Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '07

 
Kategori
İstanbul
 

Kuzguncuk

Kuzguncuk
 

Aradığım huzuru bulduğum tek yerin adı. Tanrı beni seviyor ki o mekandan uzaklaştırmıyor.İşe gidip gelirken her sabah 08:35 vapuru ile O mekandan geçerim karşıya ve her akşam 18:10 vapuru beni bırakır tekrar o kıyıya.Günde iki kez havasını solurum yani.Solumasam içim rahat etmez, günüm iyi gitmez zaten.Günde en az 1 kere ayak basmalıyım o mekana. Hele bir de iskelede "Bizim İskele Memuru" muz varsa. Her sabah herkese istisnasız tüm güler yüzü sevecenliği ve saygılı tavrı ile "Günaydın" diyen, daha aşina olduğu müdavim yüzlere "Nasılsınız?" sorusunu da ekleyen, ve her akşam istisnasız aynı mütevazi ve sıcak tavrı ile "İyi akşamlar" dileyerek uğurlayan güzel insan size olanca pozitifliğini sunar çekinmeden, esirgemeden.

Kuzguncuk, Anadolu yakasında, Üsküdar ile Beylerbeyi arasında huzurun saklı olduğu bir mekandır. İsmet Baba Meyhanesi’nin yanındaki Çınaraltı’dır en çok takıldığım park. Bir görmelisiniz o parkı.Anlatılmaz, yaşanır keza.

Çok değil 10 yıl öncesine kadar Musevi, Rum, Ermeni ve Türklerin iç içe olduğu harika bir konsept sergilerken bu gün gayrimüslümlerin günde azaldığını gözlemlemekteyim. 40 yıllık Bağlarbaşı ve Kuzguncuklu olarak bir gerçeği özellikle vurgulamak isterim ki gayrimüslümlerin kozmopolit fakat modern yapısı içinde yetişmiş olmaktan dolayı kendimi şanslı ve mutlu addediyorum.

Aaaa söylemeden edemeyeceğim bütün yerli dizilerin çekim cennetidir Kuzguncuk aynı zamanda.Eskilerim Perihan Abla’sı, yakın geçmişin Ekmek Teknesi, şimdinin Hatırla Sevgili’si arka fonunda Kuzguncuğun sıra evler, tek evler, köşkler ve son dönem apartmanlarını taşırlar.

Doğal özelliğini kozmopolit ve ödün vermez sakinleri sayesinde bu güne kadar fazla dejenerasyona uğramadan koruyabilmiş Boğaz’ın nadir semtlerinden biridir Kuzguncuk. Öyle bir sahiplenilmiştir ki o kozmopolit halkı Üsküdar’ı bu güne kadar geçirdiği yangınlardan arda kalan o köy içi yapısını asla ve asla bozdurmayacaklarından eminim.

Sabahları şehrin uyuduğu saatlerde Kuzguncuğun ağaçlı caddesinden inilir sahilde bir avuç bir park olan Çınaraltı’na parkı süpüren çöpçü, üç beş akşamcı, İsmet Baba ve Çınaraltı Kahvesi’nin garsonları ve güne erken başlamayı yeğleyen bir ya da iki çift , bir ya da iki aile vardır etrafta. Tek, tük bir avuç insansınızdır.

Bakır cezvede servis yapılır sabah kahveniz. Günün ilk vapuru iskeleye nazlı nazlı yanaşır. Tek tük yolcularını alır , kalkış düdüğü ile hoşça kal der kıyıdakilere ve beyaz bir kuğu gibi uzaklaşır sahilden.Siz de uzaklaşan vapurun peşine ve köpürterek yardığı dalgalara takarsınız hayalleriniz, umutlarınız ve sevdalarınızı. Güle , güle dersiniz onlara da uzaklaşan vapurla beraber. Kahvenizden bir yudum daha alırsınız yaşama inat ve Kuzguncuğu Kuzguncukta yaşamanın keyfine bir kez daha varırısınız.

 
Toplam blog
: 167
: 1867
Kayıt tarihi
: 20.04.07
 
 

01/06/1967 Rize/fındıklı doğumlu olmama rağmen doğum yerimi hiç görmedim. Türkiye'nin hemen her ilin..