Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Aralık '06

 
Kategori
Kent Tarihi
 

Los Angeles ve Ani

Los Angeles ve Ani
 

Her ne kadar bu yazım için, "Ani veya Anı: Fark sadece tek bir noktada mı?" ve "Dünya yalan söylüyor" olarak alternatif başlıkları düşündüysem de, yukardaki başlığın daha çarpıcı olduğuna karar kıldım.

Asıl konumuza gelecek olursak, hepimizin de bildiği gibi, Turizm Bakanı sayın Atilla Koç, Meclis'de yaptığı konuşmada, antik bir kent olan Ani'nin ismini Anı olarak değiştirmek istediğini (harabe kelimesi yerine de örenyeri kelimesi) dile getirince CHPliler ise "Anı değil Ani! Ani!" diye tempo tuttuklarını haberlerde izledik.( Ancak ben eminim ki, eğer CHPliler iktidarda olsalardı onlar kentin ismini Anı olarak değiştirmek isterler, bu seferde AKPliler "Anı değil Ani! Ani!" diye tempo tutarlardı). Kuşkusuz bu, olayın politik yanı, bir de gerçekçi yanına bakalım.

Yeni Dünya keşfedikden sonra, eski dünya'nın sakinlerinden İngilizler ve İspanyollar kozlarını bu sefer yeni kıtada paylaşmışlardır. Bununla beraber, ilerleyen zamanlarda İspanyol egemenliği altındaki toprakların İngilizler tarafından fethedildiğini görmekteyiz. Bununla beraber İngilizler, İspanyolca kent isimlerini İngilizce'ye çevirmemiş, orjinalini korumuşlardır. Örnek verecek olursak, Los Angeles'a Melekler Şehri anlamına gelen "Angelcity" veya "city of angels" dememişlerdir. Bunun gibi birçok örnek verilebilir( örn. Los Alamos vb.)

İspanyollar da ele geçirdikleri topraklardaki orijinal kent isimlerini korumayı bilmişlerdir. Öyle ki, gerek Meksika'da gerekse Güney Amerika'da, yerlilerden(Aztek-İnka-Maya) kalma kent isimleri bugün hala mevcuttur. Gerek İngilizlerin gerekse İspanyolların bu tutumunu, orjinalliğe saygı veya belirli bir değer taşıyan yerlere, kendi tarihsel geçmişinden süzülüp gelen değere saygı olarak açıklanırsa, yanlış olmaz sanırım.

Ülkemize gelince bu durum oldukça farklıdır. Çünkü medeniyetler beşiği olarak adlandırılabilecek Anadolu'da ve iki imparatorluğa başkentlik yapmış olan İstanbul'da böylesi bir anlayışın izlerini görmek oldukça güç. Belirli bir tarihsel değer taşıyan kentlerin, harabelerin, bugün için turistik önem taşıyan bölgeler vb. kısacası tarihi bir mirasa sahip olan yerlerde orijinallik korunmadığı gibi, olması gerekenden oldukça farklı bilgiler(!) de karşımıza çıkabiliyor. Öyle ki, Erzurum Üniveristesi'nin yaptığı araştırmasına göre Doğu'daki Ermeni kiliseleri, aslında Kıpçak Türklerine ait kiliseler haline dönüşebiliyor...

Ne yazık ki ülkemizde öyle bir hava veriliyor ki sanki Anadolu'da yaklaşık 2650 senelik geçmişi olan Ermeniler orada hiç yaşamamış gibi. Bu durumda eğer, birgün Ermenilerin Anadolu'nun en eski halklarından biri olarak değil de, "uzaydan gelmiş sonra da anlaşılamayan bir sebepten ötürü buharlaşmış bir halk" olduğu belgelenirse(!) hiç şaşırmamak gerekir doğrusu...

Şimdi sormak gerekir ki antik bir Ermeni kenti olan Ani'den tek bir noktanın eksilmesi Ani'de ne gibi bir fark yaratır? Ani'nin aslında Anı olduğunu, Anı'nın ise eski bir Selçuklu kenti olduğunu vb. gibi bilgilere inanmamız ve tüm dünyaya inandırmamız, "asılsız Ermeni soykırım iddalarını" aslında "yalandan başka bir şey olmadığını" uluslararası arenaya açıklamamız, ne kadar gerçekçi ve samimi olur? Ani'deki "noktanın" eksilmesi ile Ani'nin tarihsel değerinden birşey eksiltmeyeceği oldukça açıktır. Peki bu durumda bizlerin ülke olarak yitirdiğimiz şey ne olur? Bunun cevabın da her okuyucunun kendi yorumuna bırakmak isterim.

Kuşkusuz bilimin ve araştırmanın en serbestçe yapılması gereken üniversitelerimizin, bu tip sonuçlara varması ülkemizdeki araştırmaların niçin dünya standartlarını yakalayamadığını, niçin dünyadaki en iyi 50 veya 100 üniveriste arasına giremediğini açıkca ortaya koymaktadır. Ancak en üzücü taraf ise, bu tip olaylarla ülkemizin imajını dünyada küçük düşürüyor olmamız, yurtdışındaki Türkiye karşıtlarına koz veriyor olmamız ve bunu da göremiyor olmamızdır.

Blog resim: http://www.virtualani.org/shirakawan/index.htm

 
Toplam blog
: 112
: 3643
Kayıt tarihi
: 22.07.06
 
 

İstanbul'da doğdum. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği mezunuyum. Felsefe, sanat tarihi, müzik özel i..