Kuşatılmışlık duygusu

Ülkemizin başından bela eksik olmuyor.

Ermeni asıllı Türk vatandaşı gazetecimiz, Hrant Dink’ in kalleşce öldürülmesi hepimizi üzdü.

Bu olaya tüm vatandaşlarımız üzüldü.Babası oğlunun resmini televizyonlarda görünce durumu hemen ilgililere bildirdi. Oğlunu yakalattı. Çok örnek ve anlamlı bir davranış.

Annesinin üzüntüsünü gazetelerden okuduk. Toplumsal duyarlılığımız tepkilerle dile getirildi..

Hrant Dink’ in ölümüne çok üzüldük ama katilinin hemen yakalanması bizi sevindirdi.

Bir yerlerde birileri hiç durmuyor, ülkemizi can damarlarından vuruyor. Umarım bu örgütlü bir plan değildir.

Toplumumuzu geren, kışkırtıcı demeçlerden söylemlerden vazgeçelim. Gençler çabuk etkileniyorlar.

Herkesin bir düşüncesinin olacağı, bu düşünce bizim düşüncemize uyacak diye bir şey yok . Bu dünyayı farklı düşünceler daha güzel hale getirebilir. Herkes aynı şeyi düşünse bir gelişme olmaz, yaşamın tadı da olmaz. Biz de karşı düşüncelerimizi söyleriz.

Karşımızdaki kişiyi yok etmekle savunmasını da elinden alıyoruz. Bu hiç insani bir durum değil.

Merak ettiğim, önemli bir şey var. Bizim istihbaratımız bu arada ne iş yapıyor.

Bazı kişiler(özel durumları olanlar) korunma istememiş olsa da, korunması gerekmez miydi?.

Avrupa birliğinin, ülkemize karşı yanlı ve dışlayıcı tavırları, bu olayda da kendini gösterdi. Olay aydınlatılmadan, ülkemiz suçlanıyor. Kerkük’te yaşananlara, seyirci kalınıyor. Nerdeyse tüm Dünya ülkeleri bize vize uyguluyor. Sözde Ermeni soykırım söylemleri ısıtılıp ısıtılıp gündemde tutuluyor.. Kıbrıs’ta kimse bizi anlamıyor, anlamak istemiyor .Bu gerginliği yaratanlar da bu olaydan kendini sorumlu tutmalıdır.

Artık Dünya küçüldü. Dünyanın bir ucundaki bir olay hemen televizyonlarımızda.

Gazete okumaya, haber dinlemeye çekiniyoruz. Bugün ne oldu, yarın hangi bela gelecek başımıza diye korkuyoruz.

Ülkemiz hakkındaki önyargıları yok edemedik.

Avrupalılar da bizi görmek istedikleri gibi görmek istiyorlar.

Güçlüyüm o halde haklıyım , benim söylediklerim doğrudur anlayışıyla kuşatıp duruyorlar bizi...

Her şey üstümüze üstümüze geliyor sanki, gökyüzündeki bulutlar bile!...

Kuşatılmışlık duygusundan kurtulmamız lazım. Bu kendimize de çok zarar verir.

Bu duygu bizi işlerimizde de başarısız yapıyor. Belki bu alçakça cinayeti yapanda bu kuşatılmışlık çemberinden kendini kurtaramadı, Bizi kuşatılmışlık duygusundan kurtaracak bir şeyler lazım.Bu yoğunluk bizi toplum olarak hasta eder.

Umarım bu kuşatılmışlık duygusundan kurtulmamız için , güzel haberler duyarız, katilin yakalandığı haberler gibi...

Toplumumuzu, özellikle de gençlerimizi bu kuşatılmışlık duygusundan kurtarmak için çalışmalar yapılmalı. Gençlere moral pompalanmalıdır. Bunu yetkililer göz ardı etmemelidir. Yoksa daha çok olumsuzluklar bizi bekleyebilir.

Fotoğraf:Hürriyet