Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Ocak '15

 
Kategori
Gelenekler
 

Mardin ve yöresinde bazı gelenekler (3)

Mardin ve yöresinde bazı gelenekler (3)
 

Foto; Adnan Avuka'dan alıntıdır.


Anadolu folklorunu ( halk Bilimi)’ni incelerken her bölgenin veya her ilin kendine özgü türküleri vardır.Türkülerin bir kısmı anonimdir, bir kısmı da belli şahıslar tarafından derlenerek halka sunulur. Mardin ilimizde kendine özgü türküleri vardır.Mardin türkülerimizin bir kısmı TRT’de,TV’lerde,. Diyarbakır radyolarında zaman zaman söylenmektedir.Zevkle dinlediğimiz türkülerdir.Hemen aklıma gelenleri yazıyorum: Bahar Geldi gül açtı, Deriko, Yola çıktım Mardin’e, Kirpiklerin ok mudur ?, Memo, Şevko, Sabiha, Halime, Mardin, ovası, Şen Mardin’in çocukları,Atatürk’ün sevgisini ortaya koyan Kemalo Türküsü,Hırkam Türküsü ve Dalal Türküleri vardır.Bu türkülerin bir kısmı Ömer Önderoğlu tarafından derlenmiştir.Bu türkülerimizin çoğunu ünlü ses sanatçımız Mardinli Metin Milli, Bedri Ercan ve Nezih Şenses, Diyarbakırlı Bedri Ayseli ve diğer mahalli ses sanatçılarımız Türkiye radyo ve televizyonlarında tarafından söylenmektedir.

Türkülerin asıl konusu, aşk,sevgi, doğa ,insan yurt,sıla, gurbet,dostluk,kardeşlik, özgürlük ve barış üstüne  kurulmuştur. Efsane olmuş dillere destan türküler de vardır. Örneğin YOLA ÇIKTIM MARDİN’e türküsünün kendine özgü bir efsanesi vardır. Sırası gelmişken bu efsaneden özet halinde sunmak istiyorum:

Bana bu efsaneyi Mardinli yerlilerimizden 1921 doğumlu İlkokul üçten ayrılan Emine Yalçın anlattı.Diline ve aslına sadık kalarak aynen sunuyorum : Vakti zamanında Midyat çevresinde, köylerinde çok zengin bir ağa, bey varmış.Bu ağanında dillere destan boylu, boslu, güzel endamlı bir kızı varmış.Mardin güzeli, siz değin dünya güzeli. O kadar ceylan gözlü,, karakaşlı, servi boylu, güzel mi güzel Halime adında bir kızı varmış.Halime güzel, endamlı o olduğu kadar da çok marifetli imiş, on parmağında her parmakta on kadar iş varmış. Yani o denli iş bilen, marifetli imiş.

Yöre en güzel kızı imiş. Adını, şanını duymayan kalmamış. İsteyenleri de çokmuş. Lakin babası başlık ( kalen ) yüzünden bir türlü isteyene vermiyormuş. Kız da kolay kolay kimseyi beğenmiyormuş. Kızı istemeye gelenler hep boşa giderleşmiş. Derken Estel’den ( Midyat )İhtiyar bir kadın yollara düşerek oğlu için bu kızı için istemeğe gelmiş. Halime için dünürcü olmuş.Bu arada kız oğlanı, oğlan da kızı görmüş ve birbirlerine de aşık olmuşlardır.yani iki gönül bir olunca, samanlık seyran olmuş.Ne yazık ki ağa kızını vermemiş. Ağa ihtiyar kadından “40.000 lira başlık isterim” istemiş.Oysa ihtiyar kadının yanında 40bin lira değil, 40 para bile yoktur. Zavallı kadın boynunu bükerek Estel’e doğru gitmiş. Oğluna durumu anlatmış, Fakir oğlan nerde bulsunun 40 bin lirayı ?

Oğlan bu parayı kazanmak için gurbete düşmüş,dağ, tepe demeden uzaklara gitmiş. Lakin bir daha da geri dönmemiş. Güzelim Halime’ nin aşkıyla yanıp tutuşmuş. Tabi bu arada Halime de gelir diye beklemiş, tüm ümitleri suya düşmüş. Halime kaderiyle baş başa kalmış. Ama bir daha da hiçbir kimseye de kabul etmemiş.” Emine Yalçın Hanımefendi bunları söylerken “ artık sonrasını bilemiyorum” dedi. Benzi birden bire soldu,. “ bir cigara daha yakayım “ dedi.Kim bilir belki gerçek Halime bu yaşlı kadın idi, kim bilir ? Gerçekten Mardin ve yöresinde bu başlık parası uğruna nice Halime’ler sevdiklerine kavuşmamışlar, kaderleriyle baş başa kalmışlardır.Bu da  toplumumuzun acı bir yarasıdır.

Bu türkü daha önceleri Arapça olarak dilden dile dolaşırken bu HALİME Türküsü ( Yola Çıktım Mardin’e ) adı ile ünlendi.1980’lerden sonra Türkiye radyolarında söylenmeye başlandı.Sanatçı Ömer Önderoğlu derlenen bu türküsünün sözleri aynen sunuyorum:

Yola çıktım Mardin’e

Düştüm senin derdine

Ay lele lele Halime

 

Mevla’m sabırlar versin

Yârini yitirene

Vay lele lele Halime

 

Etsel,Midyat arası

Yaktı kaşın karası

Ay lele lele Halime

 

Senin baygın bakışın

Bende yürek yarası

Vay lele lele Halime

 

Etsel yolun yarısı

Senin baygın bakışın

Vay lele lele Halime

 

Bana gurbet gezdirdin

Kırk bin başlık parası

Ay lele lele Halime. ( 9 ).

 

 MARDİN ve YÖRESİNDE SÖYLENEN ATASÖZLERİ:

 Mardin ve yöresinde uzun yıllan öğretmenlik yaptım ( 1966- 1973 ) yılları arasında özellikle ağırlıklı olarak Kızıltepe ve köylerinde ( Sancarlı ve Üzeyir( Ulu Köy’de ) geniş bir yelpazede yaptığım inceleme araştırmalar sonucu birçok ata sözlerni derledim. Bunların çoğunu “ Mardin Folkloru Gelenekler ve Görenekler “  ( 1998 ) adını taşıyan kitabımda yer verdim. Şimdi onlardan bir kısmını sizlerle de burada paylaşmak istiyorum:

 

·         Kızını vermek istemeyen başlığını artırır.

·         Kadın kısmı köşke, erkek kısmı işe.

·         Kızı uzaklaştırsan mesut, yakınlaştırsan bahtsız olur.

·         Dünya tükenir dert tükenmez

·         Erkek Bağdat’ta, kız kapının arkasında

·         Fazla para, gelmez dara

·         Asilli al( soylu ) terbiyesi kolay olur.

·         Kızını zengine değil, sanatkâra ver

·         Sanat altın bileziktir

·         Kenarına bak bezini, anasına bak kızını al.

·         Yedisinde ne ise, yetmişin de odur.

·         Acı kahve acı günde, tatlı kahve tatlı günde olur.

·         Bir fincan kahve bir kan davasını hal eder

·         Bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır.

·         Kan kanla değil, su ile yıkanır.          

·         Delini ipi ile kuyuya inenin hali yaman olur.

·         Ağa reçberli, reçber de  çagılı,

·         Kimi nalına, kimi mıhına vurur.

·          Kel başa şimşir tarak.

·         Kel kafadan aş olmaz,

·         El eli,ellere yüzü yıkar.

·         Yetim malı, Allah malı

·         Zenginin horozu bile yumurtlar

·         Deveci ile konuşan,kapısını büyük yapar,

·         Ucuz aldı, kötü aldı,

·         Sizin pislediğiniz kayayı, yağmurlar çoktan yıkadı

·         Bilen biliyor, bilmeyen bir bağ( deste ) mercimektir.

·         Kırdığınız cevizlerin sayısı kırkı çoktan geçti.

·         Leylek tilkiliyi, tilki de leylek’i daha iyi tanır.

·         Erkek erkeği tanır,

·         İnsan sora sora Bağdat’a varır

·         Balımız, elin acurundan daha acı gelir.

·         Sizi gören hacı olur

·         Hangi dağda kurt oldu,

·          Dil yarası bıçaktan daha acıdır.

·         Kepek gitti, dane kaldı, kime ne?

·         Ho ho dedik, ço ço dedik,boş verdik.

·         Allah büyük evi küçük, küçük evi de büyük yapmasın

·         Giden geleni arattır.

·         Şam şekerse, vatanda baldır. ( 3  )

----------------------------------------------------------------------------------------------------

3- Mardin Folkloru / Gelenekler - Görenekler

Abdülkadir Güler ( İnceleme - Araştırma ) Marev  Vakfı Yayınları 1998- ANKARA 

 
Toplam blog
: 2227
: 832
Kayıt tarihi
: 27.06.09
 
 

1946 Mardin ili, Kızıltepe ilçesi'nin Esenli köyünde doğmuştur. İlk ve ortaokulu Kızıltepe'de bit..