabilir.

Küresel ısınma mevcut sıcak iklimler için şüphesiz felaket ama bu sefer de soğuk iklimler normale dönebilir. Buzullar erir. Okyanusların seviyesi yükselir. Alçak yerler sular altında kalır falan.

Ne olursa olsun mevcut duruma küresel ısınma deme konusunda acele etmemeliyiz.