Kütahya Belediyesi ve iletişim kanalı olarak web sayfası

Gelişen teknolojik imkânlarla birlikte dünya küçük bir köye dönüştü sözü elbette köylerdeki bilgilenme, haberleşme ve yaşanılanların anında duyulması imkânının kolaylığı anlamında kullanıldığını hemen herkes bilir. Teknolojik gelişmeler artık oturduğunuz yerden dünyanın hemen her yerindeki olaylardan haberdar olmayı, duygularınızı, düşüncelerinizi istediğiniz kişiye istediğiniz zaman ulaştırma imkânını, bilgi, görgü, fikir paylaşımını hayatımızın içine kadar sokmuştur. Artık bu imkânlar bir telefon kadar, hatta parmaklarımızın ucunda olacak kadar yakınımızda. Teknolojik gelişmelerin en önemlilerinden birisi web araçlarından birisi olan web sayfaları. Günümüzde artık web sayfası olmayan kurum ve kuruluşlar bir tarafa bireyler bile kendilerine özgü sayfalar oluşturabiliyorlar. Bu yazı çerçevesinde Kütahya Belediyesine ait web sayfasının değerlendirmesi çerçevesinde içinde yaşadığımız şehirde karşılaştığımız güçlüklerden söz etmeye çalışacağım.

Kütahya Belediyesine http://www.kutahya.bel.tr/ adresinden girince karşınıza iki yüz bini aşan bir şehre ait daha etkin, daha güncel, daha göz alıcı, yararlı, verimli bir sayfa bekliyorsunuz. Ancak kısa bir gezinti sonrası bu beklentiniz ne yazık ki boşa çıkıyor. Belediyenin resmi web sayfası ile ilgili birçok değerlendirmeler yapılabilir ancak Web sayfasının görsel olarak, içerik olarak oldukça acemice hazırlandığını düşündürtüyor.

En başta birçok bölümler sadece yazı olarak var ancak herhangi bir bağlantı olmadığı için başlığa tıklansa bile etkileşim sağlanamıyor. Bilgi almak isteseniz bile ulaşamıyorsunuz. Adeta yüzünüze kapatılmış kilitli bir kapı. Bilgi almak veya vermek gibi bir durum söz konusu değil. Bu sayfanın var oluş amacının ne olduğu belirsiz gibi görünüyor.

Belediyeye ait web sayfasında bölümlerin çoğunun açıldığı tek başlık Başkanlık bölümünün olduğu kısım. Burada da başkana mesaj kısmı açılmıyor. Bunun dışındaki bölümlerin tümüne çok şükür ulaşabiliyorsunuz. Ancak bu bölümde başkanın öz geçmişi, fotoğrafları ve görevleri ile ilgili bölümler var. Sayfaya bakınca beni tanıyın, resimlerime bakın ama bana mesaj atmanıza gerek yok düşüncesinin hakim olduğu izlenimi zihninizde uyanıyor. Bir de hiçbir bölümde bu bölümdeki kadar yüksek oranda erişim imkanı olmaması yönetici/başkan odaklı yani tek adam anlayışının hakimiyeti varmış gibi görünüyor. Oysa belediye yönetimi halkın yönetime katılımını sağlayabilen yegâne yönetim anlayışlarından birisi olması gerekiyor. Halkın yönetime katılımı, oluşturulacak her tür ortamların sağlanması ile mümkün olabilir. Bu ortamların günümüzdeki en kolayı elektronik ortamdır. Web araçları bu anlamda çok etkin bir şekilde kullanım imkânı sunuyor. Belediye yönetimleri bu yönüyle bu iletişim kanallarını çok daha etkin kullanabilmeli.

Kültür sanat sayfası Tiyatro ve Kütüphane başlığı altında sadece iki bölümden oluşmuş ama bu bölümlerle bile hiçbir bilgiye ulaşamıyorsunuz. Tiyatro ve Kütüphanenin adı var kendisi yok. Bu güne kadar tiyatro adına bir faaliyet yapıldı mı bilemiyorum ama web sayfasına bakınca hiçbir faaliyetin yapılmadığı adeta dünyaya ilan ediliyor. Belediyeye ait kütüphane ile ilgili bilgilendirici hiçbir açıklama yok. Belki duymayanlar, bilmeyenler olabilir. Sevgi Yolunda Karagöz Ahmet Paşa Camisinin hemen yakınında belediyeye ait Mustafa YEŞİL ve Gülten DAYIOĞLU kütüphaneleri olarak düzenlenmiş üç katlı bir bina var. Sevgi yolunda her gün binlerce insan yürüyüş yaparken kaç tanesinin hemen yan sokakta var olan böyle bir kurumdan haberdar olduğunu merak ediyorum. Kütüphane kendi kendine bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bilenler biliyor ama kurumun tanıtılmasına yönelik bir faaliyetin olmadığı veya çok yetersiz olduğu kesin. Google arama motorunda gerek Mustafa YEŞİL Kütüphanesi gerekse Gülten Dayıoğlu Çocuk Kütüphanesi ile ilgili bilgi alabilmek neredeyse imkânsız. Kütahya halkına bu hizmeti sunan belediye tanıtmayacaksa kim nasıl tanıtacak. Merak ediyorum. Sevgi yoluna bir yön levhası konulup en azından insanların gözüne çarpması bile sağlanabilir. Ama web sayfasına böyle bir başlık koyup altını boş bırakmak gerçekten belediyeye hiç yakışmıyor. Web sayfasında link verilmiş ikinci bir web sayfasında kütüphane ve çalışanlar, tarihi ve kültürel anlamda var olan eserler, yayınlar, kurumun iletişim bilgileri çok mu fazla, çok mu zor.  Bundan başka kültür sanat faaliyeti olarak sadece iki başlık konulması bu alanda büyük eksikliklerin olduğunun da göstergesi olarak ele alınabilir. Tarihi, kültürü, nüfusu ve diğer birçok yönü itibariyle zengin bir geçmişe sahip bir ilin belediyesi için gerçekten üzüntü verici bir durum. Bu konuda belediye yöneticilerinin mutlaka bir şeyler yapması gerekiyor.

Bazı bölümlerde verilen bilgiler oldukça eski. 2006 yılında hazırlanmış Stratejik Plan hala geçerli mi, değil mi? Bilemiyorum. Ama elden geçirilmesi gerekiyor.

Fotoğraf albümüne şehri tanıtmaya yönelik birkaç fotoğraf koymak çok mu zor. Sayfayı açınca hiçbir şey olmadığını görüyorsunuz. Kütahya şehrine gelen veya gelmeyi düşünen birisinin ilk aklına gelecek kurumların başında gelen belediyenin web sayfasına bu anlamda daha ciddi yaklaşması gerekiyor.

Birimler başta olmak üzere encümen, meclis, şirketler gibi belediyeyi ve hizmet birimlerini tanıtmaya yönelik olarak bazı bölümlerde sadece resimler, logolar ve birim müdürlerinin isimleri konulmuş. Birimlerin görevleri, görevliler, ulaşmaya imkan veren e posta adresleri, telefon numaraları koyulsa çok daha verimli bir bilgilendirme olabilir. Sadece yöneticilerin o da isim olarak web sayfasında yer alması yönetici odaklı ve gizemli bir şekilde yer alması halka hizmet etmekle görevli bir birime yakışmıyor. Bu durum halka yakınlıktan çok uzaklığın bir göstergesi olarak algılanabilir. Halk kendisine hizmet edenleri çok daha yakından tanımayı hak ediyor olmalı. En azından yerel yönetim kuruluşları bunun için var.

Kentimiz başlığını tıklayan birisi Kütahya ile ilgili olarak vaadedilen hemen hiçbir bilgiye ulaşamıyor. Hangi başlığı tıklasanız boş. Oysa web sayfasından şehir içindeki mahalleler, yol ve caddeler, önemli yerlerin konumlarına dair bilgiye ulaşabilmek, şehir planı hazırlayıp elektronik ortamda vatandaşla paylaşmak bu kadar mı zor. Bunu yapan belediyelerin web sayfalarını görünce insan doğal olarak gıpta ediyor.  

Belediye Binasının girişinde afişleri, resimleri, modelleri görülen projelere ilişkin hiçbir bilginin web sayfasında bulunmaması çok anlamsız. Bir ara belediyenin önündeki panolarda duyurusu yapılan projelerle ilgili hiçbir bilgiye de yine ulaşamıyorsunuz. Kağıt üstündeki projeler bir bakıma topluma hayal satmak gibi görünmemeli. Hayata geçmesi için çaba gösterilmesi gerekiyor.

Kütahya Belediyesi web sayfası ile ilgili bu genel değerlendirmeler yanında içinde yaşadığımız şehirde karşılaşılan sorunlara dair birkaç başlığa da yer vermek belediye yöneticilerine yol gösterir mi bilemiyorum ama en azından görülen, yaşanan sorunları paylaşmak adına da olsa bunları dile getirmek gerekiyor.

Şehir içinde araçla veya yaya olarak geçerken gözünüze çarpan veya bir şekilde yolunuzu değişik şekillerde kapatan çalışmalara herkes mutlaka rastlamıştır. Çoğu kişi bu çalışmanın ne olduğunu merak eder. Zaman zaman özel şahıs veya kuruluşlar zaman zaman resmi kuruluşlar bu tür çalışmaları yapar. Özellikle belediyenin yaptığı hizmetleri tanıtma adına, vatandaşı bilgilendirme adına bu tür bilgilendirici çalışmalara daha fazla önem vermesi gerekiyor. İnsanlar gelip giderken günlerce çalışan kamyonları, işçileri, araçları görüyor, kazılan, kapanan yolları kullanıyor. Eğer merak edip çalışan birisine sormazsa bilgi sahibi olabilmesi neredeyse imkansız. Bilgi almak için sorduğunuzda da cevap veren kişinin insafına kalıyorsunuz. Bu anlamda vatandaşı bilgilendirmeye daha fazla önem verilmelidir. Bu insana, hizmet ettiğiniz topluma saygının da bir gereğidir.  

Belediye her ay su paralarından yaklaşık beş TL. katı atık parası almaya devam ediyor. Ancak katı atık sisteminin işleyip işlemediği, işliyorsa ne tür ürünler, hizmetler, katkılar alındığı, sistemin işleyişi konusunda insanların ne düşündüğüne dair hiçbir değerlendirmenin yapılmaması, adeta kendilerinin çevre kirliliğine ve güvenlik zafiyetine yol açar hale gelen(arada bir tutuşup çevresindeki araçların yanmasına yol açabiliyorlar)devasa katı atık toplama bidonlarının ne işe yaradığı konusunda açıklayıcı bir bilgiye ulaşmak neredeyse imkansız. Devasa boyutları yanında tümünün bir araya konulması sonucu görüntü kirliliği daha da büyüyor. Günlerce boşaltılmayan bu bidonlar bir süre sonra tehlike saçmaya da başlayabiliyor. Merkezi yerlerdeki birkaç bidon sık sık boşaltılıyor olabilir ama şehir sadece merkezdeki birkaç caddeden veya noktadan ibaret değil.

Başıboş köpeklerin Tavşanlı çevre yolunun kenarında araçlara saldırmaları trafik ve yaya güvenliğini tehlikeye sokmakta. Geçmişte Zafer Meydanında bile sık sık görülen başıboş köpekler son dönemlerde büyük oranda azalmış gibi görünüyor. Ancak çevre yolu civarı ile sanayi civarında hala bu tür görüntülerle karşılaşmak mümkün.  

Tavşanlı çevre yolundan Sanayiye girişi sağlayan iki taraflı yol adeta köy yolu gibi. Ulaşım otobüsleri, vatandaş araçları başta olmak üzere hemen herkes araçla veya yaya olarak bu yolu kullanmak zorunda. Çünkü şehir merkezine girebilen neredeyse tek yol burası. Bu yol üzerinde yeşil alana bağlanan köpekler, bozuk zemin, kullanılamayan yaya kaldırımları, her yağmurda göle dönen çukurlar, yağmur sonrası çamur deryasına dönen zemin, yolu tıkayan kamyonlar, hurdacılar, at arabaları, toz, toprak, kirlilik kısaca ne ararsanız var.

Şehir yayalar, araçlar, insanlar, hayvanlar, çalışanlar açısından sorunlarla boğuşuyor. Şehir merkezinden çıkmak isteyen birisinin kullanabileceği ana yolların sayısı çok sınırlı. Hemen tüm araçların ya Afyon Yolu güzergahındaki tek yolu veya Eskişehir Yolu güzergahındaki Atatürk Bulvarını son olarak da Tavşanlı tarafındaki Menderes Bulvarını kullanmaları gerekiyor. Şehirden çıkmak istiyorsanız üç veya en fazla dört ana caddeye çıkmanız gerekiyor. Yoğun saatlerde bu caddelerde bulunanlara Allah sabır versin. Adının bulvar, cadde olduğuna bakmayın bunlar ortalama en fazla üç aracın yan yana durabileceği genişlikteki yollar. Yaklaşık on metre genişliğindeki bu yolların en sağ şeritleri araçların park etmeleri nedeniyle tamamen dolu oluyor. Kalan iki şeritte de bazen ikinci bir araç park ettiğinde tek şeride kalıyorsunuz. Artık işin içinden çıkabilirseniz ne mutlu. Trafiğin tamamen kilitlendiği noktaların başında gelen vazo civarı tamamen bir keşmekeşe dönüşüyor. Tüm araçların vazodan geçmesinin zorunlu olduğu bir trafik planlaması neden yapılır anlamak zor. Alternatif yollar mutlaka açılmalı. Çevre yoluna çıkış ve bağlantı noktalarının sayıları mutlaka artırılmalı. Çevre yoluna çıkan güzergahların sayıları artarsa merkezdeki trafik büyük oranda rahatlayacaktır. İkiyüz binden fazla nüfusun barındığı bir şehrin üç tane yola sıkıştırılması belediye için büyük bir ayıptır.

Belediye hizmetlerine ilişkin yapılacak değerlendirmeleri birkaç yazıya sığdırabilmek mümkün değil. Ancak yerel seçimlerin yaklaştığı şu günlerde belediye hizmetleri üzerinde çok daha fazla durulması gerekiyor. Kış mevsimi ile birlikte şehirdeki hayat şartları çok daha zorlaştı. Belediye hizmetlerinin kalitesine, sistemli ve nitelikli olup olmadığına ilişkin verilere ulaşma imkanı çok daha kolaylaştı. Bu dönemde belediye yetkililerin çok daha yakından çevrelerine dikkatli bir şekilde bakmaları gerekiyor.

Ali Hikmet DEMİR

                                                                        Görüş ve Değerlendirmeleriniz için……

                                                                             alihikmetdemir@gmail.com