Mangalda kül bırakmamak

Son zamanlardaki Suriye ve Irak'taki olaylar, Batı nın gerçek yüzünü oraya çıkarmıştır. Başka bir deyişle maske düştü gerçek yüzleri ortaya çıktı.

Lafa gelince hümanizm ve insan hakları konularında mangalda kül bırakmayan, atan tutan Batı ülkelerinin, yüzbinlerce kadın, çocuk, yaşlının göç etmek zorunda kaldığı bu günlerde beş kuruş yardım yapmaması sadece sırtımızı sıvamaları çok ders vericidir.

Bu dersten batı hayranı aydınlarımızın gerekli dersi aldıklarını umuyorum. 

Hatta öyle bir izlenim alınmakta ki bırakın yardım yapmalarını sanki ellerini oğuşturmaktadırlar.

Tam ekonomik olarak ülkemizin biraz daha iyi durumlara geldiğini görerek sevinirken, ileride daha da iyi olacağımız konusunda hayaller kurarken, önümüzdeki dönemde yapılacaklar hariç, şu ana kadar ki üçbuçuk milyar dolarlık trink harcama resmen T.C.nin belini bükmüştür.

Önümüzdeki yıllarda işsizlerimiz azalacak, insanlarımızın yaşam seviyesi yükselecek, çocuklarımız-gençlerimiz daha iyi eğitim görebilecekler, tüm insanlarımızın aldıkları sağlık hizmeti seviyesi yükselecek, kürt kardeşlerimizin ekonomik durumları da tüm bunlardan olumlu etkilenecek, onların memnuniyetlerinin artması terörün bitirilmesine olumlu kazanımlar sağlayacak, kısacası çok daha fazlasına layık olan Anadolu insanlarımız medeni ve çağdaş yaşam seviyesine ulaşacak diye düşünerek hayaller kurarken, sevindirik delisi olurken , belimize esaslı bir kürek darbesi  yedik. Hem de ne kürek sanki kazma...

Milli geliri bizden çok daha yüksek olan, sözüm ona çok  insancıl ülkeler kuruş vermezken, geliri onlara göre çok sınırlı olan T.C. kesenin ağzını açtı.

Sakın yanlış anlaşılmasın, ben bu insanlara yardım edilmesin asla demiyorum, eğer kendimi insan olarak görüyorsam zaten bu yardıma karşı çıkmam mümkün değil. 

Ben sadece ABD ve Batı ülkelerinin gerçek yüzlerinin görülmesi hususuna parmak basmak istiyorum.

Sadece, özellikle çıkarı olduğu için değil de iyi niyetlerle Batı hayranı olan insanlarımızın gözünden bu noktanın kaçmaması için bu hususa parmak basmak istedim.

Batıdan çıkarı olan kesimlerin önümüzdeki dönemdeki açıklamalarının da dikkatle izlenmesini öneriyorum. Zaten o açıklamalar da bu kesimlerin kimler olduğunu anlamamızı sağlayacaktır. Açıkça onları ele verecektir.

Ama şunu da belirtmek isterim ki gecikmiş de olsa zengin batı ülkelerinin hatalarını fark edip, vahşi kapitalist hakim küresel güçlerin etkisinden sıyrılıp, söz konusu bu milyonlara yönelik kesenin ağzını açmaları onlar hakkındaki düşüncelerimizin bir miktar da olsa düzelmesini sağlayabilecektir.