Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Kasım '09

 
Kategori
Kitap
 

Maraz - Hande Altaylı

Maraz - Hande Altaylı
 

Maraz romanını yeni ve küçük kitap klübümüze nasıl seçtiğimizi anlatarak başlayacağım.. Ben halihazırda bir büyük bir de küçük kitap klübüne üyeyken birden üçüncü kitap kulübü oluşturma çabalarında buluverdim kendimi. Fikirlerine değer verdiğim Yaprak ve Demet diye iki kadınla hoş bir sohbet içindeyken, muhabbetin bizi kitap etrafında da birleştirmesi düşüncesinden çıkarak üçümüz arasında samimi bir kitap klübü oluşturuverdik.

Bunu takip eden birkaç gün içinde Internet’ten yeni kulübümüz için kitap seçmeye karar verdik. Ama ille de Türkçe olacaktı kitaplar. Yurtdışında yaşadığımız için kitapçıları dolaşıp kitapların içine dışına bakıp birkaç satır okuyup fikir edinme şansımız yok tabi. İnternet’te en çok satan kitaplar listelerini taradığımızda birden karşımıza Maraz diye bir kitap çıktı; modern bir kadının yaşantısından kesit veriyor dendi; seçtik ve birer kopye satınaldık.

Maraz sanki gençlikle orta yaşlılık arasında sıkışıp kalmışların romanı. Kahramanlar genç gibi davranıyorlar ama aslında yaşları 40’a dayanmış; yüzlerindeki kırışıklıklardan dem vuruyorlar, çocuklar gibi uzun eşek oynamayı hayal ediyorlar ama kimisi şişmanlamış, kimisi iki çocuk anası ruh haline girmiş, diğeri dersen ruh yaşı yüzlü yıllara tırmanmış. Gençlikleri parmaklarının arasından sıyrılıp gitmekte olan bu güruh birbirlerini çok iyi tanıyan 4 kişidir. Devrim ile Aslı çocukluk arkadaşıdır da Burcu ile Sevil sırf Aslı’nın arkadaşı olduklarından gruba katılmışlardır. Romanın sonuna doğru anlaşılacağı üzere Burcu, Devrim’e yirmi yıldır içten içe aşıktır.. Devrim’se Aslı’ya yıllar ötesinden gelen bir hayranlık beslemektedir. Kimse için yapmayacağı fedakarlıkğı Aslı’ya yağdıran abi-kardeş-arkadaş karışımı birisidir.. Aslı ise aldatmış bir kocayı suçüstü yakalayan, postmodern yaşantının içinden fırlamış, eğitimli ama işsiz ve yaşlanmışlığı hissetmenin başlangıcında bir kadındır. Aslı ile arkadaşları ve ailesi arasında dönen bildiğimiz günlük yaşam ve ötesini bulmak mümkün; ihanet, kavga, hırçın kadın, tensellık ve eşcinselliğe ait kesitler bu tür kitaplardan hoşlanan okuyucunun zevkini okşayıp merakını giderecek türden.

Bir kitap yazmak için harcanan zaman, emek ve hisler gözönünde bulundurulduğunda ve yazara duyduğum saygıdan, ortaya çıkan bu esere pembe dizi ya da mor dizi yaftası takmayı uygunsuz buluyorum.. Ama şurası da bir gerçek ki kitabın edebi değeri yok. Eminim çok satıyordur. Umarım çok satan kitap demek aynı zamanda çok okunan kitap anlamına da geliryordur.

Hayati olmasa da bir iki şey de öğrendim kitaptan! Örneğin kimi zenginlerin banyolarında hinoki ağacından yapılan kuvetler varmış ve içine su doldurulduğunda hoş bir koku saçarmıs. Dedim ya hiç de hayat memat meselesi değil ama bir parça bilgi işte! Öte yandan, Aslı’nin sigarayla mücadelesi ve bırakmak için tavizsiz uğraşısı alkışlanmaya değer!.

Başladığı kitabı ille de bitiren birisi olduğumdan Maraz’ı okudum ve bittirdim. Kitap, deniz kenarında uzanırken boş durmaktansa bişeyler okumanın yararına inanlar için evladır. Maalesef klübümüzün -biz meşgul- üyelerinin zamanını gereksizce çalacağına kanaat getirdim. Seçim konusunda aceleciliğimize ve kararımızın yanlışlığına hayıflandım. “Çok satan kitap” tanımlaması eşit değildir “değerli kitap”!

 
Toplam blog
: 41
: 2564
Kayıt tarihi
: 25.03.09
 
 

Gündeliğin akışını, yaşanmışı, gezilip görülmüşü veya okunmuşu paylaşmak istiyorum. Eleştirilerin..