Maddi ve manevi bağımsızlık

“Üniversite insanların maddi manevi bağımsızlıklarını ilan ettiği yerdir.”

Tabi bu sözler bugün kompozisyon yazdırdığım öğrencilerime ait sözlerden bir tanesiydi. Güzel ve yaratıcı bir bakış açısı ile yazılmış, anlamca kuvvetli bir cümle. Bu tür sözleri sarf eden öğrencilerim; üniversiteyi, bir çıkış yolu olarak görmektedir. Kırsal kesimlerde yaşayan insanlar bunu daha iyi bilirler.

Üniversite sınavını, bir çıkış kapısı olarak gören ”Doğunun Kardelenleri”, sırf baba evinde kalmamak ve dönemin gerisinde kalmış bazı uygulamalara maruz kalmamak için belki de böyle düşünüyor. Alkışlanabilir bir cümle değil mi? Maddi ve manevi olarak bağımsızları kazandığımız tek yer.

Maddi Bağımsızlıklar:

Maddi bağımsızlıklar demekle elbette ki parasızlık kastedilmemektedir. Maddi bağımsızlık derken iş gücünün, iş potansiyelin artmasıyla, maddi sorumlukların yerine getirilebilmesidir. Üniversite dünyasında gördüğü insan çeşidi ve kazandığı tecrübelerle yeni iş olanaklarını öğrenmesi ve bu olanaklarla kendi geçimini sağlayabilmesi anlamına geliyor. Mesela üniversitede, bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyan birçok öğrenci, “Web Tasarım” alanında kendini geliştirerek, kendi pazarını oluşturabilir ve bunun üzerinden geçimini sağlayabilir. Buna başka örnekleri de katabiliriz. Yazılım alanında birçok program oluşturabilir ve bunları piyasaya sürerek geçimini sağlayabilir. Edebiyat bölümünü okuyan bir öğrenci yine aynı şekilde, tiyatro, münazara, şiir dinletisi gibi etkinlikler düzenleyerek veya yapacağı araştırmalarla geçimini sağlayabilir. Yine konservatuar öğrencisi konserler düzenleyerek veya amatör olarak sahne alarak; güzel sanatlar bölümü de yine kendi alanlarındaki yaratıcılıklarını kullanarak kendi geçimini sağlayabilir.

Manevi bağımsızlıklar:

Manevi bağımsızlıklar başlığıyla kastettiğimiz şeyler, insanın geleceğini garanti altına almasıdır. Günümüz dünyasında teknolojinin sınırlarını çizebilmek elbette ki zorlaşmıştır. Bu zorlukların içinde, kişinin kendine güvenebilmesi için muhakkak ki bir altın bileziğe ihtiyacı vardır. Altın bilezikle kastettiğimiz şey ise diplomadır. Üniversiteden diplomanı aldığın zaman, yaratacağın iş olanakları senin altın bileziğindir. İstersen mezun olduğun bölümle ilgili iş yapma, farklı sektörlere yönel ama bir gün dara düştüğünde bu diploma senin ihtiyacın olacaktır. Zor günlerde bozdurduğun altın bilezik misali. Bu açıdan baktığımızda üniversite diploması manevi bir bağımsızlıktır. Kişinin kendi ayakları üzerinde durabilmesini sağlayan, kişiye öz güveni aşılayan manevi bağımsızlıktır.

Sınıfta yaptığım münakaşalar doğrultusunda, buradaki öğrencilerimin çoğu maddi ve manevi bağımsızlıklarını elde etmek istiyorlar. Bu bağımsızlıkları kazanmanın tek yolunun üniversite sınavının olduğunu biliyorlar. Aksi takdirde kız öğrenciler mezun olunca kocaya varacaklar, erkek öğrenciler ise ailelerin ilgisizliğiyle ya hamal ya işçi ya da dağda çoban olacaklar. Bunların olmaması için, düzenli bir geleceği hak etmek için üniversiteyi kazanmayı, bir ihtiyaçmış gibi görüyorlar.

Umarım yeni eğitim öğretim yılıyla, öğrencilerimiz yıl sonuna kadar bu azimle çalışmaya devam ederde, kurdukları hayalleri gerçekleştirir.