Netekim yargılanacaklar mı?

12 Eylül’ü canlı yaşamış birisi olarak, bazen o günlerle bu günleri karşılaştırıyorum…

Bu günlerin, o günlerden daha demokratik olduğunu söylemek pek ala mümkün değil.

O günlerde Sıkıyönetim Mahkemeleri vardı. Bu gün ise Özel Yetkili Mahkemeler var…

O günlerde Sıkıyönetim Mahkemelerinin yaptıklarının bin beterini bu gün Özel Yetkili Mahkemeler yapıyor.

O zamanlarda tartışılan en önemli konuların başında, basılı kitapların toplatılması ve imhası gelirdi.

Bu günlerde tasarlınmış kitaplar imha ediliyor ve tasarlayanlar sorgusuz sualsiz içeride tutulabiliyor.

O günlerin bir başta tartışma konusu, insanların sorgusuz sualsiz içeri atılması ve aylarca haklarında yazılacak iddianameyi beklemesi idi.

Bu günlerde ise bu konu daha da beter bir hal aldı.

Ve insanlar yıllarca sözde yargı kararını bekliyorlar…

O günlerde hiç kimse yargının bağımsızlığını, hukukun üstünlüğünü tartışmıyor ve suçlu olanın cezasını çekeceğini söylüyordu…

Bu gün ise hiç kimse yargının bağımsızlığına, hukukun üstünlüğüne inanmıyor.

Bunların en başında da muhalefet partileri ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç geliyor.

12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliği ile 12 Eylül 1980 yılında yapılan darbenin ve darbecilerin yargılanmasının yolu açıldı…(Geçici 15. Madde kaldırılmıştı.)

Ancak bu yargımla; sembolik olarak darbecilerin başı Kenan Evren ve zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı, Darbe Konsey Üyesi Tahsin Şahinkaya üzerinden yürütülüyor…

Oysa o darbenin getirdiği ortamı kullanan o kadar asker ve sivil görevli vardı ki; tutan tuttuğunu şey yapar misali…

Halka eziyet etme yarışı vardı…

O günkü görevlilerin birçoğu halen görevde ve aktif olarak yine aynı şeyleri yapıyorlar. Görevde olmayanların bir kısmı da hayatta ve belli bölgelerde, rahat, bolluk içinde yaşıyorlar.

Asıl konumuz 12 Eylülcülerin yargılanmasındaki müdahiller…

12 Eylülcülerin yargılanmasında, bu güne kadar binlerce vatandaşımız müdahil olmak için başvurdu. Bunun yanı sıra, davanın kabulü ve başlamasına az bir süre kala birçok kurum da müdahil olmak için başvurdu.

İşte kurumsal olarak müdahil olmak için başvuran kurumlar: CHP, MHP, Hükümet ve TBMM 12 Eylül Davası'na müdahil olacaklar.

12 Eylülcüleri yargılayacak olan Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu müdahillikler için ne diyeceği gerçekten merak konusu.

12 Eylülcülerin yargılanması, demokrasi açısından olumlu bir gelişme. Ancak iki kişinin üstünden bu davanın yürütülmesi sembollükten öte bir anlam taşımıyor.

Eğer bu ülkede gerçek darbeciler yargılanacaksa, topuyla, tüfeğiyle, tankıyla tepeden tırnağa her kesim yargılanmalı.

28 Şubatçılardan hesap sorduklarını ilan edenlere şu soruları sormak gerek;

28 Şubatçılar hakkında da böyle bir soruşturma açtıracak mısınız?

28 Şubat süreci eğitime getirdiğiniz 4+4+4 sistemi ile bitiyor mu?

Sincan’da tankları yürüten paşaya ne oldu?

Ya 27 Nisan 2007 E-muhtırasını internet sitesine koyan Genel Kurmay Başkanı’na ne oldu?