Lise öğrencisi Abdülmelik'in suçu ne?

Bildiğiniz gibi 12 Eylül 2010 tarihinde yaptığımız referandumla ‘İleri demokrasi’ye geçtik. O günden bu güne ‘İleri demokrasi’ ile yönetiliyoruz. Hele bu ‘İleri demokrasi’ “Usta”ların elinde, harika işlemeye başladı!..

‘İleri demokrasi’miz öylesine iyi işliyor ki; insanlar suçlarını bilmeden cezaevine gönderiliyor, taslak halindeki kitaplar imha edilip, tasarlayanlar içeri tıkılıyor, savcılar tarafından hazırlanan iddianamedeki her suçlamanın çürütülmesine rağmen, insanlar hala cezaevinde tutuluyor.

Ya öğrenciler? Öğrencilerden birisi ‘Atatürk bu ülkeyi bize emanet etti’ dediği için okuldan atılıyor! Pankart açtı, slogan attı, yürüdü diye insanların üzerine biber gazı, su ve cop’la saldırılıyor. Yaka paça gözaltına alınırken, bu insanların akıbeti hakkında kimseye bilgi verilmiyor.

Bir ara Çevre Bakanlığı da yapan bir bakanımız, çevrecilere savaş açabiliyor. Yaşanan tüm kanunsuzluklar ‘İleri demokrasi’ kisvesi altında halka yutturulmaya çalışılıyor.

Bu günlerde basına yansıyan önemli bir ‘İleri demokrasi’ göstergesini sizlerle paylaşmak istiyorum.

İstanbul’daki İsmail Erez Endüstri Meslek Lisesi’nde, 7 Mart’ta gerçekleştirilen kantin boykotuna katılan lise 3 öğrencisi Abdülmelik Yalçın, okuldan atılıyor.

Bu olayın gelişimine bir göz atacak olursak. İsmail Erez Endüstri Meslek Lisesi öğrencileri, öğle arasında okula giriş çıkışların idare tarafından yasaklanması üzerine, yiyecek fiyatlarını fahiş buldukları kantini boykot etme kararı almış, 7 Mart günü, evden getirdikleri yiyeceklerle ‘paylaşma masaları’ kurmuş. Ancak okul idaresi bu eyleme sert tepki göstermiş, okul müdürü, sivil polislerle sınıfa girip kurulan sofraları kaldırtmış. Daha sonra, “Lisemizde 9 saat boyunca yemek ihtiyacımızı karşılayamıyoruz. Kantin fiyatları pahalı olduğu için çoğu zaman karnımızı doyuramıyoruz” yazan bildirileri dağıtan 17 öğrenci hakkında da disiplin soruşturması başlatılmış. Soruşturma sonucunda, boykota katılan lise 3 öğrencisi Abdülmelik Yalçın okuldan atılmış.

Gerekçe mi?

İlçe Öğrenci Disiplin Kurulu, Abdülmelik Yalçın’ın okul müdürlüğünden izin almadan basına bilgi vermesi ve bildiri dağıtması…

İşin ilginci cezanın tebliği!

Abdülmelik Yalçın’ın anlattığına göre; Okulun müdür yardımcısı derse gelip, arkadaşlarının içinde okuldan atıldığını ve bir daha kapıdan içeri alınmayacağını söylüyor.

Verilen cezaya elbette bir kılıf bulmuşlardır. Ancak bir cezanın tebliği böyle mi olmalı?

Bir öğrenci gördüğü bir aksaklığı, yolsuzluğu bireysel olarak protesto ettiği gibi arkadaşları ile de yapamaz mı?

Ayrıca bir okulun öğrencisi veya öğrencileri, okul kantinindeki pahalılığı, kalitesiz mamulleri protesto edemez mi?

Görüldüğü gibi ‘İleri demokrasi’yi herkes bir kılıfına uydurup uyguluyor!