Marjinal Çin ekonomisi

Çin'in rakamlara meydan okurcasına geliştirdiği ekonominisin sonunun nereye varacağını kestirmek güç. Kıyaslama yapabileceğimiz tek ülke ise; A.B.D. Fakat 2009 krizine baktığımızda ilginç bir veri dikkatimizi çekiyor. Tabiiki ekonomik büyümeyi sadece gayri safi yurt içi hasıladaki değişime bağlayamayız ama Çin'in GSYİH'sı %10.7 artarken, şüphesiz; dünya pazarına en hakim ülke olan A.B.D'deki artış sadece %0.1. Son 10 yılda ise bu artış kararlı bir şekilde devam ediyor. Eminim bu doğrultuda çoğu bilirkişi de Çin'in yakın gelecekte Dünyanın en büyük ekonomisi olacağını düşünüyor. 

A.B.D'den daha fazla enerji kaynağı yatırımı yapıyor olmaları, Shangai Borsası'nın son yıllarda gösterdiği %2400'lük artış, kendi otomobillerini, trenlerini yapacak konuma gelmeleri, nüfusun genç ve altyapının ileri düzeyde olması gibi diğer faktörlere baktığımızda da gerçekten göz kamaştırıcı bir gelecek görmemek mümkün değil... 

Bunlar herkesin tahmin edebildiği ve ufak çapta bir araştırmayla yine çoğu insanın elde edebileceği veriler. Ama ben gelişen Çin ekonomisinin sürekli şişen bir balon gibi A.B.D ile kafa kafaya geldiği bir konumda patlayacağını düşünüyorum. Kimbilir belki A.B.D bu balonu, Adam Smith'in iş bölümü konusunda değindiği meşhur toplu iğneler misali patlatır, belki de Çin kendi içindeki bazı sorunlarını çözemez ve balon yavaş yavaş sönmeye başlar. 

Çin'in kendi içindeki bazı sorunları demişken; örneğin; artan nüfusla beraber hızla artan konut sektöründen dolayı ev fiyatlarının bir hayli düşmesi, göçmen işçilerin yaşam koşullarında bir gelişimin olmaması, bazı kesimler için -özellikle de kırsal- sağlık ve sigorta sisteminin yetersiz olması ve en önemlisi de ihracatın ön planda olduğu bir ekonomik büyüme modelinin benimsenmesi Çin'in geleceğine biraz da olsa kuşkuyla bakmamıza sebep olabilir. Zaten 2010 yılında Çin'deki Avrupa Ticaret Odası Başkanı Jörg Wuttke de bu ihracat hususundaki fikirlerini şöyle dile getirmişti: 'Avrupa'daki aşırı ticaret fazlasından dolayı eğer özel tüketim arttırılmazsa; Çin'in, ulusal parasının değerini arttırmaktan başka çaresi kalmayacaktır.' 

Tüm bunlar bir yana, savaş teknolojileri ve silah sanayiine de değinmeden bitirmeyeceğim. Ben, askeri alanda da birçok yeniliğe imza atan Çin'in yinede ABD karşısında yetersiz kalacağını düşünen azınlığın içerisindeyim. Ciddi anlamda savaş teknolojilerini geliştirseler bile ABD'nin kirli oyunlarından nasibini alacaklardır. Çünkü dünya sahnesinde defalarca bu oyunu oynayan gişenin sahibi ABD, kendi popülaritesini düşürecek bir başka yardımcı oyuncuyu çok fazla yaşatmayacaktır...