Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ekim '07

 
Kategori
Tarih
 

Kuzey Asya Türkleri

Kuzey Asya Türkleri
 

Tatar tarihinden
Tataristan'ın Dünü Bugünü kitabından alıntı
Muammer Murat

I. SOVYET YÖNETİMİNDE KUZEY ASYA TÜRKLERİ
1. Bolşeviklerin zaferi ve son Rus Çar’ı Mihail Aleksandır’ın idamı.
1918 Mart’ında Perm’de sürgün olan M. Aleksandır’ı bolşevikler öldürür. Çar ve ailesi, Tobolski ve Sibirya sürgününden sonra Ekaterinburg’da 16 Temmuz 1918 gecesinde kurşuna dizilir.[1]

Şubat ihtilalinde bolşevikler partisinde 24 bin üye kayıtlıyken bu sayı, Nisan ayında 80 bin, temmuz ayında ise 240 bine yükselir. Ekim ihtilali öncesinde de 40 bine ulaşır. Diğer partiler ise şöyle: Eserler 1917 Mayıs 500 bin, Menşevikler 1917 Ağustos 193 bin, ve Kadetler 1917 yazı 70 bin [2]

2. Tataristan’da “Sosyalist Birliği” güçlendirme mücadelesi (1917-1918)
Büyük Ekim Sosyalist ihtilaline hazırlık (1917 Şubat-Ekim)

Çarlık devrildikten sonra halkta açlık ve savaştan kurtulma heyecanı ve sevinci başladı. 1917 yılı Mart-Nisan aylarında pekçok ilçelerde, “İşçi ve Asker Vekilleri Sovyeti” (birliği) kuruldu.

Menşevikler (Beyazlar) bu geçici hükümeti kendi maksatları yönünde yönlendirip gerekli reformları yapmak isterler.

Eserler’de (Yeşiller) Onlara destek veriyor ancak reformlarla beraber hürriyeti ele geçirmeye çalışıyorlardı. 7 Mayıs 1917’de Eserler’in Kazan’daki kurultayında P. Dravert geçici hükümete güvendiğini ve destek vereceğini açıkladı.

Kapitalist ve Alpavıtlar’da bu reformlardan memnun olarak yeni düzenlemeler için çalışıyorlardı.

Bolşevikler’in (Kızıllar) en önemli basın organı olan “Pravda” (Doğru)[3] gazetesi kısa bir aradan sonra 5 Mart 1917’de yeniden yayınlarına başladı.

Kazan Bolşevik Partisi defalarca tasfiye edilip kapatıldıktan sora tekrar açılamamıştı. Rusya Sosyalist Demokrat İhtilal Partisi (RSDRP) Merkez Komitesi, 21 Mart’ta Kazan’a V.A. Tihomirnov’u göndererek partiyi yeniden açtı. Ardından 31 Mart 1917’de Kazan’da “Raboçiy” (içşi) gazetesini yayına soktular.

Burjuvaz-Demokratik ihtilali, sosyalistik ihtilale çevirmek için yoğun bir çalışma başlatıldı. Lenin’in talimatıyla bütün köy ve ilçelerde çiftçiler bolşevik saflarına çekilecek, menşevik ve eserler hatalarıyla faş edilecek ve şehirde idare organlarında hâkimiyet kurmak için çalışmalar başlatılacaktır.[4]

Bolşevik parti yetkililerinin işçi sendikalarına konferanslar vermesi ardından, Kazan’da yeniden grevler başladı hatta geçici hükümet 9 Mart’ta Kazan gubernası için hususi kararlar kabul etmeye mecbur oldu.

Sosyalist ihtilalin en önemli dayanağı olarak görülen orduyu kendi saflarına çekmek için de çalışmalar başlatıldı. Cepheye gidecek yedek birliklerden 94-95-164 ve 240. birliklerde 10’ar bin asker vardı ve bunların içinde yer alan bolşevik askerler faaliyete başlamıştı bile. Şubat ihtilalinden birkaç hafta geçmesine rağmen yoğun çalışmalarla asker, işçi ve çiftçiler büyük çapta bolşevikler yanında yer almaya başladılar.

1917 yılı Mayıs başında yeni hükümet koalisyonu oluşturuldu. 10 bakanlık kapitalistlere, 6 bakanlık sosyalistlere (menşevik ve eserler) verildi. Bu hükümette kadetlerle, menşevikler ve eserler fikrî yakınlığa girerken aynı zamanda bolşeviklerden uzaklaşılmaya başlanır.[5]

1917 yılı 3-24 Haziran tarihleri arasında, “Sovyetler’in 1. Bütün Rusya Kurultayı” yapılır. Eserler’den 284 kişi, Menşevikler’den 248, Bolşevikler’den 105 İnternasyonel 32, Turudovik’lerden 5 temsilci katılır. Kurultayda iki önemli mesele görşülür. “Geçici hükümet” ve “savaş”.

Kurultayda, Sovyetler’in Merkez Karar Komitesi seçilir. Bu komiteye 6 siyasi partiden üyeler girer. Eserler’den 119. menşevikler’den 123, Bolşevikler’den 57 ve diğerlerinden az sayıda üye.[6]

Mart ayında “Milli Şura”yı kuran Rusya Müslümanları, çalışmalarına hız vererek kısa süre sonra da “Harbi Şura”yı kurdular.[7]

3. Milli Şura ve Müslümanlar’ın muhtariyet çalışmaları
Müslümanlar’ın birleşerek muhtariyet çalışması içine girdiğini gören Lenin ve Sosyalist Parti; Tatar, Mari ve Çuvaşlar’ı kendi yanına çekme gayretiyle çalışmalara başladı.

Bolşevik Tatarlar’dan Kamil Yakubov, Minnulla Vahitav, Yakub Çanişev, Mingiray Ahmetşın, Hasiyat Gaynullin, Gayaz Gıylaceddinov, Hadi Halikov bu çalışmada en gayretliler arasındadır.

Bu çalışmalar neticesinde 7 Nisan 1917’de Mollanur Vahitov başkanlığında “Müslüman Sosyalistler Komitesi” kuruldu. (MSK) Komitede; Hasiyat Gaynullin. Kamil Yakubov Minnulla Vahitov, Emine Muhiddinova, Şahit Ahmediyev, Sıddık Hüsnetdinov, Veli Şefigullin, Kayyum Sattarov v.s. görev aldılar.[8]

MSK’nin işçilerden pekçok üyesi vardı.

(I) Milli Şura’nın bağımsızlık gayretleri ve Lenin’in Türkîleri yanına çekme çabası
Bolşevik ihtilalinden önce çarlık idaresinden rahatsızlıklar ve bu yolda yeni sistem arayışları başlamıştı. Türkîler arasında önde gelen planlardan birisi de tam bağımsızlık yerine muhtariyet.

1907 yılında Sankt Petersburg’da Abdürreşit İbrahimov’un “İdare-i Muhtariye” isimli Tatarca eseri basılır. Tatar ve Başkurtlar’ın bağımsızlığı hususunda önemli yollar ve çareler gösteren kitap Rusya’da yaşayan Müslümanlar arasında çok çabuk yayılır.

Eserin sonunda: “Rus hükümeti bu modeli geri çevirse de, 10-20 yıl içinde bağımısızlığımızı tanıyacak” der İbrahimov.

1917 Şubat’ında çarlığın devrilmesinden sonra Abdürreşit İbrahimov’un bu fikri daha da kuvvet kazanmaya başlar. Âlimler, siyasetçiler değil, bütün halk bağımsızlığı düşünmektedir. 1917 yılı yazında Kazan, Ufa, Orenburg, Moskova, Petersburg’da Müslüman cemaatları toplantıları yapılır. Rusya’nın gelecekteki devlet politikası, Türk halklarının siyasi ve hukuki statüleri görüşülür.

20 Nisan’da Kazan’da yapılan “Bütün Rusya Müslüman Öğrencileri” toplantısında, “Federativ Cumhuriyet” kurma kararı alınır.

Aynı günlerde Kazan’da milli-dini sistem toplantısında, Rusya’nın federal sistem olması önerilirken, İdil boyu Müslümanları için, eski yerlerin hepsini içine alan “Bulgar Hanlığı”nın yeniden kurulması kararı alınır.

Kırım Hanlığı ve Güney Kafkasya’nın yeniden bağımsız devletler olması. Tükmenistan ve Kazakistan’ın Rus idaresinden ayrılıp kendi halkına iade edilmesi istenir.

1917 Şubat inkilabından sonra Petersburg’da, “Rusya Müslümanları Merkez Bürosu” açılır. Mayıs’da da Moskova’ya şubesi kurulur. Bu merkez, Müslümanlar’ın güçlü ve birlik olabilmeleri için gerektiğinde kanun çıkarma yetkisine de sahiptir.

7 Mayıs 1917 yılında “Birinci Bütün Rusya Müslümanları Kurultayı”nda kabul edilen Rusya devlet idaresinin modeli hakkında iki türlü öneri vardır: Muhammet Emin Rasulzade; milli sınırlar bölünerek “Federativ Demokratik Cumhuriyet” kurulmasnı önerir.

Ahmetbek Salikov “Medeni-Milli Muhtarlık”lar kurulmasını ister.

Azerbaycan milletvekili “Müslüman ittifakı” yetkilisi Alimerdan Topçubaşı, Kazakistan’dan gelen Cihanşah Dostmuhammet, “Özbek Milli Hareketi” idarecilerinden Feyzullah Hocayev, Kazan “Vakit” gazetesi Redaktörü (Genel Müdürü) Fatih Kerimi, “Federasyon” sistemine taraftar olurlar.

Gayaz İshakî, Fahrilislan Agayev, Haydar Bammatov, Fatima Kulahmetova, Ekber Sadıkov, “Üniter devlet” sisteminde “milli-medeni muhtariyetler” kurulmasına taraftar olurlar.

Sonuçta, Resulzade projesine 446 delege “evet” derken, 271 delege “hayır” oyu kullanır. Salikov tarafından takdim edilen projeyede 291 kişi “evet”, 422 kişi “hayır” oyu kullanır.

22 Haziran 1917’de yapılan birleştirilmiş üçüncü oturum yapılır.

Bu oturumda açılıştan sonra meşhur Tatar, Sadrî Maksudî “milli-medeni muhtarlık” sistemi hususunda konuşma yapar.

Özet olarak: “Her devlet türlü halklardan meydana geldi. Tek milletli devlet yok. Önceden de yoktu. Devlet içindeki milletlerden birisi hâkimlik edecek, diğerleri o hâkim milletin baskısı altında ezilecek. Hâkim millet kendi dilini, yaşama şeklini koyup yine diğer halkı ezecek. 1905 yılından beri Rusya halkları içtimai ve siyasi meydanda açıktan mücadele veriyorlar. Ukrainler, Gürcüler kendi muhtariyetlerini almak için çalışıyorlar. Bugünden bizim; İdil boyu Rusya Müslümanları olarak dinimizi, dilimizi, örf-adetlerimizi yaşatmamız ve korumamız gerekir. Rusya anayasasında şöyle bir kanun maddesi olmalı: “Rusya hükümeti Müslümanlara muhtariyet ve din özgürlüğü, kendi dillerinde okuma, kendi örf ve adetlerini yaşama hüriyeti verdi, hem bu madde hiçbir zaman uygulamadan alınamaz...”

Kendi milli cemiyetlerimiz kurulmalı ve dilimiz Rus diliyle eşit haklara sahip olmalı. Meclis, mahkeme ve diğer devlet işlerine alınan yöneticiler halkın oranlarına göre olmalı. Üç idareden oluşan milli parlamento kurulmalı. Onlardan biri “dini işler” ikincisi “maarif”, üçüncüsü “finans” işleri idaresi olmalı. İşte bunlar olduğunda milli muhtarlık var demektir”.

24 Temmuz 1917 yılında Kazan’da yayınlanan “Vakit” gazetesinde yazar Hadi Maksudî’nin “Bizim milli muhtariyet” isimli makalesi yayınlanır. Makalenin sonucu şu:

“Rus denizi ortasındaki bizim için en mümkün olan siyasi şey yersiz, yurtsuz (eksterritorial) muhtarlık. Bunun dışındakilerin hepsi de ya boş faktörler ya da çok ağır iş... Yaşasın bizim Rusya içindeki milli muhtarlığımız, hem yaşasın bizim azat vatanımız Rusya”.

Üçüncü birleştiilmiş oturum da, Umum Müslüman Askeri ve Din Ehilleri Kararı’nı uygulamaya koymak amacıyla “İkinci Bütün Rusya Müslümanları Kurultayı” Sadrî Maksudî’nin “Milli-Medeni Muhtariyet” üzerine tebliğini incelemeye başlar. Kurultay hiç gecikmeden milli-medeni muhtarlığı kurmaya, muhtarlık komitesi kurarak maarif ve finans işleri idaresi açılmasını karara bağlar. Bu organlara Sadrî Maksudî. Bünyamin Ahmetov, Galimcan Şeref, Emine Muhammeddinova, Necip Helfin, Ömer Teregulov. Hadi Maksudi, Şeyhulla Alkin, Müftü Alimcan Barudi v.s. seçilirler.

1917 yılının Türkî hareketleri başında bulunanlar, temelde milli-medeni muhtariyeti benimserler. Bunların temel maksatları dil, maarif ve din özgürlüğüne kavuşmak. Bu maksat Tatar cemaati arasında yayılır. Fakat bu ideali kabul etmeyenler de vardır. Mesela Alimcan İbrahim; “İkinci Bütün Rusya Müslümanları Kurultayı”nda alınan karara karşı çıkar “Federasyonu gömdünüz, Topraksız muhtariyet dumandan bir dağdır”, diye karşı fikirler yazdı.

Özgürlüğü toprakla beraber almak gerekli diyenler de az değildir. 12 Kasım’da Necip Helfin’in tebliğinde gösterilen bu maksat fazla yayılmadı.


[1] Liyudmila N. Jarova, İrina A. Mişina, Ortaokullar için Tarih, 1900-1940, Maarif Neşriyatı, Kazan 1995, s.126

[2] a.g.e. s. 133

[3] “Pravda” yı onun daimî ideal sahibi V. Lenin, 22 Nisan 1912’de çıkarır. Bolşeviklerin en önemli propaganda ve taraftarlarına ulaşmada en önemil yayınıdır. Savaş yıllarında da işçileri harekete geçirmede önemli rol oynamıştır. Bu gün hala yayınına devam etmektedir.

[4] Tarih Fenleri Dr. M.K.Muharremov, Tataristan ASSR Tarihi, Kazan 1970, s.327-328

[5] Liyudmila N. Jarova, İrina A. Mişina, Ortaokullar için Tarih, 1900-1940, Maarif Neşriyatı, Kazan 1995, s. 135

[6] a.g.e. s. 140

[7] Tarih Fenleri Dr. M.K.Muharremov, Tataristan ASSR Tarihi, Kazan 1970, s. 331

[8] a.g.e. s. 332

 
Toplam blog
: 163
: 4552
Kayıt tarihi
: 03.09.07
 
 

1965 yılında Erzincan'da doğdu, İzmir'de yüksek eğitim alıp, devlet memuru oldu. 5 yıl süreyle bi..