Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Temmuz '12

 
Kategori
Doğa Sporları
 

Kuzey Ege 2. Etap Turu (1. 2. ve 3. Gün )

Kuzey Ege 2. Etap Turu (1. 2. ve 3. Gün )
 

Ülkemi seviyorum.


1.Gün

Geçen sene ( 2011 Temmuz ) yol arkadaşımla yapmış olduğumuz Kuzey Ege 1. Etap turumuzdan sonra, bunun devamı olacak olan 2.Etap turumuzu yapmaya karar vermiştik. Fakat kendisinin aniden hastalanıp vefat etmesi beni çok üzdü. Birlikte gerçekleştireceğimiz bir çok projelerimiz vardı. Allah rahmet eylesin, mekanı cennet olsun.

Kendisiyle en son Mart ayında projelerimiz hakkında konuşmuştuk. Bana, artık tek başınasın ve bunları bir bir gerçekleştireceksin vasiyetinde bulunmuştu.

Bu sefer Rotam İstanbul-Tekirdağ-Çanakkale üzerinden sadece sahil yolunu takip ederek İzmir' e ulaşmaktı. Bisiklet Gezginlerinin çoğu Anayolu kullandığından buraları keşfetmek ve gezmek çoğu kimsenin aklına gelmez.Tüm hazırlıklarımı tamamlayıp 07 Temmuz 2012 Cumartesi sabahı erkenden yola çıktım. 

Hava henüz aydınlanmamıştı. Rüzgar arkadan esiyordu. Sıcaklık henüz etkisini göstermiyordu. Trafik yoğunluğu hiç yoktu denilebilecek kadar azdı. Sadece servis götüren araçlar yollarda idi. Zaten erken çıkmamın amacı, Yoğunluk olmadan İstanbul sınırları içinden ayrılmamdı. Rahat ve kolay bir sürüşten sonra Büyük Çekmeceye vardığımda hava yeni aydınlanıyordu. 

Yollar bomboş, sessiz ve tenha idi. Biraz su molası verdikten sonra tekrar yola koyuldum. Hız kilometrem düz yolda saatte 35 km 'yi gösteriyordu. Beni rahatsız edecek bir trafik akışı henüz yoktu. Güvenli bir şekilde yoluma devam ettim. Selimpaşa yol ayırımına geldiğimde güneş etkisini göstermişti. Pırıl pırıl bir gökyüzü ve sıcaklık kendisini hissettirdi. Bende çay molası vermek için E5 kahvesinde biraz konakladım. 

Gerekli olan yol kontrollerimi yaptıktan sonra ( Fren, Vites, Tekerlek ve bagaj ) tekrar yola çıktım. Silivri-Tekirdağ yoluna girdiğimde araçlar yavaş yavaş kendisini gösteriyordu. Rüzgar bu sefer sol yanımdan esiyordu. Sıcaklık +30 gösteriyordu. Hız kontrolümü yaptım, saatte 20 km ile gidiyordum.

Silivri kavşağını geçtim Buraya kadar yol gayet güzel, asfalt ve emniyet şeridi güvenli idi. Tatlı ve yorucu olmayan rampalar tırmandım. Öğlen saati olmuştu. Mola vermek için Silivri çıkışında Opet benzincide durdum. Yanımda getirdiğim, siyah kuru üzüm, kayısı, ceviz içi  çerezlerimden biraz atıştırdım. Su takviyesi yaparak tekrar yola çıktım.

Hava çok sıcaktı. Bol su tüketmem gerekiyordu. Susa masam bile her 15 dakikada bir su molası vermem için duruyordum. Vücut ısımı, harar etimi, nemimi kontrol etmek zorundaydım. Sıcaktan dolayı çok terliyordum...Kınalı yol ayırımına geldiğimde biraz mutlu oldum. İlk hedefim olan Tekirdağ' a varmama az kalmıştı.

Yola çıktığımda, hafta sonu tatili olduğundan günübirlik tatilciler araçlarıyla yola çıkmışlar ve Trafikte biraz buralarda yoğunlaşmıştı. Ben de dikkatli olarak yol alıyordum. Zaten buralarda hafif ama tatlı rampalar hızımı etkiliyor ve ben saatte 15 ile 20 km arası gidebiliyordum. Rüzgar yine sol tarafımdan esiyor hava da buralardan sonra daha da sıcaklaşıyor du. Gümüş Yaka beldesine geldiğimde saat 14.00 civarıydı. Çok susamış ve dinlenmem gerekiyordu. Yol kenarında karpuz, kavun satan bir kamyonetin önünde durdum. Altlardan bir kavun seçtirdim.tam parasını verecekken , ikramım olsun dedi Erzincanlı Muzaffer kardeşim.sağolsun harar etimi biraz olsun söndürdü. Ben de bunu daha sonra yanıma gelen küçük bisikletçi kardeşlerimle paylaştım.

Hoşça vakit geçirdikten sonra vedalaşıp, teşekkür ederek oradan ayrıldım. Yeni çiftlik beldesinde beni bekleyen Dinçer hocamla buluşacaktım. Telefon açtım, bu sıcakta acele etmemem gerektiğini söyledi. Ben de dinlenerek, mola vererek yoluma devam ettim. Marmara Ereğli'si Opet de yine su molası verdim. Bu arada  dikkatimi çeken tüm Opet Benzincilerde Market girişlerinde buz gibi hem limonata hem de vişne suyunun müşterilere ikram edilmesi oldu. Ben de tüm bunlardan yol boyunca faydalandım.

Yeni çiftlik beldesine geldiğimde, Dinçer hocamı aradım. Buluşacağımız yere geldi. Beni karşıladı. Biraz dinlenmek ve susuzluğumu gidermek için yol kenarındaki güzel bir köy kahvesine gittik. Ben buz gibi soda mı içerken kendi side Rotamı haritadan takip etti ve fikirler verdi.

Saat öğleden sonra 16.00 olmuştu. Biraz denize girmek, serinlemek için beni kaldığı yazlığına davet etti. Yok diyemezdim. Hemen karşı yola çıkarak, sitelerin içinden geçerek sahil' e ulaştık. Ben hemen denize attım kendimi.O da çay bahçelerinden birine oturdu beni bekledi. Biraz yüzdükten sonra çıkarak yanına geldim. Beraber hoş sohbet ettik, hasret giderdik.

Bir müddet sonra kalktık ve Tekirdağ' a hareket ettik. Yol boyunca bana aracıyla eskortluk yaptı. Rahat ve güvenli bir şekilde Merkez' e vardık. Akşam üstü olmuştu bile. Saat 19.00 civarıydı.

Akşam yemeği için beni Oranın ünlü köftecisine davet etti. Oraya gitmişken Tekirdağ Köftesi yemeden olmaz dedik, davetini kabul ettim. Afiyetle, sohbet ederek yemeğimizi yedik. Üstüne de demli çayımızı içtikten sonra diğer ortak arkadaşımız İslam kardeşimle buluşmak için işlettiği mekanına birlikte gittik.

Her zamanki gibi güler yüzüyle İslam kardeşim bizi kapıda karşıladı. Akşam için plan yaparak oradan tekrar buluşmak üzere ayrıldık. Bu gece Tekirdağ da Dinçer hocamın bana tahsis ettiği evinde kalacağım. Çadır atmama gerek kalmadığını söylediler. 

Biz doğruca sahile buluşacağımız yere, kafeterya ya gittik. Boş masalardan birine oturduk. Hava birden bire değişti. Aniden yağmur bastırdı. Nasıl bir yağmur ama anlatamam. Sanki gök boşaldı. Bu arada İslam kardeşim de gelmiş oldu. Üçümüz bir müddet yağmurdan korunmak için kuytu bir yerde oturduk, sohbetimize devam ettik. Dinçer Hocam yapılacak işlerinin olduğunu söyleyerek  vedalaşıp yanımızdan ayrıldı. Biz yağmurun dinmesini bekledik. Yaklaşık bir saat sonra yağmur dindiğinde, her tarafı sular basmıştı. Çok etkili yağmıştı. Fakat bir müddet sonra sanki hiç yağmamış gibi bir hava ve serinlik vardı. Nem oranı da fazlalaşmıştı. İslam kardeşimle bisikletlerimize atlayıp gezintiye çıktık.

Bir süre gezdikten sonra, dinlenmek için bir tatlıcıda mola verdik. Buranın peynir tatlısı meşhur muş. Hemen siparişimizi verdik. Üstüne de sıcacık çayımızı içtikten sonra kalktık. Beni misafir edileceğim ev'e kadar eşlik etti bana.Sonra da vedalaşıp ayrıldık.

Bu turumun ilk gecesinde rahat ettim. Duşumu aldım ve güzel bir uyku çektim. Sabah erken den uyandım.   Kahvaltımı yapmak ,yola çıkmak için hazırlıklarımı yaptım. Önce güzel bir börek salonunda kıymalı böreğimden ve çayımdan oluşan kahvaltımı ettim. Sonra da hemen yola koyuldum. Rotam Keşan. Orada beni bekleyen dostlarım var.

Yola çıkış Tarihi:07-Temmuz 2012 ( Cumartesi )

Yola çıkış yeri: Bakırköy

Yapılan Km ( Bakırköy-Tekirdağ)- 135 Km

Yol süresi: Molalarla birlikte 8 saat.

Yol bilgileri: Asfalt, emniyet şeridi geniş ve güvenli, hafif rampalar mevcut. Orta zorlukta. Mola verilecek yerler bolca var. Genellikle benzin istasyonları uygun. Marketler devamlı açık.

Daha Büyük Görüntüle

2. Gün

Tekirdağ'da hava sabah olmasına rağmen sıcak ve açıktı. Masmavi bir gökyüzü vardı. Akşam yağan yağmurdan bir eser yoktu. Pazar günü olması sebebiyle yollar bomboştu, sadece günü birlik tatilciler kendilerini gösteriyorlardı. Sıkı bir kahvaltıdan sonra, rutin kontrollerimi yaparak yola çıktım.

Koru dağları yamaçlarından ilk tırmanışlarımı gerçekleştirdim. İnece' de kısa bir mola verdim.

Hava çok sıcak. Sık sık su molası vermek zorundayım. Bir de çıkılan uzun rampalar, beni iyice yoruyor. Neyse ki yollar kaymak gibi. Asfalt ve bakımlı. Emniyet şeridi geniş ve güvenli. Bisiklet sürmek için çok elverişli. Yine önümde yenice rampası var. Yaklaşık 5 km lik bir rampa. Eğim % 5 olmasına rağmen çıkarken biraz zorlandım. Suyum bitmişti. Rampa sonunda gözüme su yalağı ilişti. Hemen kendimi yalağın içine attım. Buz gibi akan sudan içtim, serinledim ve kendime geldim.

Yola çıkma zamanım gelmişti. Güneş etkisini fazlasıyla gösteriyordu. Sıcaklık çok fazla idi. Devamlı şapkamı ve üzerimdeki giysimi ıslatıyordum. Bu bana geçicide olsa bir serinlik veriyordu. Önümdeki uzun rampaları bir bir ama sık molalarla hem bol su içerek hem de dinlenerek çıktım. Sırasıyla Ahievren, Malkara beldelerini geçerek akşam üzeri saat 17.00 gibi Keşan girişine vardım. Opet benzincide yine son molamı verdim. Tekirdağ dan biraz geç çıkmamın cezasını da çekmiş oldum bu arada...

Tekirdağ-Keşan arası çok sayıda dinlenme ve mola yerleri mevcut. İsterseniz güvenli bir şekilde çadır bile atabilirsiniz. Her türlü ihtiyacınızı karşılayabilirsiniz. İnsanlar çok yardımsever ve güler yüzlü. Kısa bir moladan sonra tekrar yola çıkarak Keşan' vardım.

Önceden haberleştiğim dostum, KeşanDoçek ' den  Sn. Hakan Eşme Başkanım ile buluşma noktasına gittim. Beni her zamanki gibi güler yüzüyle karşıladı. Güzel bir çay bahçesine gittik, çayımızı içtik. Hasret giderdik. Sonra da KeşanDoçek Dernek' e gittik. Klasik fotomuzu da almış olduk...

Dernek' ten çıkarak diğer üye arkadaşlarla buluşmak üzere merkez de bir çay bahçesine gittik. Hep birlikte orada toplandık. Koyu muhabbetlere girdik. Güldük, şakalaştık. Akşam için program yapmışlar, benim için sürpriz olmuştu.

Akşam olduğunda, yemek için beni güzel bir yere götürdüler. Harika bir ortam. Hava çok güzel. Yıldızlar altında o akşam hem yemeğimizi yedik hem de bol bol hoş sohbetler ettik. Oranın satır köftesi meşhur olduğu için bana gelen siparişimi afiyetle yedim.

Akşam geç saate kadar yemek faslı devam etti. Gece her kes vedalaşıp evlerine gitti. Ben de o akşam Ayhan arkadaşım da kaldım. Beni misafir etti. KeşanDoçek Sn. Başkan' a ve üyelerine göstermiş oldukları ilgi den dolayı buradan teşekkür ederim.

Erkenden uyanıp , sabah kahvaltımı Ayhan ile birlikte yaptıktan sonra diğer arkadaşları da arayıp vedalaştıktan sonra yola çıktım. Sabahın erken saatleriydi.

Yola çıkış Tarihi:08-Temmuz 2012 ( Pazar )

Yola çıkış yeri: Tekirdağ

Yapılan Km ( Tekirdağ-Keşan)- 87 Km

Yol süresi: Molalarla birlikte 6 saat.

Yol bilgileri: Asfalt, emniyet şeridi geniş ve güvenli, hafif fakat uzun rampalar mevcut. Orta zorlukta. Yol Eğimleri % 5 ile % 7 arası kısım kısım değişiyor. İnişli çıkışlı bir Rota.Mola verilecek yerler bolca var. Genellikle benzin istasyonları uygun.Marketler devamlı açık.

Daha Büyük Görüntüle 

3.Gün

Önümde uzun ve yine zorlu bir rota var. D550 karayolu. Koru dağlarını tırmanacağım. Bu zamana kadar sadece yamaç ve eteklerinde sürüş yaptım. Artık gerçek tırmanışlara geçeceğim. Yine bisikletimin rutin kontrollerini yaptım, bastım pedallara. İlk tırmanışım % 5 eğimle oldu. Kısım kısım asfalt çalışmaları olduğundan yan yoldan gittim. Trafiğe kapalı olduğu için rahat bir sürüş yaptım. Etraf çam ormanlarıyla çevrili. harika bir hava ve çam kokusu içerisinde Yerlisu'ya vardım. İlk mola mı burada "Adı Bahçe" olan bir kır lokantasında verdim.

O kadar güzel bir yerdi ki. orada epey oyalandım ve dinlendim. Çok Turist ve yurt dışından gelen vatandaşlarımız vardı. Kimisi benim gibi dinlenmek ve mola vermek için durmuşlardı. Bazıları da öğlen yemeği ve kahvaltı için mola vermişlerdi. Bazılarıyla sohbet bile ettim.

Dinlenmiş ve güç depolamış olarak yola çıktım. Bolayır ve Gelibolu yu durmadan geçerek Eceabat' a vardım.

Yol güzergahım içerisinde sayısız rampa çıkmış, kısa molalarla dinlenmiştim. Şansıma rüzgar da hep arkamdan esmişti. Akşam üzeri saat 17.00 gibi  Eceabata' vardığımda ilk önce acıkan karnımı doyurmak üzere sahilde sıra sıra dizilmiş lokantalardan birine girdim. Hem çok acıkmış hem de susamıştım. Patlıcan musakka, yoğurt ve karpuzdan oluşan yemeğimi yedikten sonra Çanakkale geçmek üzere arabalı vapura bindim.

Bisiklet ile geçiş yaptığım için sağolsun girişteki görevli hiç para almadan beni vapura bindirdi. Çok kalabalıktı. Kimileri tatile çıkıyor kimisi tatilden dönüyordu. Emniyetli bir yere bisikletimi bıraktıktan sonra etrafı seyrede seyrede deniz sefamı yaptım. Bu arada ilginç bir foto aldım.

Çanakkale' ye vardığımda akşam olmuştu bile. İlk önce kalacak yer bulmak için etrafı şöyle bir dolaştım. Yorgundum ve iyi bir duş ve yatak bulmam gerekiyordu. Hemen Öğretmenler Evinin yolunu tuttum. Şansıma boş bir oda buldum. Hem de sabah kahvaltısı içinde. Bisikletimi ve bagajımı yerleştirdikten sonra Şehri kısa bir gezintiye çıktım. Sahildeki kafelerden birine oturdum. Keyif yaptım.

Gece saat 23.00 ' e kadar oturdum. Sonra da uyumak için öğretmenler evinin yolunu tuttum. Güzel ve sakin bir oda. Duşumu alıp rahat bir uyku çektim. Sabah erken saatte uyandım. Oradaki dostlarımla buluşmak üzere Varol Bisiklete gittim. Sabah çok erken olduğu için henüz dükkan açılmamıştı. Ben de ufak bir gezinti yaptım.

Bir müddet sonra tekrar dükkana uğradım. Murat Varol kardeşim dükkanı açmış, temizliğe başlamıştı. Beni karşısında görünce şaşırdı. Sarılıp hasret giderdikten sonra ortak arkadaşımız, ağabeyimiz Aşkın Uğurlu ile telefonlaşıp burada olduğumu söyledi. O da gelince , dükkan karşısındaki kafede çaylarımızı hep birlikte içtik. Sohbetimiz öğlen vaktine kadar devam etti.

Bir süre sonra vedalaşıp Çanakkale den ayrıldım. Yolum uzundu. Rotam Geyikli ve Behramkale ( Assos ) üzerinden Küçükkuyu ve Altınoluk.

Yola çıkış Tarihi:09-Temmuz 2012 ( Pazartesi )

Yola çıkış yeri: Keşan

Yapılan Km ( Keşan-Çanakkale)-110 Km

Yol süresi: Molalarla birlikte 6 saat.

Yol bilgileri: Asfalt çalışmaları kısmi yerlerde var. Emniyet şeridi geniş ve güvenli, hafif fakat uzun rampalar mevcut. Ortanın biraz üzeri zorlukta. Korudağları aşılıyor. Yol Eğimleri % 5 ile % 7 ve % 10 arası kısım kısım değişiyor. İnişli çıkışlı bir Rota. Mola verilecek yerler bolca var. Genellikle benzin istasyonları uygun. Marketler devamlı açık.

Devamı var...

 
Toplam blog
: 37
: 553
Kayıt tarihi
: 03.07.10
 
 

Uzun Yol Tur Bisikletçisi. ..