Kurtarma kazısı şart

Günümüz Bursa’sında kalıntıları en çok Tophane Semtindeki Devlet Hastanesi karşısında bulunur. Bitinya antik dönemin önemli krallıklarından biridir. Dolayısıyla günümüzün önemli ören yerlerinden sayılır, sayılmalıdır. Bir Bursalı olarak bu ören yerine hakettiği önemin verilmemiş olması beni hep üzmüştür. 

Bir kaç yıl önce Prof. Dr. Metin İlkışık tarafından koordine edilen çalışmanın başladığını duyunca epey bir umutlanmış, ancak kazılar yarım kalınca gerçekten hayal kırıklığı yaşamıştım. 

Aylar once Ulucami Çalışmaları gündeme geldiğinde de değinmiştim bu konuya. Bakın ne yazmışım o zaman; 

“Ancak, unutulmamalıdır ki istensin ya da istenmesin Osmanlı öncesi eserler tüm bakımsızlık ve ilgisizliğe rağmen hala zamana karşı direniyor. 

Ulu Cami de başlatılan çalışmaları takdir etmemek nankörlük olur. Gerekli ve yerinde bir kararla dönemin Osmangazi Belediye Başkanı Erhan Keleşoğlu tarafından Ulucami köşesindeki çeşmeyle başlayıp, hamamlarla süren kentin tarihini canlandırma çalışmalarının devamı sayılabilecek bir adımdır bu. Hem de oldukça büyük bir adım. Sayın Başkan Recep Altepe ve ekibini bu nedenle kutluyorum. 

Ne var ki, yazımın başında da belirttiğim gibi Bursa nın korunması ve yeniden gün yüzüne çıkarılması gereken daha eski bir tarihi de olduğu hiç bir zaman unutulmamalıdır. Bu eserlerin de gerekli çalışmalar yapılarak gün yüzüne çıkarılması kentimize daha da fazla bir değer katacaktır. 

Bursamız, doğal güzellikleriyle, Uludağ ıyla, termal kaplıcalarıyla ve Osmanlı dönemi eserleriyle elbette ki bir ilgi odağıdır. Ancak, antik dönem eserleri de hiç azımsanmaması gereken değerler arasındadır. 

Öte yandan, kent sınırları içinde bulunan birçok Bizans dönemi kilisesi de maalesef halen harap durumdadır. Müze niteliği olan bu eserler de ilgi beklemektedir. 

Umuyorum ki Osmangazi Belediyesi tarafından başlatılan bu çalışmalar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın dikkatini çekerken yetkililer anmış olduğum diğer arkeolojik değerlere de hak etikleri önemi vermeye başlarlar ve bir restorasyon çalışması için start verilir. 

Hiç kimse bir zamanlar meşhur olan “ödenek yok” zırvasını kullanmaya kalkmasın. İstendiği takdirde bunun çözümü vardır.” 

Şimdi bazı gazete haberlerinde o bölgenin bir mezbelelik halini aldığını okuyorum. Gerçekten çok üzülüyorum bu haberlere... 

Hal böyle ise araştırma kazısını falan bırakın, bence çok acilen bir kurtarma kazısı yapılması gerekir. 

Lütfen biraz ciddiye alın kültürel mirasımızı. Lütfen...