Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Mayıs '12

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Kürtaj...

“Kürtaj = Uludere katliamı” dendi ya bir kez, kürtaja ille de yasak gelecek!

Kürt terör problemine “Kürt’aj” ile bir aranje çekiliyor, tahminim…

Yani, yoksa ne alaka?

Hayır yani, Kürt problemini kürt’aj ile mi çözeriz demeye getiriyorlar, alttan alta Kürt terör örgütüne “Kürtaj” gibi sizi de kazırız mı diyorlar?

Kürtajı, sezaryeni bir yasaklayalım da görürsünüz gününüzü: Beş şehit ölür, on beş bebe doğar! Aklınızı başınıza devşirin mi demeye getiriyorlar?

Bir taş ile beş kuş vurmak mı istiyorlar, ki; en akla yatanı da bu gözüküyor!

******

“Ölenler ölür, kalan sağlar bizimdir” sözünden yola çıkıldığını tahmin etmekteyim; yoksa ısrarla üremeyi teşvik etmek yerine sağlıklı, kişilikli, verimli bireyler yetiştirmek ülkeler…

Dindar değil, mesela, ısrarla!

Hani, insanın eşeleyesi geliyor, ısrarla üç, hatta beş oldu son günlerde, “Allah’ın hakkı üçtür” gibi düşüncelerle de desteklenen ve “Ne diyorsa yaparız!” diyenlerin ille de çoğalması mı amaçlanıyor?

******

Önemsenen insan olsa bedelsiz sağlık hizmeti sunar devlet.

Önemsenen insan olsa; Tecavüzcüler elini kolunu sallaya sallaya dolaşamazlar ortalıkta!

Dan dan öldürülmez ne kadınlar, ne adamlar ortalıkta ve yetimhanelerden kaçmaz çocuklar…

Köprü altlarında yaşayan tinerci çocuklar da olmaz zaten; eğer Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın dediği gibiyse, başbakanın himayesindeyse herkes, gerçekten…

******

Sağlık Bakanı Recep Akdağ kürtaj konusunda yasaların çıkacağından söz ederken, sezaryen ile şöyle bir ifade kullanmış: “Bazen annelerin başına kötü bir şey gelirse ne olacak diye soruluyor, gerekirse öyle bir bebeğe devlet bakar!”

Recep Beyler öyle bebekleri koyunlarında uyutacaklar, ninni söylecek, keçi sütü içirecekler herhal!

******

Önemsenen insan olsa, bırakın doğmamış bebeği, doğmuş bebekler ölmez!

Bebeklerin anaları-babaları intihar etmez, cinnet geçirmez!

Önemsenen insan olsa, yani, kaç kadın savcılıktan yardım istediği halde, göz göre-göre, öldürülmez!

Doğmamış bebeği korumaya kalkan yetkililer, doğan bebelerin beslenmelerinden, ihtiyaçlarından bihaberken, yani şekerim, yaşayanı koruyamayanlar gelecek nesile nasıl bel bağlarlar?

Hah, sanırım işin en önemli noktası da bu: Üç çocuk yapın denildiğinde, üç çocuk yapanların çocukları muteber!

Yoksa genç nesilmiş falan, bahane!

Acayip bir genç nesil var, işsiz.

İş bulsalar, palazlanıp sevdikleriyle yuva kursalar, bir-iki de bebeleri olsa, fena mı?

Lakin, o değil de, başka bir şey beklenen…

Yoksa…

Amaç insan olsa, on bir yıl sonraya öteler mi amaçlarını bir devlet?

İlle de 2023 diyerek 2012’nin vatandaşlarının potansiyelini hiçe sayar mı, misal?

******

Kürtaj konusunda bir deneyimimi paylaşayım bu arada: Oğlumdan önce bir hamilelik yaşadım, isteyerek, faranjit problemim olduğu için doktorumun tavsiyesiyle a vitamini alıyordum.

Vitamindi benim için, problem yaratacağını hiç düşünmemiştim.

Yoksa diğer tüm ilaçları çıkarmıştım hayatımdan, en basit ağrı kesiciler dahil…

Jinekoloğum ile görüşürken, laf döndü dolaştı ilaç konularına geldi; öyle eminim ki kendimden, öyle bilinçliyim ki, göğsümü gere gere bir tek a vitamini aldığımı söyledim.

İlacın adını sordu doktorum, söyledim.

Kara kaplı koskoca bir kitabı vardı, açtı, inceledi…

Aslında var ya, benim için sadece bir vitamindi, söylemek aklıma bile gelmeyebilirdi!

Meğer yüksek dozda A vitamini anne karnındaki bebek için zararlı olabiliyormuş; gözleri kör doğabilirmiş, mesela…

Başka hasarlar da olabilirmiş…

“Karar sizin” dedi…

******

Gittik bir parka oturduk, karar bizim, duygular ile mantık çarpışıyor; vicdan cabası…

Eğitimli insanlardık, isteyerek, planlayarak yapmıştık bebeğimizi, ne peşimizden koşturanlar vardı, ne de zorunluluk halleri…

Garip bir karardı almamız gereken, bir daha çocuk sahibi de olamazdık belki, uzak bir olasılık da olsa, ellerimiz kenetlenerek karşımızdaki denize baktık!

Denizi göremeyecek riski olan bir bebeği dünyaya getiremeyiz diye düşündük!

En azından ben böyle düşündüm; eşim de sırtımı sıvazladı…

******

Allah biliyor ya, öyle hayatımı zindan falan etmedim, ne yalan!

Doğruydu alınan karar, bile-bile o riski hangi anne ve baba alır?

Mesela, akraba evliliklerinde ilk çocuk biraz daha şanslıdır, anne ve babanın en iyi genlerini alır, lakin sonrakiler ille de bir problem ile doğarlar.

Sakat çocuk doğumlarını önlemek için akraba evliliklerini yasaklamayı düşünemeyenlerin ahkam kesmelerini anlamak mümküm değil demeyeceğim; ben anlıyorum da, kulaklarına tampon, gözlerine ilahi gözlük, burunlarına da gülyağı sürenlerin el üstünde tutulduğu bir ortamda ayrık otu misali, öylesine kürek sallıyoruz yani…

******

Kürtaj yasaklanırsa, kimse kürtaj olmayacak da değil yani!

Özel hastaneler parsayı toplayacak, artık kimin ortak olduğu hastaneler denetlenir, ortak olunmayan hastanelere ne cezalar kesilir, bilinmez!

 

http://twitter.com/Gulgunkaraoglu

gulgun_2006@hotmail.com

 
Toplam blog
: 1269
: 1343
Kayıt tarihi
: 18.09.07
 
 

İzmir, 1963 doğumluyum. Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce bölümü mezunuyum ve özel bir şirkette ..