Laiklık güzeldir..

Sosyolog değilim. Bu yüzden de bilimsel verilere dayalı şeyler sunamam sizlere. Bilimsel verilere dayanıyor gibi sözcükler kurarak da önce kendimi sonra sizleri kandıramayacağıma göre şöyle düz bir şekilde konuya gireyim istedim..

Her şey güzel olacak!.

Bir hafta önce bugün kanlı darbe girişiminin (ben buna terör saldırısı diyorum) ilk gününden itibaren olumsuz olaydan ders çıkartılıp bireylerin öncelikle kendini sorgulaması gerektiğini ve yaşanmış olan travmanın toplum üzerindeki etkilerini algıladıkca gelecek günlerin güzel olacağı şeklindeki öngörülerimi sosyal medyada paylaştığımda olumsuz tepkiler aldım..

Öngörülerimin sadece bir hayalden ibaret olduğunu ve ülkenin karanlık günlere gebe kalacağını söyleyenler oldu. Hala da öyle düşünenler var.

Öngörülerimin arkasındayım ve güzel aydınlık günlerin doğacağının altını bir kez daha altını çizmek istiyorum.

İkiyüz kırkaltı kişinin ölümüne neden olan 15 Temmuz kanlı terör saldırısının ardından toplum olarak yaşamış olduğumuz ve hala devam eden travmayı kısa sürede atlatmamız elbette beklenemez.  .

Toplum bu kanlı saldırıdan büyük ders çıkartacağına inanıyorum.

Özal dönemi ile başlamış olan serbest piyasa ekonomi modelini sorgulayacaktır.

Bu modelin toplum üzerindeki etkilerini sorgulayacaktır.

80 sonrası ülkenin ekonomi kalkınmasını ayrı yere koyacak ve buna paralel olarak kaybetmiş olduğu değerlerini ayrı değerlendirecektir.

Eğri oturup doğru konuşmamız gerekir. Ülkede 80 sonrasında gerek yolsuzluklarla gerek sistemin boşluğundan yararlanılarak alt yapıda ve özellikle konut sektöründe kalkınma yok sayılamaz.

80'den sonra her hükümet tarafından yaratılan zenginleri sorgulayarak toplum doğruyu bulacaktır diye düşünuyorum.

Ülkeyi 15 Temmuz'a getiren aslında serbest piyasa ekonomisidir.

Dün de yazdım. 80'den sonra ülke Amerika tarafından öyle bir noktaya getirildi ki, sabah kahvaltısında birlikte kahvaltı yapan askerlerden biri akşam saatlerinde silahını şakağına dayatabildi.

Toplum şimdi bunu sorgulamaktadır.

"Bu darbe girişimini kim yaptı? Neden yaptı? Nasıl yaptı?" gibi sorular sormak yerine toplumun gidişatı üzerinde kafa yormaya çalışalım.

Kim, neden ve niçin soruları elbette ki mahkemeler sonucunda ortaya çıkacaktır.

Bizim toplum olarak sorgulamamız gereken, ülkenin orta yerine ülkenin ciğerine ülkenin yüreğine  saplanmış olan bu kanlı saldırıdan emperyal ülkeleri sorumlu tutmaktır.

Aydınlık günler için herkes Atatürk ilkelerine bağlılığını sürdürerek Laiklik konusunda aynı noktada birleşmeli.

Dünyada başka bir örneği olmayan Laikliği yaşatmanın dışında başka bir çözüm yolu göremiyorum.

Toplumun daha refah daha güvende hissetmesi için laiklik ilkesine sarılmalıdır.

Kısa dönem içerisinde ülkenin Atatürk ilkelerine bağlı bir yapılanmanın içine gireceğini yürekten inanmaktayım.