Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Nisan '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

Kutsal jüri üyeleri

Kutsal jüri üyeleri
 

Televizyon kanallarında, yarışma programlarına katılan insanların hepsinin ortak derdi..

“Bir şekilde yırtmak”

Büyük para ödülünü kazanmaktan çok, gündem olabilmek, popüler kalabilmek amacında olduklarını düşünüyorum..

Hepsinin ortak bir özelliği daha var;

Acıklı hikayeleri

Kimisi gözlerini açtırabilmek için katılıyor yarışmaya..

Bazısının annesi kanser, yarışmayı kazanırsa. Aldığı para ile annesini ameliyat ettirecek..

Çoğunun yılladır başlarını sokacak bir evi yok..

Büyük ödülü alırlarsa ilk işleri bahçe içinde küçük bir hane almak olacak..

Aile içinde şiddet yaşamış olanlar..

Kocaları tarafından terk edilenler, aldatılanlar..

Tacize uğrayanlar….

Tüm bu insanların geçmiş zaman hikayelerini izleyiciye nasıl anlattığı da önemli tabii..

Gözler boşluğa bakacak, cümle sonlarında uzun uzun iç geçirilecek.. Sarsıla sarsıla ağlanmasa bile, güçlü bir ifade takınılarak, yanaklardan aşağıya iki damla göz yaşı bırakılacak.. Eller yanlarda yumruk yapılacak..

Sempatikliğin doruklarında..

Seyirciye “ulan ne hayatlar var be” dedirttikten sonra…Telefon mesajı istenecek….

Ne kazanılacak?

Hiç…

Yarışmacılar bir süre ünlü olduklarını sanacak..

Duygusal tatminin doruklarında, stüdyoya gelen elleri pankartlı eşi dostu gördükçe “oluyor bu iş” diye düşünülecek..

Elenilecek..

Bir süre sonra unutulacak…

Bunalıma girilecek…

Başlanılan yerden daha kötü duruma düşülecek..

Ya Semra Hanımın oğlu Ata gibi beş kuruşsuz, bir otel odasında gizemli bir şekilde ölünecek.

Ya da Bayhan gibi polisle silahlı çatışmaya girilecek..Tutuklanacak…

Bunlar Medyaya yansıyanlar…

Yansımayanlar neler yapıyor acaba?

Televizyon yapımcılarından bir ricam olacak…. Şu eski yarışmacıları bir bulun bakalım.. Nerelerdeler? Ne yapıyorlar?

Halleri vakitleri yerinde mi?

Her şeyden önemlisi!

Yırtabilmişler mi?

Yarışmalar, yarışmacılara yaramıyor ama jüri üyeleri ihya oluyor…

Böyle bir yarışmaya Jüri üyesi olabilmek için ne gibi özellikler taşımak lazım?.

Bizler neden jüri üyesi olamıyoruz?

Son günlerde jüri olmanın, kaymağını yiyen bir “zat” var..

Türkçe’yi Amerikan aksanı ile “boş” konuşuyor.. İtici, sivri dilli, antipatik… Gazeteci, köşe yazarı olduğunu söyleyen bir tip ( Bu adamla ilgili başka saptamalarım da var ama yazmayayım)

Adını yazmadım.. Özelliklerinden anladınız siz onu..

Yarışmaya kadar bu adamı tanıyanınız, yazılarını okuyanınız var mı içinizde?

Neyse jüri üyelerinin ortak özelliklerine bir bakalım…

Bir dönem popüler olup, unutulmaya yüz tutmuş olmak. Ya da bu endişeyi taşımak.

Televizyoncuların, araştırmacı gazetecilerin, hısım akrabası, kankası olmak, ünlü olmak için yanıp tutuşmak…( Googleye kişinin adını girin çıkanları bir okuyun)

Aykırı olmak…

Yarışmanın içeriği ile uzaktan yakından alakalı olmamamak..

Uç yaşadığını zannetmek…Egonun sınırlarında yaşamak…

Herkese tepeden bakmak, her şeyi ben bilirim havalarında olmak…

İyi demagoji yapmak…

Benim gözlerim bunlar mutlaka sizlerinde ekleyeceği maddeler olacaktır..

Son olarak…

En iyi yol; bildiğiniz yoldur!

FOTO: http://www.medyafaresi.com

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..