Liderlik "Ateş"i sönmüyor! Sivasspor 0-4 Galatasaray

Spor Toto Süper Lig'in 29.haftasının kapanış maçında lider Galatasaray, bu sezonun ses getiren takımlarından Sivasspor'a, Sivas 4 Eylül Stadı'nda konuk oldu. Necati(2), Ujfalusi ve Aydın'ın golleriyle sahadan dört golle galip ayrılan sarı kırmızılılar, en yakın takipçisi Fenerbahçe'nin dokuz puan önünde liderliğini sürdürdü.

29.hafta keyifli mücadelelere ev sahipliği yaptı. Ben Fenerbahçe-Gençlerbirliği ve Beşiktaş-Trabzonspor müsabakalarının ardından, futbola doymuştum. Açıkçası hava şartları ve sahanın zemini sebebiyle Sivasspor-Galatasaray maçında çok da iyi futbol beklemiyordum. Hatta sıkılacağımı düşünüyordum da diyebilirim. Yine hafta sonu oynanan müsabakalar kadar zevkli olmasa da, dört gol barındıran iyi bir maç izledik.

Sivasspor'dan bahsetmek gerekirse, ceza sahasına çok fazla orta yapma fırsatı buldular. Rakip savunmanın üstüne de gittiler. En başlarda son pasları iyi atamadılar, daha sonra atmaya başladılar ama Muslera engelini geçemediler. Dört golle mağlup olmuş olsalar bile kötü oynadıklarını düşünmüyorum. Bu kadar fazla gol yemelerinin sebebi, risk alıp savunmada birçok boşluk vermelerinden ibaret. Bunun dışında da genel olarak savunmadaki oyuncuları dikkatliydi ama risk alınınca sıkıntı oldu. Pedriel ve Eneramo gibi futbolcuların daha etkin olabilmesi gerekiyordu ev sahibi ekip adına. Son vuruşlar daha iyi yapılabilirdi.

Galatasaray'a gelirsek, oynanan futboldan son derece memnun olduğumu söyleyebilirim açıkçası. Dikkatimi çeken şu oldu, Riera oynadığında sağ tarafa çekilen Emre, iyi bir performans sergileyemedi. Sarı kırmızılılar sağ tarafı kullanamadılar. Eboue de atağa çok fazla katılmadı. Bunun yerine, Hakan'ın bindirmeleriyle sol kanadı daha çok kullandılar. Riera top isteyeceği yeri iyi biliyor, bekiyle de iyi anlaşıyor ama hala takıma tam anlamıyla adapte olmuş değil. O bölgede Emre oynasaydı çok daha verimli olurdu. Aydın'ın sağ kanatta ilk 11'de başlamasını tercih ederdim açıkçası. Sonradan girip olumlu bir duruş sergiledi çünkü.

Bununla beraber, Fatih Terim'in son haftalarda Selçuk'u çok etkili kullandığını görüyordum. Önceleri bu kadar fazla göstermiyordu kendini. Fakat son zamanlarda, attığı paslar ve hücuma katkısı bariz bir şekilde görülebiliyor. Tabii bu arada Felipe Melo'nun da aynı şekilde savunmaya katkısı çok önemli. Stoperlerini rahatlatan bir oyun oynuyor. Ayrıca Selçuk ve Melo, savunmayla hücum arasındaki bağlantıyı çok iyi kuruyor, bu Galatasaray adına özellikle geçen sezonlarda aranan önemli bir silah ama dediğim gibi, oyunu kanatlardan daha iyi oynayabilmek gerekiyordu, gerekli destek olmayınca bunu başaramadı sarı kırmızılılar. 

Elmander belki çok fazla şut çekmedi ama rakip savunma oyuncularını üstüne çekerek, Necati'ye boş alan kalmasını sağladı. Necati de çok çalıştı, jeneriklik bir gol attı. Bunun dışında da pozisyonlara girdi. Takımı için ne kadar doğru bir transfer olduğunu gösterdiğini düşünüyorum. Bu durumda oynayabilecek bir Baros, sanırım onun kadar katkıda bulunamaz takıma. Elmander'le çok iyi anlaştılar, birbirlerini harika idare ediyorlar. Sonunda çift forvet sistemi, tam anlamıyla oturdu ve planlara uygun bir şekilde işliyor. 

Son olarak, Muslera'dan da bahsetmeden geçemeyeceğim. Daha önceki yazılarımda topu oyuna sokuşundaki başarıdan bahsetmiştim. Bu kesinlikle çok önemli bir katkı Galatasaray adına. Bununla beraber, sürekli oyuna konsantre ve sezon başında yaptığı hataları tamamen unutmuş, müthiş bir performans sergiliyor kalede. Açıkçası güven veriyor, bugünün gizli kahramanıydı diyebilirim, harika toplar çıkardı.

Her iki takımı da mücadelelerinden dolayı tebrik ediyorum, ligin devamında başarılar diliyorum...